TBMM'de bir basın toplantısı yapan Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin, Öcalan'ın istek ve arzularını yerine getirmek için adeta seferber olduklarını belirterek, "AKP'nin irade ve umudu Kandil'e bağlanmıştır. Bugün demokrasimizi, anayasamızı, millet egemenliğimizi, milli kimliğimizi teslim almak, devir teslim töreni yapmak için İmralı'da masa kurmuşlardır" diye konuştu.
İmralı görüşmelerinin basına yansıyan tutanaklarını da değerlendiren Vural, şunları söyledi:
"İmralı'da tehdit ediyor, Başbakan da AKP'de tehdit ediyor. Türk milleti tehditle, şantajla egemenliğinin iradesi teslim alınmak isteniyor, böyle bir kahpe siyaset olur mu? Böyle bir kalleş siyaset olur mu? Ve bütün bunlar Başbakan'ın özel temsilcilerinin nezaretinde konuşuluyor, söyleniyor ve bu açıklamaların doğrudan doğruya Başbakan'ın kendisi verdirmiştir.
Bunlar paslaşıyorlar. Bu paslaşmalardan sonra milletimizin kalesine gol atıyorlar. Erdoğan başkanlık müzakerelerini de Öcalan ile yapıyor. Kirli ve pis pazarlıklar. MİT, milli istihbarattan çıkmış KCK'nın istihbaratı örgütü haline gelmiş.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bugün maalesef başında bulunan zatın Öcalan'ın İmralı canisinin fikir ve düşünceleri işgal etmiştir. Onun ipiyle artık siyaset yapıyor. Onun projeleriyle siyaset yapıyor."

-"TEPKİLERE GÖRE DİZAYN EDİLECEK"-

Tutanakların sızdırılma nedenini de, "Milletin bu konudaki tepkisini test etmek için, bu konularda anlaşma yapıldı. Bu utanç verici anlaşmayı, mütareke anlaşmasını AKP yaptı, sorun millette, onun için de bunlar çıkartılıyor, tepkilere göre dizayn edilecek. Neler söz verilmiş. Demek ki af ve siyasetin önü açılması AKP ile müzakere edilmiştir, taahhüt altına alınmıştır ve bu açıklamayla da devletin, yönetenlerin ortaya çıkmasını istediği bu açıklamayla da bu konuda toplumun direnci test ediliyor. Başkanlık sistemi görüşülmüş. 'Tayyip Bey'in başkanlığını destekleriz'diyor. Demek ki bunlar görüşülmüş, Tayyip-Öcalan ele ele, hep beraber başkanlığa, tablo bu" diye açıklayan Vural şöyle devam etti:
"Öcalan-Erdoğan aynı dili kan dilini kullanıyorlar. Utanç verici bu görüşmeler ne hazindir ki bu masada silah bırakma falan yok, kimseyi kandırmasınlar, silah bırakmak yok, silah tehdidiyle anayasa yapmak var. İmralı canisi Kürtlerin temsilcisi konumuna düşürüldü. Bir siyasi parti gibi muhatap alınıyor, politik bir figür haline dönüştürülüyor. AKP Hükümeti İmralı canisinin politik bir lider hatta ve hatta AKP'nin eş başkanı sıfatına kadar yükseltmiştir. 28 Şubat ürünü olan partinin BOP projesi ekseninde Türkiye'yi nasıl dönüştürdüğünü, millilikten, muhafazakarlıktan, milliyetçilikten ne kadar uzak durduğunu bugün Öcalan'la PKK'yla girdiği kirli pis ittifaklar da ortaya koymaktadır. Bugün fiilen bu ifadelerle de aslında gizli imzalanmış bir protokolle Erdoğan ve Öcalan koalisyonu vardır, AKP ve BDP koalisyonu vardır. Bu koalisyon çözümü anayasayı vatandaşlık tanımımızı Türkiye'nin idare sistemini görüşmüşlerdir ve maalesef AKP bir mütareke imzalamıştır."
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, "Hükümetin bu kayıtları sızdırması, kendi ayağına ateş etmek gibi olmaz mı?" sorusuna da, "Yooo, alıştırmak için Oslo'yu da bunlar açıkladılar. Bu gayet açık. Bu milleti bu pazarlıklar sırasında hazmettirmek için bunlar bir araç olarak kullanılıyor, açık. Recep Tayyip Erdoğan binmiş bir alamete milleti götürüyor kıyamete" değerlendirmesini yaptı.(ANKA)