Türkiye'de çok tartışılan "400 vekil" konusuna değinen ve AK Parti'li Burhan Kuzu'nun "başkanlık sistemine ilişkin sözlerine" isim vermeden atıf yapan Arınç, "Ben başkalarının yaptığı gibi size 400 vekil verin, şöyle yapacağız böyle yapacağız, başkanlık olmadı da bunlar başımıza geldi, ben milletten ne kadar oy vereceğini bilemem; herkese oy dilenciliği yapacak bir insan da değilim; ama Manisalılar akıllı insanlardır. Kar ve zararın nerede olduğunu bilirler" dedi.

Arınç, CHP, MHP ve HDP için ise, "onlar düşmanımız değil, siyasi rakiplerimiz" ifadesini kullandı.

Manisa'da yayın yapan Medya TV'de açıklamalarda bulunan Arınç, "Menfaatimizin nerede olduğunu bilmemiz lazım" dedi ve şöyle devam etti;"Ben giderim benden daha iyisi gelir, ben buna razıyım ama soruyorum bu partilere  biz gelemeyiz, gelsek de bir şey yapamayız, diyorlar. MHP’nin herşeye hayır demesinin nedeni, ben iktidara hazır değilim vardır. Oysa bizim 2023, 2053, 2071 hedeflerimiz var. Bir siyasi parti seçimden sonraki pazartesi gününü düşünerek iktidar olamaz."

"ARA VERECEĞİM DEDİM, SÖZÜMÜN ERİ OLMAK İSTEDİM, ADAY OLMADIM..."

Arınç, 1 Kasım'da neden aday olmadığına ilişkin sorulara karşılık da, şu yanıtı verdi; "İlkokuldan itibaren Manisa’da yaşayan, mesleğini burada icra eden bir insanım. Doğru bildiğimizden dönmedik. Sabırla başarılı olacağımıza inandık. MSP’den sonra Refah Partisi ve AK parti. 13 sene önce 20 sene önce girdiğim parlamentoya veda etmek istedim. 4 dönem Manisa milletvekilliği yaptım. Sözümün eri olmam lazım. Ara vereceğimi söyledim. Çok teklifler geldi ülkemizin birçok yerinden. Bir insanın hayatında 20 yıl parlamenterlik yeterli, bundan sonra yine siyasetin çok fazla dışında kalmamak kaydıyla daha fazla okuyan, daha dinlenen, düşüncelerini  halkla paylaşan bir insan olmayı arzu ettim."

"DAVUTOĞLU ADAYLIK TEKLİF ETTİ"

AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun kendisine adaylık teklifi getirdiğini de anlatan arınç, "Genel Başkan bana yine adaylık teklif etti. Partide görev al, dedi. Sağ olsunlar bana anlayış gösterdiler. Belki de üç dönemlik içinde kendi irademle aktif siyaset dışında kalan oldum" diye konuştu.

"PARLAMENTODA ÖMÜR BOYU VEKİL OLMAK İSTEYENLER VAR..."

Arınç, "sivil olarak Manisa'nın köylerini ziyaret edeceğini" de belirterek, "Bence bu örneklere ihtiyaç var. Parlamentoda vekilliği ömür boyu icra etmek isteyenler var. Ben bunu yanlış buluyorum. Ben bu yaşa kadar 20 sene parlamento dışında, 20 senesi parlamentoda 70’li yıllardan beri görev yaptım. İsteseydim bir ilden liste başı gösterilecektim" dedi.

"AK PARTİ, TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR PARTİ"

"AK Parti benim partim, benim sevdam" diyen Arınç, şöyle devam etti;"Türkiye için çok önemli bir parti. İktidardan 18 vekil eksikliği nedeniyle uzaklaşmanın maliyeti çok yüksek oldu. Biri yüzde 18’e biri yüzde 25’e öteki yüzde 13’e sıkışmış. Hiçbirinin tek başına gelme ihtimali yok. Ülke hükümetsiz kalacaktı ki biz hala görev başındayız."

"ONLAR DÜŞMANIMIZ DEĞİL, RAKİPLERİMİZ..."

CHP, MHP ve HDP'den, "onlar düşmanımız değil, siyasi rakiplerimiz" diye bahseden Bülent Arınç, 7 Haziran sonrasında neden koalisyonun kurulamadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi;"7 Haziranda ortaya çıkan tablo, biz 1.partiyiz yüzde 41 ve 258 milletvekili; Üçünü toplasanız AK parti ediyor. Üçü bir araya gelip hükümet kurmaları doğru olurdu. Çünkü üçü birleşip tek gayeleri ak partiden kurtulmak. Türkiye’de 21 ilde çalışma yaptım. Bunlar düşmanımız değil, rakiplerimiz."

