AK Parti'den İstanbul milletvekili seçilen Hakan Şükür, mazbatasını aldı.
 

Mazbatasını aldıktan gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şükür, çok onurlu ve heyecanlı olduğunu ifade ederek, çok yoğun bir temponun ardından milletin kendisine ve partisine onurlu, heyecan verici ve sorumluluk isteyen bir vazife yüklediğini söyledi.
 

Şükür, ''İnşallah ben de ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve çok değerli büyüklerimizin açtığı Meclise heyecan duyarak ve çok büyük bir coşkuyla gideceğim, diğer milletvekilleriyle beraber. Umarım olumlu hizmetler yerine getiririm'' dedi.
 

Hem ülke sorunlarına hem bölgesindeki insanların sorunlarına eğilmeye, ilgilenmeye çalışacağını vurgulayan Şükür, ''Bu bireysel bir şey değil. Bu da bir takım oyunu. Ülkemizi bir takım olarak düşünürseniz iktidarıyla, muhalefetiyle hep beraber güzel şeyler yapmamız için halkımızın bu görevi bizlere verdiğini düşünüyoruz'' diye konuştu.

"HUKUKÇU OLMADIĞIM İÇİN ÇEKİNDİM"
Bir gazetecinin ''Kabinede yer almak istiyor musunuz? Adınız Spor Bakanlığı için geçiyor. Böyle bir beklentiniz var mı'' sorusu üzerine Şükür, böyle bir beklentisinin olmadığını vurgulayarak, zaten milletvekili adaylık sürecinin de çok ani geliştiğini belirtti.
 

Bu konuda herhangi bir pazarlığın söz konusu olmadığını söyleyen Şükür, milletin vekilliğini yapmaya alışık olduğunu, Milli Takım bünyesinde de bunu yaptığını anlattı.
 

Şükür, Türkiye'deki sorunların çözümü noktasında faydalı olmaya çalışacağını ifade ederek, bundan sonrası için ne olacağı konusunda bir şey söyleyemeyeceğini ancak görevi ne olursa olsun TBMM bünyesine girmenin heyecan verici olduğunu söyledi.
 

Kabinede yer almak gibi bir sevdası olmadığını dile getiren Şükür, sadece çalışmak, samimi ve dürüst olmak gerektiğine inandığını belirtti.
 

''Hakkınızda siyasi gündemden uzak olduğunuza dair eleştiriler yapıldı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz'' diye sorulan Hakan Şükür, ''ayağının tozuyla dün Türkiye'ye döndüğünde gazetecilerin kendisine çeşitli sorular yönelttiğini, açıkçası söyleyeceği şeylerin pek hakim olmayacağı şeyler olabileceğini ve yanlış anlaşılmaktan korktuğunu'' vurguladı.
 

Şükür, ''( Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi) Şunu da söyledim; 'yargının vermiş olduğu bir karar.  YSK'nın kararı da birçok büyüğümüzün söylediği gibi haklı bir karar.' Biz de buradan bir milletvekili daha kazanmış olduk. Umarım o vekilimiz ve diğerleriyle Mecliste güzel şeyler yaparız. Ben bir hukukçu değilim. Onunla ilgili söyleyeceğim şeyin yanlış anlaşılmasından çekindim. Belki de ilk günün getirdiği bir heyecandı'' dedi.
 

Şükür, her konuyla ilgili fikirlerini bundan sonraki süreçte bir milletvekili olarak çok açık ve net söyleyeceğini ifade etti.