Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,4255
EURO
47,3277
IMKB
10.644,000
ALTIN
4.402,950
 
Hava Durumu ANKARA
18 / 33 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
'SİYASET YAPIYORLAR'A YANIT
 SİYASET YAPIYORLAR A YANIT
 
Gerçeker, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde anayasa değişikliği ile ilgili düzenlenen panelin açılışında konuştu.
 
1.4.2010 - 19:35

Yargıyı siyaset malzemesi yapmanın, yargıyı siyaset arenasına dönüştürmenin kimseye bir yarar getirmeyeceğini, aksine giderilmesi mümkün olmayan zararlar oluşmasına neden olacağını vurgulayan Gerçeker, “Bizim, yılların deneyimi ve tarafsız bilim adamlarına dayalı söylemlerimiz hiçbir şekilde siyaset yapmak değildir. Yargıya verilmek istenen zararı önlemeye yönelik doğru bildiklerimizi söylüyoruz” diye konuştu.

Gerçeker, yargı bağımsızlığına aykırı olduğunu ifade ettiği bu düzenlemelerin asıl nedeninin hukuk devleti niteliğinin gereği olan yargısal denetimi kabullenememek olduğunu ifade etti. Gerçeker, “Bu yüzden yüksek mahkemeleri etkisiz hale getirerek yargının tamamen yürütmenin vesayeti altında olması istenmektedir” dedi.

Yargı bağımsızlığının yalnız kendileri için değil, her kesimin savunması gereken bir konu olduğuna işaret eden Gerçeker, “Yargı ile demokratik hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkelerine tamamen aykırı düzenlemelere önce TBMM'nin, olmadığı takdirde Yüce Türk milletinin geçit vermeyeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Hasan Gerçeker, panele gelişinde gazetecilerin soruları üzerine, Anayasa değişikliği ile ilgili Yargıtayda oluşturulan komisyonun çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu, komisyon raporunun pazartesi günü açıklanabileceğini söyledi.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Yapılmak istenilen düzenlemelerle, 12 Eylül Anayasası'nın bırakın ileri götürülmesini, bu Anayasa'daki bağımsızlığa, yargı bağımsızlığına aykırı, antidemokratik hükümlerin daha da güçlendirildiği görülmektedir” dedi.

Gerçeker, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde anayasa değişikliği ile ilgili düzenlenen panelin açılışında konuştu. Paneli, HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, Danıştay Başsavcısı Yılmaz Çimen, Yargıtay Birinci Başkanvekili İhsan Akçin, HSYK, Yargıtay, Danıştay üyeleri ile öğrenciler izledi.

Gerçeker, konuşmasının başında, ABD'de kanser tedavisi gören Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok'un bir gazeteye verdiği demeci değerlendirdi.

“Özok'un beni çok duygulandıran bir mesajını okudum” diyen Gerçeker, Özok'un gerçek bir hukukçu duyarlılığıyla büyük sıkıntılar içindeyken bile buradaki sorunları takip etmekten geri kalmadığını ve çok güzel bir yazı gönderdiğini belirtti. Gerçeker, herkesin bu yazıyı okuması gerektiğini söyledi.

“CEVAP VERME GEREĞİNİ DUYMUYORUZ”

Gerçeker, Özok'un Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu sürecin ülkeyi nereye götürdüğünü çok iyi ifade ettiğini belirterek, kendisine acil şifalar diledi.

Türkiye'nin anayasa değişikliği süreciyle baş başa olduğunu dile getiren Gerçeker, bu anayasa değişikliği sürecinin Türkiye'yi nereye götüreceğinin tarafsız herkes, her kurum tarafından net bir şekilde görüldüğünü söyledi.

Bu süreçte yargıya verilen zararı önlemek için görüşlerini dile getirdiklerini vurgulayan Gerçeker, “Temsil ettiğimiz görevin saygınlığı ile bağdaşmayan, eleştiri sınırlarını da aşan bir takım söylemlere cevap verme gereğini duymuyoruz” dedi.

Hukuk devletinin, hukukun üstünlüğü ve özgürlükçü demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olduğunu kaydeden Gerçeker, bunu sağlayacak olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin yargı bağımsızlığı ilkesi olduğunu ifade etti.

