Özakman, Eskişehir Haller Gençlik Merkezi'nde düzenlenen “Şu Çılgın Türkler” konulu söyleşide, Türkiye'nin gurur duyacağı en büyük olayın, Milli Mücadele olduğunu belirterek, Milli Mücadele'nin emperyalizme karşı açılmış ve sonu zaferle bitmiş ilk direniş niteliği taşıdığını kaydetti.
Milli Mücadele'nin geri kalmış ülkelere örnek olduğunu ve hala örnek olmaya devam ettiğini ifade eden Özakman, Türkiye'de bir takım çevrelerin, Kuvayi Milliye ruhunu öldürdüklerini sandıklarını belirterek, “Öldü sanılan Kuvayi Milliye ruhu uyuyordu, uyandı. Şu anda Kuvayi Milliye dönemini yaşar gibiyiz. Bunu yaratan benim kitabım değil, Avrupa'nın bize karşı tutumundan sonra kendiliğinden gelişti” dedi.
SÖZDE ERMENİ MESELESİ
Kamuoyunda tartışılan sözde Ermeni meselesi konusunda da küçücük bir kuşku duymadığını ifade eden Özakman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer, en ufak bir kuşkuya kapılsaydım (Her milletin bir kusuru olur, bizim de bir kusurumuz var) diyecektim ama yok böyle bir şey. 1921 yılında İngilizler, İstanbul'dan Malta'ya tıktıkları, sürgün ettikleri sözde Ermeni soykırımı zanlılarını mahkemeye götürecekler, bir bakıyorlar belge yok elde. Washington'a müracaat ediyorlar ve (Siz görmüşsünüzdür bu Ermeni soykırımını. O konudaki belgeleri yollar mısınız) diye soruyorlar. 1921 yılından Washington, İngiltere'ye (Türklerin Ermenileri kıydığı, soykırıma uğrattığı konusunda ne belge ne de bilgi var) diyor. Şimdi ne oldu. Belge mi, bilgi mi çıktı ortaya?”
Özakman, sözde Ermeni meselesi üzerine kongreler, etkinlikler düzenlendiğini hatırlatarak, şöyle dedi:
“Peki bu İstanbul, İzmir, Edirne, Bursa'daki Ermeniler niye kaldı? Nasıl bir kıyım bu? Maraş, Urfa, Antep'e dönenler kimler? Hani kıymıştık biz Onları. Türkiye'deki bir özel üniversitenin rektörü kitabında, (Fransızlar burada kalmak için gelmediler, bizimle savaş bile yapmadılar, çektiler gittiler) diyor. İnsanın sorası geliyor (o zaman bu Antep niye Gazi, Maraş niye Kahraman, Urfa niye Şanlı) diye. Kendi ülkesinin yakın tarihini bilmeden rektör olan bir insan bunu söylüyor. Çok yazık.”