CHP Parti Meclisi’nde oylanan listede 3. sırada olduğuna dikkati çeken Öztürk, "Ancak bir gecede ne olduysa oldu. Listedeki 4. sıraya itiraz eden Vahap Seçer 2. sıraya, İsa Gök 3. sıraya, ben de 4. sıraya alındık. Bunun nedenini öğrenmek istiyorum" diye konuştu.
"Solcu ve devrimci" olduğu için CHP’li olduğunu vurgulayan Öztürk, bu nedenle partisinden istifa etmesinin "aklının ucundan bile geçmediğini" bildirdi. Öztürk, "Ben burada kendimin bulunduğu sırayla ilgili konuşmuyorum.
Burada ben Parti Meclisinin ve Sayın Genel Başkan’ın hukukunu koruyorum. Sayın Genel Başkan en yetkili organın ortaya koyduğu bir iradenin ortadan kaldırılmasına seyirci kalamaz, kalmamalıdır" diye konuştu.
"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kimsesizlerin kimsesidir" diyen Öztürk, Kılıçdaroğlu’nun haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı çıkan bir insan olduğunu ifade etti. Öztürk, şöyle devam etti: "Kendi partisi içerisindeki bu tür yanlışlıkların içine sinmediğini kesinlikle biliyorum. Sayın Genel Başkanımız bu durumdan dolayı çok üzgün, bunu zaten kabul ediyor. Burada benim milletvekili olma hakkım elimden alınmıştır.
Parti Meclisi bir müktesep hak ortaya koymuştur, üçüncü sıra milletvekili adayı olarak hem Siyasi Partiler Yasası hem de tüzüğe göre beni aday olarak tespit etmiştir ve bizim yerimize gelen arkadaşımız Sayın Seçer, Parti Meclisi üyesidir aynı zamanda, parmak kaldırmıştır. Ondan sonra kendi yerini beğenmediği için istifa tehdidinde bulunmuştur ve Sayın Genel Başkan herkesin huzurunda, ’Kamuoyu yoklaması yaptık, liste böyle çıktı. Herkes saygı duysun’ demiştir. Sayın Seçer’in 4. sırada kalması gerektiği belirtilmiştir. Ne olmuştur da ertesi gün listelerde değişiklik yapılmıştır? Bu sorunun yanıtını öğrenmek en doğal hakkım.
Vahap Seçer arkadaşımızın da bu şekilde milletvekili seçilmeyi içine sindiremeyeceğini düşünüyorum." Yapılanın haksızlık olduğunu savunan Öztürk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisini, "parlamentonun en çalışkan 2 milletvekili arasında saydığını" anımsattı. Öztürk, "Benim itirazım, parti meclisinin, partinin hukukunun keyfi olarak çiğnenmiş olmasınadır. Adayları belirleme yetkisi münhasıran Parti Meclisine aittir, bu yetki devredilemez" dedi.
Öztürk’ün avukatı sıfatıyla söz alan eski milletvekili Sabri Ergül de sürecin hukuku boyutu hakkında bilgi vererek, durumun yargıya taşınması öncesinde Kılıçdaroğlu tarafından çözüme kavuşturulacağı inancını taşıdıklarını söyledi.
Öztürk ve Ergül, soruları da yanıtladı. Bir gazetecinin, "Oylamalar sırasında Sayın Aygün’ün adaylığı ile ilgili tartışmalar yaşanmış" sözleri üzerine Ergül, "Bizim de bilgilerimiz o yönde basında da yer aldı. Henüz tekzip edilmiş değil" dedi. Oylamanın "sakat" olduğunu öne süren Ergül, "Herkesin, gücü, etkisi hukuk karşısında sükut etmek durumundadır. Hukuk, hakkı teslim eder" dedi.14 NİSAN 2011/ANKA