Çelik, yaptığı yazılı açıklamada,Teziç'in adeta muhalif bir parti sözcüsü gibi hükümete, Sayın Başbakan'a hatta TBMM'ye yönelik tehditkar olarak nitelenebilecek ifadelerinin esefle karşılandığını söyledi.

Çelik, "Yükseköğretim Kanunu'nun katsayı ile ilgili 45. maddesini bugünkü gibi düzenleyen milli iradenin, aynı maddeyi farklı şekilde de düzenleyebileceğini" bildirdi.

Teziç'in katsayı ile ilgili yasal düzenleme yapılmasını gerginlik, hatta, üniversitelerin ayaklanma sebebi olacağını ima etmesinin hukuk devleti ve demokratik anlayışla bağdaşmadığı gibi bir Anayasa hukukçusu olan Teziç'e de hiç yakışmadığını söyleyen Çelik, "Teknokratlar, bürokratlar ve bilim adamları, siyaset kurumunu hedef alan beyanlarda bulunamazlar. Teziç, bazen Meclis Başkanı'nı, Başbakan'ı, zaman zaman da şahsımı hedef alan 'haddi tecavüz' anlamına gelecek beyanlarda bulunmaktadır. Teziç, bizim devlet adamlığı sorumluluğumuzu ve nezaketimizi zaaf gibi telakki ederek bu tür konuşmalara devam ederse, ülkeye, başında bulunduğu kuruma ve bilim adamlığı imajına zarar verir. Halkımızın ve bizim hiç istemediğimiz gerginlikler işte o zaman olur" dedi.

Çelik, Başbakan'ın meslek liselerinin önüne konmuş engelleri 'zulüm' olarak nitelemesini yadırgayan Teziç'in vicdanının da başka bir şey söylemediğinden emin olduğunu kaydetti.