"1 KASIM'DAN SONRA SURİYE POLİTİKASI DEĞİŞECEK"

AKP'nin kurucularından ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 1 Kasım seçimlerinden sonra Suriye politikasının değişeceğini söyledi. Ankara saldırısından sonra HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a başsağlığı dilenmesi ile ilgili de konuşan Arınç, "Demirtaş bizim düşmanımız değil" mesajı vererek, Arınç, Manisa'da yayın yapan Medya TV'de yaptığı açıklamalarda, "1 Kasım sonrası Suriye politikasında bazı değişiklikler olması beklenir" dedi. Arınç, sadece Suriye değğil, Mısır politikasında da değişiklik olacağının sinyalini ise şöyle verdi;

"DIŞ POLİTİKADA KIVRAKLIĞA İHTİYACIMIZ VAR"

"Dış politika duvardaki bir tablo gibi değildir. Bir ülkenin milli menfaatleriyle ilgilidir. Milli menfaat dün onu gerektiriyordu, bugün bunu. Bizim bu kıvraklığa, dinamizme sahip olmamız gerekir. Ben eminim Davutoğlu daha güçlü kendi hükümetini kurduğunda, 2 Kasımda Allah izin verirse hem Suriye, hem Mısır hem Irak politikamızda güncellenmiş yeni bazı dinamik adımlar atacağız, ben buna inanıyorum. Ve buna ihtiyacımız var."

"BAŞSAĞLIĞI DİLEMEK İNSANİ GÖREV..."

Arınç, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ankara katliamının ardından CHP ve HDP Genel Başkanlarını arayarak, saldırıda hayatını kaybeden parti üyeleri için başsağlığı dileklerini iletmesini de değerlendirdi. Gül'ün taziye dileğinde bulunmasını "yadırgayanları yadıragadığını" söyleyen Arınç, bu konuda AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ı da isim vererek eleştirdi. Arınç şöyle dedi;

"11 CHP’li gençlik kolları üyesi vefat ettiği için Kılıçdaroğlu cenazeye gitti. 11 tane genci hayatını kaybetmişse senin de, benim de, Sayın Gül'ün de, bir başkasının da ona başsağlığı dilemesi insani bir örevdir. Bunu kimse yadırgamasın. Bunu Şamil Tayyar yadırgamış olabilir. Ben de 'Şamil Tayyar'ı yadırgıyorum. Bu insani bir görevdir. HDP’den şu kadar teşkilat mensubu hayatını kaybetmişse, bir siyasi parti liderine başınız sağolsun demek insani bir görevdir. Bunu yadırgayanları Türk milleti de yadırgar. Biz insani görevlerimizi hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz. Siyasetçiler her zaman birbirine destek olmalı, acısını paylaşmalı. Onlar benim düşmanım değil, rakiplerim. Ne Demirtaş, ne Kılıçdaroğlu benim düşmanım. Yarın seçimden çıktıktan sonra selam vereceğiz."

TBMM Genel Kurulu'nda milletvekilleri arasında yaşanan kavgalara da değinen Arınç, "Siz bakmayın onlara. Genel Kurul'dan sonra kuliste çay içiyorlar, kahve yemek ikram ediyorlar. İçeride bizi kızdıran başka şeyler var ya koltukların rengi ya kavgacı insanların olmasından. O grup başkanvekilleri onlara susun derlerse,  susarlar otururlar."

"BU FECİ OLAYA ÜZÜLMEMİŞ İNSAN VARSA, ONLAR KALPLERİNİ KONTROL ETSİNLER...."

Arınç, Ankara saldırısından sonra, saldırıda hayatını kaybedenleri hedef alan sosyal medya paylaşımlarına da sert çıkarak, şöyle konuştu;
"Sayın Gül'ün bu nezaketinin örnek olmasını diliyorum. Bu feci olaydan bile üzülmemiş insanlar varsa attıkları tweetlerle, yaptıkları konuşmalarla neredeyse oh olsun diyorlarsa, onlar kalplerini bir kontrol etsinler. Onlarda vicdan, ahlak, millet sevgisi kalmamıştır. Bu kadar insan iki canlı bombanın hayatlarına son vermesiyle bu dünyadan göç ediyorlar."

ARINÇ'TAN ANKARA'DAKİ İNTİHAR BOMBACILARINA: "İKİ VAHŞİ.... "

Herkesin kendisini hem Ankara katliamında, hem de Suruç'ta ölen 32 insanın yerine koyması gerektiğini söyleyen Arınç, "Orada toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak istiyor iki vahşi oraya sızıyor. Onlar terör mağdurudur. Onların yaralarını saracağız, ailelerinin acısını hafifleteceğiz. İnsanlık bunu gerektirir."