Sırrı Yüksel Cebeci, AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın, 1965 doğumlu olduğunu belirterek "Yani 12 Eylül 1980 darbesi yapıldığında 15 yaşındaydı.Muhtemelen ya kısa pantolonla geziyor, ya da bir tarikat dergahında hu çekiyordu" diye yazdı.
Bozdağ'ın, referandum için "Evet" kampanyası yürütürken CHP ve MHP'ye sataştığını hatırlatan Cebeci, gercekgundem'deki yazısında şu ifadelere yer verdi:
Yaşı uygun olsaydı, 1982 yılındaki Anayasa referandumunda kesinlikle “evet” oyu kullanırdı.
Çünkü 1982 Anayasası’na bu milletin yüzde 92’si ile birlikte, onun ailesi ve bütün sülalesi de “evet” oyu vermişti.
Aradan 30 yıl geçtikten sonra, “Anayasa değişikliği referandumunda halk ‘evet’ derse Kenan Evren’i yargılayacağız” vaadiyle yollara düşen bu eski kasaba avukatı, “Bu darbe anayasasına hizmet etmeyi şeref addeden MHP ve CHP'nin genel başkanı ve üst yönetimi Sayın Evren'i kurtarmak için ellerinden gelen her türlü çalışmayı yapıyorlar” diyor.
Güler misiniz, ağlar mısınız?
CHP ve MHP genel başkanları Kenan Evren’i evlerinde veya parti genel merkezlerinde ağırlamadı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çankaya Köşkü’nde ağırladı!
Birileri çıkıp da, “Bari sen sus çocuk” diyemiyor Bekir Bozdağ’a…
Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit Hamzakoy’da iken, Demirel özgürlük ve demokrasi mücadelesi verirken, Ecevit hapishanelere girip çıkarken, Süleyman Demirel ve Deniz Baykal ile birlikte CHP ve AP’li 16 siyasetçi Zincirbozan’da çile doldururken, Bekir Bozdağ Akdağmadeni’nde çelik çomak mı oynuyordu?
Meydan kimlere kaldı.
Bekir Bozdağ, Sadullah Ergin, Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz, Abdülkadir Aksu, Ekrem Erdem, Murat Mertcan, Şaban Dişli…
“Bazı Anayasa Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısı”nı da –Başbakan’ın direktifleri doğrultusunda- bu eski kasaba avukatı ikilisi, yani Sadullah Ergin ile Bekir Bozdağ hazırladı.
Hukuk devleti olan Türkiye’de darbe yapan Kenan Evren’i yargılamak için!
Bu nasıl hukuk devletidir ki, darbeden otuz yıl sonra ve iktidarlarının sekizinci yılında Kenan Evren’i yargılamaya karar verenler, hukuku ayaklar altına almaktan çekinmiyorlar.
Yargıtay eski Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Balyoz soruşturması kapsamında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından muvazzaf ve emekli 102 asker hakkında çıkartılan yakalama kararı için bakın ne diyor:
“Bir insanı sorguya çekecekseniz kaçmıyorsa her an çağırabilirsiniz. Kaçacaklarını hiç sanmıyorum. Yetkilerin çok dikkatli özenli kullanması gerekir. Ben ne yazık ki son 2-3 yıldır devam eden buna benzer davalarda yetkilerin iyi kullanılmadığı kanısındayım. Bundan dolayı da bir hukukçu olarak büyük üzüntü duyuyorum.”
Her türlü hukuksuzluk, bir hukukçu olarak Sami Selçuk’u çok üzüyor.
Kendileri de hukukçu olan Sadullah Ergin ile Bekir Bozdağ’ı hiç mi üzmüyor ya da utandırmıyor?
Başkent Üniversitesi Rektörü, dünya çapında tıp adamı Prof. Dr. Mehmet Haberal, Ergenekon davasından 16 aydır tutuklu…
Bekir Bozdağ, birkaç gün önce Haberal için, “Demokrasiye kastettiği için tutuklandı” dememiş miydi?
Bu Bekir Bozdağ gerçekten hukukçu mu?
Yoksa bizimle dalga mı geçiyor?