Vural, Anayasa görüşmeleri ve oylamalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Ak Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül'ün Genel Kurulda yaptığı konuşmada, Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili “grup bağlayıcılığı olduğunu” itiraf ettiğini ileri süren Vural, “TBMM'de bu milletin hukuku ve Anayasası ile ilgili oylamalarda milletin hukuku ayaklar altına alınmakta. Bugün Parlamentoda AKP grubunun baskısı, adeta mahalle baskısı niteliğinde. Zimmetlenen milletvekilleri, mevcutla getirilen milletvekillerine şahit oldunuz” diye konuştu.

Genel Kurul salonundaki ses sistemini etkilediği gerekçesiyle jammer cihazıyla cep telefonlarının kullanımının engellendiğini anımsatan Vural, Anayasa değişikliği teklifi görüşmeleri sırasında milletvekillerine baskı oluşturmak amacıyla jammer cihazlarının devre dışı bırakıldığını iddia etti.

Vural, oylamalarda gizliliğin ihlal edildiğini, sayım ve döküm işlemlerinin özen yapıldığını ileri sürerek, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Başbakanlık yapmayı bırakmış, milletvekili peşinde koşmaktadır. Buradaki Başbakanlık odası, ikna odası haline dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.

“YARGI SİYASALLAŞTIRILMAK İSTENİYOR”

MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in oylamaya girmemesine rağmen, oy kullanmış gibi işaretlendiğini anlatan Vural, 20. maddenin oylamasına ilişkin işaret çizelgesinde de MHP Antalya Milletvekili Tunca Toskay'ın oy kullanmasına rağmen işaretlenmediğini bildirdi.

Vural, 20. maddede Toskay'ın oy kullandığına ilişkin fotoğrafları göstererek, Meclis Televizyonundaki görüntüleri cep telefonundan basın mensuplarına izletti.
Oktay Vural, “Şimdi soruyorum; Tunca Bey imzalamadığına göre, bir zarf fazla çıktığına göre, bu zarf kimin zarfıydı? Onun için amaca giden her yol mubah değildir” dedi. Vural, Toskay'ın oy kullanmasına rağmen işaretlenmemiş olması konusunda kendisinin bilgilendirilmesi için TBMM Başkanlığına müracaat edeceğini bildirdi.

MHP olarak Anayasa değişikliğindeki tavırlarının açık ve net olduğunu vurgulayan Vural, şöyle devam etti:
“Bugün maalesef milletin hukuku ayaklar altına alınmakta, Başbakan kendisini yargılayacak, yolsuzluk yapanları yargılayacak mahkemelere yargıç atama telaşı içine düşmüştür. Bugün yargıyı siyasallaştırmak, kendi siyasi amaçları için yargı sistemi oluşturmak istedikleri için Türk Milleti bir komplo ile karşı karşıyadır. İşin özü budur. Bu, milletin iradesine, egemenliğine darbe vurmaktır. 'Asarım, keserim' diyenler, hem de hesap vermem' demek için bugün yargıyı siyasallaştırmak istemektedir.”

“HANGİ ETÜDÜ YAPIYORLAR ACABA?”

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili karar vermeden bir gün önce Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısının, Adana'daki yargıçlarla görüştüğüne ilişkin iddiaları bulunduğunu anımsatan Vural, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, “Müsteşar Yardımcısı, Mersin'deki adalet sarayının zemininde, Mersin Başsavcı ve Mersin Adliyesindeki yetkililerle inceleme yapmıştır. Adana'daki, adliyedeki hakimleri toplayıp görüşme yaptığı gerçek dışıdır” dediğini tutanaklardan okudu.
Mersin'deki Adliye Sarayının temelinde inceleme yapılırken çekilmiş fotoğrafları gösteren Vural, Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan fotoğrafta Adana Bölge İdare Mahkemesi Başkanı, Adalet Komisyonu Başkanıyla birlikte olduklarını belirtti.

Vural, şunları söyledi:
“Kendi web sayfalarında yargıçlarla birlikte oldukları ortaya çıkmıştır. Adana Bölge İdare Mahkemesi Başkanının ne işi var Mersin'deki zemin etüdü incelemesinde? Hangi etüdü yapıyorlar acaba? Ne görüştünüz siz? Hani bunlarla birlikte toplantı yapmadığı ifade edilmişti. Bugün görünen o ki Adalet ve Kalkınma Partisi, adaletin peşinde değildir, hileyi şeriye yapmaktadır. Yargıçları vicdanlarını ipotek altına almak, onları baskı altına almak ve davaları etkilemek için makamlarını mevkilerini kullanmaktadır. Bunların istediği adaleti, hakkı, hakikati arayan yargıç değil, memur yaptıkları vicdanlara ipotek koyup, baskı oluşturmak istedikleri yargıçlardır. Habur'da aradıkları yargılamayı, Türkiye'nin geneline yaymak istedikleri açığa çıkmıştır.
Türkiye'nin başına, milletin başına çorap örüyorlar. 'Asarım keserim, hesap da sormam' diyenlere, bu milletimizin iradesini, egemenliğini, hürriyetini teslim etmeyeceğiz. Buradaki mücadelemiz budur.”

"TBMM'NİN İRADESİNE İPOTEK KOYACAK DEĞİLİM”

MHP Grup Başkanvekili Vural, bir gazetecinin, “CHP, Anayasa Mahkemesine gitmek için imza toplamaya başladı. Buna destek verecek misiniz?” şeklindeki sorusuna şu karşılığı verdi:
“Biz bu yapılanlar karşısında, bu milletin maşeri vicdanının oluştuğu TBMM'de, milletvekillerinin bu yargının siyasallaştırılmasını vicdanlarına sığdırmayacaklarını, sığdırmamalarını düşünüyoruz. Bu Parlamentodan bu geçmemelidir. Bizim çağrımız milletvekillerinedir. Öncelikli yapmamız gereken husus, millet iradesini keyfi yönetim için bir araç olarak kabul etmek isteyenlere karşı bu milleti temsil eden milletvekillerinin söz ve vicdan hakkını kullanmasıdır. Beklentimiz, arzumuz odur. Türkiye'yi bir tuzağa düşürmesinler. Türkiye'yi bir açılım tuzağına düşürüp, Habur hukukunu Türkiye hukukuna dönüştürmesinler. Beklentimiz budur. Bizim gözlerimiz var görüyoruz, bilgimiz var biliyoruz. İkinci tur oylamalarında milletvekillerine açık çağrımız budur. Türk milletinin iradesi burada tecelli etmelidir.”