DP ile Anavatan Partisi'nin "bütünleşme kongresi" Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda devam ediyor. DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, burada yaptığı konuşmada, delegeleri "demokratlar" diye selamlayarak, "Olmaz diyorlardı oldu, işte Demokrat Parti, partiler anlaşmaz diyorlardı, işte DP. Halkın yüzde 45'ine bu müjdeyi veriyorum, işte seçenek, işte alternatif, işte çözüm" diye konuştu. DP Genel Başkanı olarak, "ilk vaadini" verdiğini söyleyen Cindoruk, "Ankara'ya 20 bin kişilik bir kapalı spor salonu yapacağım. Çünkü dışarıda da bu kadar demokrat var içeriye giremeyen" dedi. Cindoruk, "Bir katılan yok, bir ayrışan yok, bir kapatılan yok. Bir bütünleşen hareket var. ANAVATAN kapatılmadı, demokrasi kervanına katıldı. Doğru Yol kendini feshederek DP oldu, o da katıldı bu kervana. 83'de yapılmış olan bir siyasi yanlışın düzeltilmesi var onu düzeltiyoruz" diye konuştu.

27 Mayıs'tan bu yana partileri kapatan yasaklar getiren yapay partiler oluşturan askeri cunta döneminin kapandığını söyleyen Cindoruk, "Ama bir eksiğimiz var anayasa. Cunta gitti ama anayasası duruyor, yani omurgası duruyor. Bu hurda haline gelmiş ikinci el anayasayı niye yaşatıyoruz" dedi. Cindoruk, konuşmasında hükümetin demokratik açılım çalışmalarını da eleştirdi. Cindoruk, "Açılım dediler dağdan gelen bir gerilla müfrezesine yenik düştüler. Şehit annelerinin babalarının gazilerin acılarının üzerine acılar koydular. Bir anayasa ile bütün meseleleri kapsayan herkesin hakkını veren ama devletin hakkını koruyan bir anayasa koysaydık açılıma gerek kalmazdı" diye konuştu.

Ermeni açılımı derken Azerbaycan'ın yok sayıldığını savunan Cindoruk, Azerbaycan'ı sadece doğalgazın, petrolün kaynağı olarak sayılamayacağını söyledi. Başbakan seslenen Cindoruk, "Komşularla sıfır itilaf demişsin, Vatandaşlarımız arasında itilaf ayyuka çıkmış. Ama bunların çözümü var, bir anayasadan başlayarak hukukun gereği olan bütün meseleleri çözebiliriz. İş ki niyet olsun, iş ki devleti yönetenlerin art niyeti olmasın" dedi.
 
"Türkiye'de başbakanlık rejimi var"

"Bugün Türkiye'yi kim idare ediyor?" diye soran Cindoruk, "Bu ülkeyi bir başbakan idare ediyor. Türkiye'de başbakanlık rejimi var. Ne derse o oluyor. Bu açıkçası bir derebeylik idaresidir, monarşidir, krallıktır. Monarşidir, krallıktır. Bu partinin görevlerinden biri başbakanlık sistemine son vermektir" dedi. Cindoruk şunları söyledi:

"Yargıyla kavga, yargıdan sonra askerle kavga, askerden sonra öğretim üyeleriyle, basınla kavga. Böyle bir sıkıntılı döneminde Türkiye elbette iç boşluğunu aşmak zorundadır. Devletin vergi dairelerine baskı kurduğu bir dönemi görmedim. En azından mali, iktisadi tedbirlerle devlet tedbir almalıydı. Bunların hepsinin faili bellidir. Cumhuriyetin içinin boşaltılmasında 7 sene hiçbir faili meçhul yoktur. Bu sürede fail başbakandır. Başbakan partisini, basını muhalefetini hiçe sayarak Türkiye Cumhuriyetini hatalı bir şekilde kişisel bir şekilde idare ediyor. Bir kral, bir monark gelecekse cumhuriyeti demokrasiye ne ihtiyaç var?"
 
"Gidin Pakistan'da başbakanlık yapın"

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Pakistan ziyaretinde, parlamentonun çalışmasını övdüğünü hatırlatan Cindoruk, "Pakistan parlamentosu ittifakla yasalı çıkarıyormuş. Bir demokrasinin zıttı karşıtı ittifaktır. Siz ittifak özentisi içindeyseniz, demokrat değilsiniz. Eğer Pakistan'a özeniyorsanız, Gidin Pakistan'da başbakanlık yapın" dedi.
 
"Haberal'dan terörist olur mu?"

Cindoruk, uzun yıllar devam eden siyasi hayatında "böylesine insan haklarına saygısız, devlet haklarına saygısız bir iktidar, keyfiliğin bu kadar mesafe aldığını" görmediğini söyleyerek, "Bugün Başbakan Silivri'de savcı, vergi hukukunda yargıç haline gelmiştir. Var mı böyle bir şey, bu Türkiye'ye yakışıyor mu? Uzun yıllar yaşamış bir avukat olarak üzülüyorum. Onlara yapılan haksızlık devletimize yapılan ayıptır. O kampın çabucak boşaltılmasını bekliyorum. Mehmet Haberal'dan, Mustafa Özbek'ten terörist olur mu? Mustafa Balbay'dan, Tuncay Özkan'dan terörist olur mu? Olursa bir hukukçu, parti başkanı olarak delil istiyorum. Bu kampın en önemli sıkıntısı şu. Beşiktaş'taki bir mahkeme ağır ceza ikiye bölünüyor. Bir bölümü otomobiline biniyor, Silivri'ye gidiyor. Mahkeme binadan ayrılmaz, Mahkeme binası mahkemenin kabesidir. Eğer onu yaparsanız, işte Diyarbakır'daki hakimi gerillanın ayağına götürürsünüz" dedi.

Cindoruk'un bu sözlerinin ardından salondan yuhalama sesleri yükseldi.

Birleşmenin altına "Islak imza"

Cindoruk yeni birleşik parti ile büyük başlangıç yaptıklarını söyleyerek, "Biz geçmişte yarış içinde olan iki parti birleşiyoruz. Biz gerçekten olmadık bir iş yapıyoruz. Ey Türk vatandaşları, ey sevgili Cumhuriyet çocukları, gelin laik demokrat Türkiye için barışan Türkiye ortaya koyun. Bu büyük bir hadisedir. Bu coşkulu kongremizle, ruhumuzla aklımızla duygularımızı bir yana bırakarak her türlü uzlaşmayı sağlayan tavrımızla, demokrasi için birlik oluyoruz. Onun altına 'ıslak imzamızı' atıyoruz, taklidi olmayan.Ve o imzanın üzerine de kıratın mührünü basıyoruz. Gelin merkezde buluşalım. Bu merkez şehir merkezi gibidir solculara da sağcılara da açıktır" dedi.

ANKA