AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin temsilcilerinin kendi kişisel çıkarlarının mücadelesini veren temsilciler olmadığını ve olmayacağını belirterek, 'AK Parti'yi asılsız iddia ve ithamlarıyla güya millet nezdinde yıpratacakları vehmine kapılanlar var. Onlara buradan bir kez daha sesleniyorum, bu partinin adı da aktır, alnı da aktır' dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Genel Merkez Kadın ve Gençlik Kolları Başkanlıklarının Altınpark'ta düzenlediği Yerel Yönetimler Konferansı'na katıldı.
Yaptığı konuşmada, AKP'nin kadın ve gençliğe bakış açısından söz eden Erdoğan, bu konuda kuru hamaset yapmadıklarını ve verdikleri sözlerin havada kalmadığını söyledi.Muhalefet partilerini de eleştiren Erdoğan, şunları kaydetti:
'Dikkat ediniz kadın erkek eşitliğini dillerinden düşürmeyenler, kadın haklarını her fırsatta dillerine dolayanlar, aile içi şiddetten eşit işe eşit ücret meselesine kadar kadınlara ilişkin sorunları konuşmalarının süsü haline gelenler iş eyleme gelince ortadan kayboluyorlar. Kim yaptı bunu bugüne kadar? Yıllarca peşinde koştuğunuz partiler bunları gerçekleştirebildi mi? Hayır. Ama AKP 7 yıllık süre içerisinde bunu gerçekleştirdi.
Asena'yı, Nilüfer Hatun'u, Nene Hatun'u, Fatma Bacı'ları, Zübeyde Hanım'ları, bu isimlerle birlikte özlü sözleri ardı ardına sıralayanlar milletvekilleri listelerini, belediye başkanlığı, meclis üyeleri listelerini hanım kardeşlerimize kapattılar.
Gençlerle ilgili en hamasi, en ateşli konuşmaları yapanlar iş koltuklarını arkadan gelenlere, gençlere devretmeye gelince, gençleri aktif siyaset için yüreklendirmeye gelince yan çizmeye başladılar. 'Daha çocuksun, biraz daha büyü ondan sonra. Daha çalışacaksın' dediler. Bunu çünkü bana da yaptılar.
Hamdolsun özümüz de bir oldu, sözümüz de bir oldu. Yapamayacağımız sözler vermedik ama bir söz verince de o sözleri tuttuk. AKP olarak yerel seçimlere kadın katılımını arttırmak için yaklaşık 1 yıl önceden çalışmalara başladık. Siyaset akademisinde üç dönemde 3000 hanım kardeşimiz sertifika aldı.
29 Mart yerel seçimlerinde toplam 2492 hanım kardeşimiz AKP'ye müracaat etti. Bu hanım kardeşlerimizden 1774'ünü listelerimizde aday olarak gösterdik. Yani müracaat eden bayanların yüzde 70'i aday oldu, listelerimizde yer aldı. Seçimlerde 3 bayan arkadaşımız belediye başkanı olarak milletimizden yetki aldı. 666'sı belediye meclis üyesi ve 55 tanesi de il genel meclisi olmak üzere yerel yönetimlerde toplam 724 hanım kardeşimiz milletimizden emanet aldı. Tüm siyasi partilerin hepsini toplayın AKP'nin yarısı kadar kadın belediye meclisi, il genel meclisi üyesi yok. Halep oradaysa arşın burada. Bu kadar açık'
-'HİÇBİRİMİZ BURALARDA KALICI DEĞİLİZ'-
2004 yılındaki yerel seçimlerde AKP'nin 30 kadın il genel meclisi üyesi bulunurken, bu rakamın 2009'daki seçimlerde 56'ya çıktığını belirten Erdoğan, böylece yüzde 87'lik bir artış sağlandığını dile getirdi. Aynı şekilde 2004'te 375 olan kadın belediye meclis üyesi sayısının 2009'da 667'ye çıktığını ifade etti.
