Sezer, seçim çalışmaları çerçevesinde DSP Genel Başkan Yardımcısı Osman Kılıç ve İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’la birlikte Erzincan’a geldi. Sezer, ilk olarak Tercan’da daha sonra Yoğurtlu, Ulalar, Mollaköy ve Çağlayan’da halka seslendi. Yaptığı konuşmalarda, AKP ve CHP’yi eleştiren Sezer, Türkiye’nin büyük sıkıntı içinde olduğunu, ancak ülkeyi yönetenlerin ve Başbakan Erdoğan’ın pembe tablolar çizdiğini söyledi. Sezer, şöyle konuştu:
“Akşam televizyonu izlerken Başbakan’ı görünce herhalde Türkiye’de yaşamıyor dedim. Her şey güllük gülistanlık, her şey güzel Başbakan’a göre. İnsanlar yoksul değil, insanlar sıkıntı içinde değil Başbakan’a göre. Çiftçilerin derdi yok, hayvancılıkla geçinenler bitmiş değil. Biz biliyoruz ki, altı yıl önceki bizim bıraktığımız fiyatlara çiftçimiz ürününü satamıyor. Altı yıl geçti üzerinden fiyatlar aşağıya düştü. Buğday fiyatları altı yıl öncekinden yukarıda değil. Diğer tüm ürünler de öyle. Gübre, mazot ve ilaçlar iki katına çıktı. Bu süre içerisinde laf yapmaktan başka hiçbir şey yapmayan hükümet, doğru olmayan beyanlarla halkı kandırabileceğini düşünüyor.”
Başbakan Erdoğan’ın “Nereden nereye geldik. Altı yıl önce ülke çok kötüydü şimdi iyiyiz” dediğini anımsatan Sezer, “Sizlere soruyorum daha iyi durumda mıyız? Büyük bir ekonomik sıkıntı içinde yaşıyoruz. İşsizlik hiçbir dönemde bu kadar yoğun olmamıştı. Gençlerimiz işsiz, gençlerimiz mesleksiz. Daha önce işi olanlar şimdi işten çıkarılıyor. Her gün binlerce kişi işten çıkarılıyor ama Başbakan’a göre nereden nereye geldik. Ben sana söyleyeyim Başbakan, sefalete getirdin bu ülkeyi” dedi.
BAŞBAKAN TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ KARARTTI
Sezer, Başbakan Erdoğan’ın yoksullara yardım etmekle övündüğünü ifade ederken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabii ki yoksuluna devlet yardım edecek. Ama yoksulunu daha da yoksullaştırarak, yeni yoksullar yaratarak Türkiye’nin geleceğini karartıyorsun. Şimdi yapılan yardımlara karşı mısın? diye düşünebilirsiniz. Tabii ki değilim. Sosyal devlet tabii ki yoksuluna, açlık sınırında yaşayan insanına yardım edecek. Ama onu Tayyip Erdoğan babasının cebinden yapmıyor. Bu milletten aldığı vergilerle yapıyor, sanki babasının cebinden veriyor. Aslında altı yıldır yan gelip yatıyor. Dünyayı dolaştım diyor, dolaştın da ne oldu diye soruyorum, Irak’ta bir milyon insan öldürüldü; ne yaptın? AB Türkiye’ye neler dayatıyor; onları kabul ediyorsun.
Çiftçi battı. Bunlar topraklarımızı, fabrikalarımızı sattı. Üretim yapan tesislerimiz kapatılıyor ya da yabancılara yok pahasına satılıyor. Hâlâ Başbakan pembe tablolar çiziyor; bunu anlamak mümkün değil.”
Başbakan Erdoğan’ın, global ekonomik düzende devletin yatırım yapmayacağı şeklindeki söylemlerine de değinen Sezer, şunları söyledi:
“Bugün Başbakan diyor ki, ‘global ekonomik düzende devlet yatırım yapmaz’. O da yatırım yapmak yerine, elinde avucunda ne varsa satıyor, birilerine peşkeş çekiyor. Yapılan bu. Artık dünyanın en kapitalist, en liberal ülkeleri bile yatırıma öncelik veriyor. İşte biz Tayyip Erdoğan hükümetinin, adı ak kendisi kara partisinin aksine bu bölgelerden başlamak üzere devlet yatırımlarını yeniden hayata geçireceğiz.
Biz iktidar olduğumuz dönemde, o zor koşullarda birilerinin bankaları hortumlayıp 50 milyar doları sizin sırtınıza yüklediği zamanlarda, o bankaların üzerine gittik, gereğini yaptık; millete de çiftçiye de bugünkünün çok üzerinde destekler verdik. O gün sıkıntı yoktu değil, ama bugün sıkıntı çok arttı.
Biz çiftçimize, hak ettiği gelir düzeyine ulaşması için, hak ettiği hizmetleri alması için önümüzdeki dönemde AB’ye de ‘Sen ne karışıyorsun’ diyerek en üst düzeyde desteği vereceğiz.
Bu hükümet, ithalata dayalı bir ekonomik modeli uyguluyor. Biz üretime dayalı bir ekonomik modelle üretimi artırıp, zenginleşmeyi sağlayıp, işsizliği önleyecek projelerimizle önümüzdeki sürece hazırlanıyoruz.
Bazı kesimler tarafından CHP’nin, AKP’ye alternatifmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Sezer, “Ben o partiye ebedi muhalefet partisi diyorum. Millet bakıyor alternatif buysa ben doluya gideyim diyor yani yağmurdan kaçan doluya yakalanıyor. Tayyip Erdoğan’ı ayakta tutan, AKP’yi besleyen ne yazık ki ebedi muhalefet partisi. Son zamanlarda iyice AKP’lileşerek, yeni açılımlarla, artık açılım mı kapanım mı? AKP’yi iktidarda tutuyor” diye ekledi.