TBMM Genel Kurulunda, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müşteşarlığı Kurulması Hakkında Yasa Tasarısı üzerinde kişisel görüşlerini açıklayan Kılıç, "Hükümet ve AK Parti Grubuna yöneltilen iddiaların saçmalığı karşısında hayretler içinde kaldıklarını" söyledi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, "Başbakanlık bünyesinde, içinde dinleme araçlarının bulunduğu bir karargah kurulduğundan" söz ettiğini, bunun ispat edilmesi mümkün olmayan bir iddia olduğunu belirten Kılıç, iddia sahibinin bunu ispatla mükellef olduğunu vurguladı. Kılıç, "Bu kesinlikle bühtandır, yalandır, iftiradır" dedi.

AK Parti hükümetlerinin demokrasi kavramı ve hukuk devleti sınırlarını aşan hiçbir eylemin, icraatın içinde bulunmadığını kaydeden Kılıç, "AK Parti’nin hukuk ve demokrasi sicilinin, adı gibi ak" olduğunu ifade etti.

Kart’ın, AK Parti’ye atfen kirli ilişkilerden söz ettiğini kaydeden Kılıç, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı algılama ve saygıyla karşılama konusunda kimsenin kendilerine söyleyecek sözü olamayacağını savunan Kılıç, şöyle konuştu: "Milletvekili sıfatı üzerinde olduğu halde ’Ergenekon’ duruşmalarına müdavim olanlara alkışları gönderelim. AK Parti hükümetleri, Türkiye’de hukukun işlemesi yönünde azami gayret göstermiştir ve devletin kurumlarının uyum ve insicam içinde Türk milletine hizmet ilkesiyle çalışması noktasında gayret göstermiştir. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı, kurumları Anayasanın kendilerine tayin ettiği görevler ve sınırlar içinde görevlerini ülkeye hizmet aşkıyla ve şuuruyla yerine getirmenin gayreti içindedir. Ama son günlerde bazı siyasi parti sözcülerinin geliştirdiği söylemlere kaygı ve endişeyle bakıyorum. Türkiye’de sanki kriz atmosferi var, sanki kurumlar birbiriyle çatışıyor. Bazı muhalefet çevreleri kriz ortamından besleniyor olabilir. Ama sevinseniz de üzülseniz de TBMM üyeleri, Hükümet, Başbakan, Cumhurbaşkanı, bu ülke bütün kurumlarıyla büyük uyum içerisindedir. Bu da milletin hayrınadır. Bu uyumdan kimse rahatsızlık duymamalı.

AK Parti Hükümeti, Türkiye’de devlet adına rutin dışına çıkmayı reddeden, herkesi hukuk içinde kalmaya davet eden bir hükümettir. Devlet güvenliği tesis ederken de özgürlüklerin gereğini yerine getirirken de rutin dışına çıkmayacaktır. Bir kere rutin dışına çıkmaya görülsün, yol olur, herkes çıkar.

Eğer dinleme iddialarını bu Hükümete mal ediyorsanız ayıp ediyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz. Çünkü bu Hükümet, dinleme iddialarının sanığı ya da zanlısı olamaz, olsa olsa mağduru olabilir. Eğer bir duyumunuz, iddianız varsa ispat mükellefiyeti üzerinizdedir, ilgili yargı mercine gidersiniz, suç duyurunuzu yaparsınız, sonuna kadar takipçisi olursunuz. Bu noktada bize söyleyecek bir tek sözünüz yok. Hükümet, yapması gerekeni zaten yapıyor, net bir beyanla yasa dışılığın hiçbir türlüsüne onay vermediğini, yürütmenin bunun arkasında bulunmayacağını ifade ediyor." AK Parti Hükümeti’nin güvenlik ve özgürlük denkleminde tercihe mecbur kalmayacağını, kantarın topuzunu lehte de aleyhte de çalıştırmayacağını ifade eden Kılıç, güvenlik tesis edilirken özgürlüklerden taviz verilmeyeceğini kaydetti. Kılıç, özgürlük isteyen ve hukukun üstünlüğüne, terörle mücadelenin sürdürülmesi gerektiğine inanların durması gereken yerin, AK Parti’nin durduğu yer olduğunu belirtti.

-CHP’LİLERİN TEPKİSİ-

Kılıç’ın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, telefonlarının yasa dışı dinlendiğini, Adalet Bakanlığının, yaptığı şikayete uymadığını belirterek, "Eğer bu ülkede hukuk varsa, AK Parti hukukun yanında duruyorsa, bir milletvekilinin yasa dışı dinlenmesine önce Sayın Kılıç’ın karşı çıkması gerekir’ dedi.

CHP’li Kart da "kirli ve karanlık ilişkiler" ifadesini kullanmaya devam edeceğini kaydederek, bunu somut olaylara dayanarak yaptığını ifade etti. Bazı AK Parti milletvekilleri, Kart’a, "Bu tabiri sana iade ediyorum" diye laf attı.

Bu sırada oturduğu yerden söz isteyen CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, Kılıç’ın isim vermeden bazı milletvekillerinin "Ergenekon’ davasına katıldıklarını ifade ettiğini hatırlatarak, "Silivri’de yargılanan aslında oradaki ’Ergenekon’ sanıkları değil, AKP hükümetleri nedeniyle Türkiye’nin geldiği hukuksuzluk tartışılıyor. Oraya gidip, davayı takip etmek, her onurlu milletvekilinin yapması gereken iştir" dedi.