Türkiye nüfusunun yarısının 28 yaşın altındaki gençlerden oluştuğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, 15-29 yaş arasındaki nüfusun 20 milyon civarında olduğunu söyledi. Son yerel seçimlere gençlerin yüksek oranda katılımını sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, toplam 641 gencin AKP yerel yönetim kadrolarında yer aldığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, partililere yönelik uyarılarda da bulunarak şunları söyledi:
'Sizler milletten bir emanet devraldınız. Halkımız yaşadıkları şehirlerin, ilçelerin, beldelerin hizmetlerini en iyi şekilde karşılamanız için sizlere iradesini teslim etti. Şunu asla unutmayın; bulunduğunuz bu makamlar gelip geçicidir. Vakti zamanı geldiğinde bilesiniz ki bu emanet farklı ellere geçecektir. Hiçbirimiz buralarda kalıcı değiliz. Yine bu emanetler sahiplerine teslim edilecektir. Vereceğiniz kararlarda bu hususu nazarı dikkatinizden bir an bile olsun uzak tutmamanız hayati derecede önemlidir. Sizler sadece size oy verenleri, belli çevreleri, belli zümreleri, yaşadığınız şehrin seçkinlerini veya belli kimselerini değil tüm hemşehrileriniz temsil ediyorsunuz. Meclis toplantılarında karar alırken öncelikle vicdanınıza karşı ardından da emanetini taşıdığınız hemşehrilerinize karşı kendinizi her an muhasebeye tabi tutun.
Bizim için milletin menfaatleri her şeyin, ama her şeyin üzerindedir. AKP 6.5 yıllık iktidarı döneminde, 5 yıllık yerel yönetim sürecinde millet menfaatine ters düşecek hiçbir icraatın uygulayıcısı olmamıştır. Bundan sonra da asla olmayacaktır. AKP'nin temsilcileri, çıkar mücadelesini, özellikle de kendi kişisel çıkarının mücadelesini veren temsilciler olmamıştır, olmayacaktır. Özellikle bizlerin tasarrufuna emanet edilen kaynakların kılı kırk yaran hassasiyet içerisinde kullanılması, her bir kuruşun amacı ve hedefi doğrultusunda harcanması bizim, yani AKP'nin azami derecede duyarlı olduğu bir konudur. Biz bu ülkenin kaynaklarına, bu milletin tasarruflarına, Türkiye'nin birikimine musallat olan siyasi ve idari çürümüşlüğü ortadan kaldırmak için emaneti devraldık. 'Üç konuyla kıyasıya mücadele edeceğiz' dedik. Neydi onlar? Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar... Bunlarla olan mücadelemizi sürdürüyoruz. 6.5 yıldır bu mücadeleden taviz vermedik. Bu noktada milletimize mahcup olmadık. Bundan sonra da olmayacağız.
Belediyelerde, kamu kurumlarında yanlış yollara tevessül edenlerle mücadeleyi en önce biz başlattık. Devam ediyoruz, devam edeceğiz. Yanlış işlere niyetlenenleri partimizden uzaklaştırdık. Hukuka teslim ettik. Kimi zaman yolsuzluk operasyonlarını bizzat biz başlattık. Bizi en hassas olduğumuz alanlarda sınamaya yeltenenler var. Bizi milletin her bir kuruşuna gösterdiğimiz duyarlılık noktasında test etmeye kalkışanlar var. AKPyi asılsız iddia ve ithamlarıyla güya millet nezdinde yıpratacakları vehmine kapılanlar var. Onlara buradan bir kez daha sesleniyorum; bu partinin adı da aktır, alnı da aktır. Elinde dosyası olan, iddiası olan, ithamı olan bunu gider bu ülkenin savcılarına teslim eder. Eğer somut deliller varsa herkesten önce biz bunun önlemini alır, bu şahısları yanımızdan,yöremizden uzaklaştırırız.'
-'TEMMUZDA TATİL, MATİL YOK, YOLA DEVAM. BÖYLE Mİ, YOLA DEVAM. BİZ ŞU ANDA BELİRLEDİĞİMİZ KANUNLARI ÇIKARTINCAYA KADAR TATİL BİZE HARAM OLSUN'
Başbakan Erdoğan, partisinin Genel Merkez Kadın ve Gençlik Kolları Başkanlıklarının Altınpark'ta düzenlediği Yerel Yönetimler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, muhalefet partilerine yönelik eleştirilerde bulundu.
'Sırf hükümeti yıpratmak, sırf gündemi meşgul etmek, milletin zihnini bulandırmak için elinde dosya sallayanlar, hukuk karşısında da millet nazarında da itibar kaybederler. Nitekim de kaybediyorlar' diyen Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin CHP hakkında verdiği kararı hatırlatarak, 'Mahkemenin, Hazinenin parasını kaçıranları tespit ettiğini' söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin 'usulsüz harcamalarından dolayı CHP'nin yaklaşık 1 trilyonluk mal varlığının Hazineye devrine' karar verdiğini belirten Erdoğan, 'Parayı Maliye tahsil etti. CHP olarak önce sen gel, bunun hesabını ver. Bu paraları nereye harcadın söyle. Biz olmayan şeyi konuşmuyoruz. Yargı sürecinden geçmiş Anayasa Mahkemesinin tescil etmiş olduğu bir şeyi konuşuyoruz. Naylon faturalar, şunlar, bunların hepsi ortada' dedi.