“KUVVETLER BİRLİĞİNE GEÇİŞİN ARACI”

Hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı ilkesinin anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddelerinden olan ikinci maddesi kapsamında olduğunu söyleyen Gerçeker, şunları kaydetti:
“Anayasa Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı ile ilgili düzenlemeler yürütmenin bu kurumları tamamen etki alanı içine almasına yöneliktir. Siyasi partilerin denetiminin, üyelerinin tamamı TBMM tarafından seçilen Sayıştaya bırakılması, siyasi parti kapatma davalarının TBMM'nin iznine bağlanması, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı, yargıya güvensizliğin göstergesi olan düzenlemelerdir. Yüksek mahkemelerin dışlanması, sembolik üyeler verilmesi de asıl niyetin açık bir göstergesidir.

Asıl üzücü olan da temel hak ve özgürlüklerin en büyük güvencesi olan yargı bağımsızlığını geri götüren düzenlemelerin ileri, demokratik düzenlemeler olarak gösterilmeye çalışılmasıdır.

Avrupa Birliği, Venedik kriterleri ile hiçbir şekilde bağdaşmayan bu düzenlemeler, kuvvetler ayrılığından bütün gücün yürütmenin elinde olduğu kuvvetler birliğine geçişin aracı olacaktır.”

Gerçeker, Anayasa Mahkemesinin bir yüksek mahkeme olarak Yüce Divan, parti kapatma gibi çok önemli davalara baktığını anımsatarak, bu nedenle mahkemenin üyelerinin çoğunluğunun mutlaka hakim sınıfında olması gerektiğini, bunun göz ardı edildiğini söyledi.

Yargı bağımsızlığını tüm toplumun bütün kişi ve kurumlarıyla savunması gerektiğini belirten Gerçeker, bu nedenle, herkesin, her kurumun bu konuyu sahiplenmesi, yargı bağımsızlığına zarar verecek davranışlara karşı duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.

Gerçeker, “Üniversitelerin, baroların, işveren ve işçi kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin, toplumun her kesiminin koyacakları tavır bu yönden çok önemlidir. Yapılmak istenilen düzenlemelerle, 12 Eylül Anayasası'nın bırakın ileri götürülmesini, bu anayasadaki bağımsızlığa, yargı bağımsızlığına aykırı, antidemokratik hükümlerin daha da güçlendirildiği görülmektedir” diye konuştu.

“İYİ NİYETTEN YOKSUN SÖYLEMLER”

Hasan Gerçeker, ilk derece hakim ve savcıları ile yüksek derece hakim ve savcıları arasında sanki aynı kurumun mensupları değillermiş gibi yargıyı bölmeye, ayrılık yaratmaya yönelik bir takım söylemler bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Yüksek mahkeme üyelerinin ilk derece hakim ve savcıları içerisinden seçilerek geldikleri, onları da temsil ettikleri gözardı edilerek yapılan açıklamalar iyi niyetten yoksun, son derece üzüntü verici söylemlerdir. Bu düzenlemelerle yüksek mahkemelerin etkisiz hale getirilmesinin yanında, bu kurumların verecekleri sınırlı sayıdaki üyelerin seçimi de tuzaklarla dolu, hiç demokratik olamayan, bu kurumların gerçek iradesini yansıtmaktan uzak bir sisteme bağlanmaktadır. Anayasa Mahkemesine yapılan son atamalar, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Adalet Bakanı ve Müsteşarın tutumu nedeniyle çalışamaz hale gelmesi bu söylediklerimizi doğrulayan en güzel örneklerdir.
Böyle yamalı bohçaya çevrilmiş, devletin temel taşı olan kurumlarla bir yere varılamayacağı, demokrasinin geliştirilemeyeceği, hak ve özgürlüklerin korunamayacağı çok iyi bilinmelidir.”

Hasan Gerçeker, aslında toplumun ve yargının gerçek sorunlarının bunlar olmadığını belirterek, gerçek yargı reformunun yargının içinde bulunduğu ve günden güne büyüyen ve çözümsüz hale gelmekte olan altyapı sorunlarına çare bulmak olması gerektiğini vurguladı.