CHP'nin, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna düşen payları vermediğini belirten Başbakan Erdoğan, 'Mahkeme kararı verdi. 'Bu parayı ödeyeceksiniz' dedi. Aklımda kaldığı kadarı ile 104 trilyon da oraya para ödemek durumunda kaldılar. Buyurun, her şey ortada. Kim dürüst, kim bu ülkede ilkeli hareket ediyor ortaya çıkıyor' diye konuştu.
'AKP'nin hizmet hızına yetişemeyenlerin kendilerine daha büyük hedefler belirlemek yerine AK Parti'nin paçasından tutarak aşağıya çekmenin gayreti içine girdiklerini' kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
'TBMM'de aman yarabbi ne oyalama, ne oyalama... Düşünebiliyor musunuz? Bir kanun çıkartacaksınız, Bir ay... 6 madde ya... 6 madde için bir ay. Buradaki zaman kaybının ne anlama geldiğini hep birlikte görüyoruz. Aslı astarı olmayan şeyler, neler söylüyorlar neler... Bakın şimdi gelir vergisi ile alakalı bir yasa görüşülüyor yine öyle. Dün sordum, daha bir madde bile geçirilememiş. İnsaf. Ben de arkadaşlarıma şunu söyledim, 'Arkadaşlar' dedim, 'Temmuzda tatil, matil yok. Yola devam. Böyle mi, yola devam. Biz şu anda belirlediğimiz kanunları çıkartıncaya kadar tatil bize haram olsun' dedik. Yola devam edeceğiz. Çünkü biz bu gerilim siyasetinin, bu dosya siyasetinin, oyalama siyasetinin içinde asla olmayacağız. Biz iş yapacağız.'
AKP Hükümetinin millete hizmet için söz verdiğini belirten Başbakan Erdoğan, dönemlerinde Türkiye ekonomisini 3 kat büyüttüklerini dile getirdi.
-'BİZ ESER SİYASETİ, ONLAR GERİLİM SİYASETİ...'-
Türkiye'nin itibarını çoğaltmaya azimle devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, AKP'nin kurulduğu günden itibaren milletin umudu olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
'AKP bu milletin taleplerinin, hayallerinin karşılığı olmuştur. AKP'yi Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin değil, milletin ta kendisi kurmuştur. Onun için AKP milletin partisidir, bir bireyin değil. Onun için hep birlikte sahipleneceğiz ve geleceğe de partimizi inşallah aynı inançla taşıyacağız.
Biz milletimize hayal kırıklığı yaşatmadık. Bundan sonra da yaşatmayacağız. Ama şunu burada açıklamak zorundayım, öfke onlara, sağduyu bize. Gerilim üretmek onlara, eser üretmek bize. Biz hizmet siyaseti yapacağız, biz eser siyaseti yapacağız, onlar gerilim siyaseti yapmaya devam edecekler. Ayrımcılık onlara, kuşatıcı ve kucaklayıcı olmak bize. Engellemek onlara, yol bulmak, yol açmak, çözüm üretmek bize. Her bir kardeşimin kararlarında bu hassasiyet içerisinde davranmasını özellikle rica ediyorum.
Muhalefet 29 Mart seçimlerinin ardından TBMM'de sergilediği hırçın ve uzlaşmaz tutumu belediye ve il genel meclislerinde de sergileme yoluna gidebilir. Onun için dikkatli olacağız. izleme yolunu seçebilir onun için dikkatli olacağız. Onun için sabırlı olacağız.
Mesainizi gerilime, çekişmelere, tartışmalara yoğunlaştırırsanız çözümsüzlük siyasetinin parçası olursunuz. Ağırbaşlılıkla sağduyuyla sabırla hareket etmenizi, samimiyetinizden bir nebze bile taviz vermemenizi, halkın içinde tevazuyu, tebessümü eksik etmemenizi önemle tavsiye ediyorum.'
-DENİZ BAYKAL'A ELEŞTİRİ-
AKP'nin 6.5 yıl içinde girdiği dört seçimin tamamından da birinci parti olarak çıktığını belirten Başbakan Erdoğan, partisinin yedi bölgenin yedisinde de birinci parti olduğunu ifade etti.
7 Haziran 2009 Pazar günü yapılan seçimlerden de başarıyla çıktıklarını kaydeden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 'Bu seçimlerden de başarıyla çıktık' dediğini belirterek, 'Ortada olan bir gerçek var. AKP bu seçimlerde yüzde 43 oy aldı. Yüzde 17 oy aldın, hala 'başarıyla çıktım' diyorsun. Yani hep ben örnek veriyorum. Bir teknik direktör maça mağlup olmak için çıkmaz, galip gelmek için çıkar. Ama Sayın Baykal kafadan bir defa mağlup olmayı kabul ediyor da 'beş mi yiyeyim üç mü yiyeyim' bunun hesabını yapıyor' dedi.
Başbakan Erdoğan, bugün 15 milyon öğrencinin karne aldığını hatırlatarak, evden çıkarken 6-7 yerde karne alan öğrencilerin kendisini durdurduklarını ve onlara hediyeler verdiğini söyledi.
Bu hafta sonu 1.5 milyon öğrencinin de ÖSS'ye gireceğini dile getiren Erdoğan, öğrencilere başarılar diledi. Erdoğan, '29 Mart'ta halkımızın teveccühlerine mazhar olan halkımızın yüklediği emaneti omuzlayan tüm belediye meclis üyelerimizi, özellikle de siz kadın ve genç meclis üyelerimizi yürekten kutluyorum' dedi.
Başbakan Erdoğan, kadınların, gençlerin sayesinde şehirlere, ilçelere, beldelere 'hanım elinin, genç elinin değdiğini' belirterek, şöyle konuştu:
'Sizlerin sayesinde şefkat ve merhamet belediyelerimizi inanıyorum ki kuşatacak. Sizlerin sayesinde şehirlerimiz zarafetle, estetikle büyüyecek. Yine sizlerin sayesinde şehirlerimiz gençlik aşısına, dinamik bir ruha kavuşacak. Şahsen yerel yönetimlerde gerçekleştirdiğimiz bu zihniyet devriminin öncüleri olarak sizlerle gurur duyuyoruz. AKP, siyasete kazandırdığı bu yeni yüzlerle siyaset sahnesine taşıdığı hanım kardeşlerimiz ve genç kardeşlerimizle gurur duyuyor. 'Allah utandırmasın' diyor, uzun ve zorlu yolculuğunuzda hepinize başarılar diliyorum. Biz bir farkın partisiyiz. Biz farklıyız. Bizim diğer siyasi partilerle çok farklı yönlerimiz var. Bu farklılığın en güzel ifadesi sizlersiniz. Söze fazla hacet yok.'
Erdoğan, bugün salonda bulunan topluluğun AKP'nin ne kadar farklı olduğunu, diğerlerine göre ne kadar ayrı bir yerde durduğunu açık ve net olarak ortaya koyduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ne dedik, siyasete kadın eli değecek. Ama biz bu işin lafını yapmadık. İcraatını yapıyoruz. Bunu parlamentoda da görürsünüz, yerel yönetimlerde de görürsünüz. Biz ne dedik? Siyaset gençleşecek. Bu ülkenin zeki, dinamik, yüksek bir seviyeye sahip gençleri ülkenin kaderini belirlemede söz sahibi olacak. Bugün tüm Türkiye'ye, tüm dünyaya gösteriyoruz ki verdiğimiz sözler havada kalmamıştır. Verdiğimiz sözler kuru hamaset olarak uçup gitmemiştir. Verdiğimiz sözler popülizme feda edilmemiştir.'
Erdoğan, 'Ankara'da milletin gücünü, hayır dualarını arkasına almış, milleti, ülkesi için samimi ve kararlılıkla çalışan AK Parti'nin bulunduğunu' ifade ederek, katılımcılardan bölgelerindeki insanlara bunu anlatmalarını istedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından en çok kadın aday ve gençlerin seçildiği il başkanları, belediye başkanları ile kadın ve gençlik kolları temsilcilerine birer plaket verdi.
Erdoğan, salondan ayrılırken bir grup vatandaşın taleplerini dinledi. Bir vatandaşın, 'Keçiören'e de bekleriz' demesi üzerine Başbakan Erdoğan, 'Ben her gün Keçiören'deyim' karşılığını verdi.
Bir başka vatandaş da çocuğunun felçli olduğunu ve göremediğini belirterek yardım istedi. Bu arada, bir korumanın vatandaşı engellediğini gören Erdoğan, engellenmemesini istediği vatandaşın sorununu dinledi.