Bu sorunların çözümlenememiş olması nedeniyle şikayetlerin çığ gibi büyüdüğünü, dosyaların dağ gibi yığıldığını, hakim, savcı ve personel açığının had safhada olduğunu anlatan Gerçeker, bunlar geri plana itilerek yapay gündemlerle kamuoyunun meşgul edilmeye çalışıldığını söyledi.

Gerçeker, “Biz yargı ile ilgili, hayati önem taşıyan konularda görüşler ortaya koyduğumuzda siyaset yapmakla suçlanıyoruz. Yüksek mahkemeler yok sayılıyor, etkisiz hale getirilmek isteniyor, sonra da bizden hiçbir tepki gelmesi istenmiyor. Bu nasıl demokrasi anlayışıdır onu da bilemiyorum” diye konuştu.

Gazetecilerin anayasa değişikliği ile ilgili Yargıtay'da kurulan komisyonun hazırlayacağı raporun içeriğine ilişkin soruları üzerine Gerçeker, “Doğru bildiğimiz ilkeler doğrultusunda görüşlerimizi bildiriyoruz. Onları yapılmak istenen değişikliklerle karşılaştırdığımız zaman ne olup bittiği ortada zaten. Yargıyla ilgili düzenlemeler çok büyük bir ölçüde uyuşmuyor. Çok büyük farklılıklar var” dedi.

HSYK BAŞKANVEKİLİ ÖZBEK

HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, panele gelişinde bir gazetecinin, “HSYK toplantısında unvanlı hakim ve savcıların durumu gündeme gelecek mi? Bu konuda bir mutabakat sağlandı mı?” sorusuna, “Mutabakat değil. Ben olması gerekeni söyledim. Toplantı gündemine geleceğini umuyorum. Şu anda normal programda çalışıyoruz” yanıtını verdi.

Özbek, bir başka soru üzerine Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman ile bu konuyu henüz görüşmediğini ifade etti.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


RÖLYEFTEKİ PARMAK SKANDALI

KILIÇDAROĞLU, NEYE UĞRADIĞINI ŞAŞIRDI!

"TEKLİFTE ŞAHİN'İN İMZASI VARSA ÜZERİNE ÇİZİK ATARIZ"
»  DOMUZ KANI TARTIŞMASI BÜYÜYOR!
»  ATALAY'DAN POLİS'LERE KÖTÜ HABER!
»  CHP'Lİ OKAY'DAN ŞOK İDDİA!
»  BAŞBAKAN ERDOĞAN, İMZA SKANDALI İÇİN NE DEDİ?
»  YARSAV'IN SUÇ DUYURUSUNA YARGI'DAN GÖREVSİZLİK!
»  ERDOĞAN PARİS'E GİDİYOR
»  ERDOĞAN'DAN, DENİZ FENERİ GÖNDERMESİ
»  İSTANBUL, KİRALIK EV DOLU!
»  ADANA'DA BAŞKANLIK SEÇİMİ BİLMECESİ
»  ÇUKURCA'DA ÇATIŞMA, 5 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ!
»  KILIÇDAROĞLU, CHP'DEN İSTİFA ETTİ!
»  BAYKAL: DURSUN ÇİÇEK’LE GÖRÜŞMEDİM
»  İMZA KRİZİ BÜYÜYOR, ŞAHİN İDDİALARI YALANLADI
»  FLAŞ.. PKK YİNE TACİZ ATEŞLERİNE BAŞLADI!
»  TEKEL İŞÇİLERİNE ANKARA'YA GİRİŞ YASAĞI
»  MHP, GÖRÜŞMEYİ BOYKOT EDECEK
»  "KENDİ İPİMİ KENDİM ÇEKERİM"
»  "ÖZAL ALIŞACAKLAR DEMİŞTİ, BUNLAR D ALIŞIRLAR, ALIŞIRLAR"
»  AB'DEN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMASI
»  KANADOĞLU, "DİNCİ DİKTA" DEDİ
»  BİN TEKEL İŞÇİSİ BUGÜN YİNE ANKARA'DA
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.