Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından Merinos Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, dünya hayatının fani olduğunu ifade ederek, 4 yıl sonra kendisinin de halkın arasında katılacağını, bulundukları mevkilere hanımların, gençlerin, halkın geleceğini söyledi.

Arınç, Bursa’nın her seçimde en güzel insanlarını parlamentoya göndereceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Şu gün geldi, bugün gelmedi, nerede kaldı hiç düşünmeyin. Bir parti disiplinli bir kurumdur. Herkes kendi işini iyi yapar, yapmalı. İlçe başkanı ilçe başkanlığını yapacak, il başkanı il başkanlığını yapacak bizde tek adamlık yok. O
ne derse o olur yok. En azından bundan sonra yok. Biz hepimiz biriz, biz eşitler arasında birinciyiz. O kimdir? Ben bakan olarak hükümette bulunuyorum. Ama milletvekili olarak bu kardeşlerimle ben birbirimize eşitiz. Hepimiz
birbirimizden güç alacağız hepimiz birbirimize destek olacağız. Yapılacak işleri onlar yapacak. Koşacak yerlere onlar koşacak. Hepsi başarılı olacak, ben de onlarla bir araya geldiğimde, ne yapmamız lazım hangi bakanı aramamız lazım, hangi programa, bütçeye koymamız lazım ona beraber karar vereceğiz. Bursa’da yapılacak işler için beni kimse beklemesin. 11 tane milletvekilimiz var, ben onlardan birisiyim."

"NE İŞLER VAR BAŞIMIZDA BİR BİLSENİZ"

Allah’ın izniyle Bursa’ya da geleceğini, Ankara’da da olacağını, Kosova’ya da hatta Avusturyalara da gideceğini dile getiren Arınç, şöyle devam etti:

"Sanmayın ben Başbakanlık’ta 4 tane işten sorumluyum. Ne işler var başımızda bir bilseniz . Sizin bildiğiniz, bilmediğiniz neler yapıyoruz biz neler. Allah Allah. Allah’ın izniyle ya. O meşhur darbımeseli yine söyleyeceğim;
Kurban olduğum Allah, neler veriyor neler. Güzel kardeşlerim. Siz burada sadece Ramazan Bayramı kutluyorsunuz değil mi? Bir tane tatlı için geldiniz Ramazan Bayramı’nda beraber olduk, değil mi? Biz ne tatlılar yiyoruz Ankara’da, ne bayramlar kutluyoruz. Ah güzel kardeşlerim. Sabır. Sabra zafer. Sabreden başarıya
ulaşacak inşallah. ’Memlekette huzursuzluk olmasın, dirlik düzenliğimiz bozulmasın, kardeş kardeşe düşman olmasın, kurumlar arasında çatışma olmasın’ diye bak saçlarım nasıl beyazladı? Senin simsiyah maşallah, boyamadıysan çok
güzel duruyor saçların. Bak benim bembeyaz oldu. Değil mi? Tayyip bey dün bana diyor ki; ’Senin bembeyaz oldu, ama maşallah yerinde, bir de benim halime bak’. Ah güzel kardeşlerim sizin çileniz bu işte. Memleket güzel günler görsün diye, değil mi Yener hoca, sen Kestel’de rahatsın. Ah güzel kardeşim, o yüzden ’Bülent Arınç nerede?’ diye soran basın mensupları bak buradayım, burada olmayınca da
dünyanın her yerindeyim ben Allah’ın izniyle, gece gündüz çalışıyoruz 24 saat. Bizim işimiz bu, yeter ki Türkiye büyüsün, güçlensin, yeter ki bütün dünyada mazlumlar, masum insanlar ’Neredesin ey Türkiye’ diye bağırsın. Ah güzel
kardeşim. Çok şükür."

SAYIN KILIÇDAROĞLU’NU DA KUTLUYORUM

Arınç, Başbakan Erdoğan’ın Somali’ye yaptığı ziyarete de değinerek, şunları kaydetti:

"Eşini, çocuklarını alacaksın İstanbul’da ne kadar hayırsever bildiğin insan varsa toplayıp Somali’ye gideceksin. Uçak nereye inecek, kendi aramızda tartışıyoruz, havaalanı diye bir şey yok, eşkıyanın kontrolünde, toprağa iner gibi uçaklar inecekler, oraya gidiyor. Resimlere bakmaya dayanamıyorsunuz. Kemikleri fırlamış, ölmüş, ölmek üzere olan çocuklar ’Türkiye geldi’ diyorlar, ’Türkiye’den geldiler’ diyorlar, ’Yaramıza merhem oluyor’ diyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu’nu da kutluyorum. O da dün akşam Somali’ye gidecekti, umarım gitmiştir. Bu ne kadar güzel bir fedakarlık, bir bayram gününde Somali’deki
fukaranın gözünün yaşını sildirmek ne kadar güzel bir şey. Bu bizim milletimize hastır. Bizim milletimizin büyük elhamdülillah hamiyeti, gayreti var. Osmanlı’da da vardı, cumhuriyette de var, bu milletimizin karakterinde var bizim. Ekmeğimizi paylaşıyoruz, çorbanın suyunu fazla koyan komşusunu gözetiyor, bu bizim medeniyetimizde var. İnşallah Türkiye, bütün dünyanın örnek gösterdiği bir ülke olacak. Biz hepimiz buradayız, gönlümüzle, işimizle buradayız. Allah’ın izniyle ne söylediysek yapılacak. Bir gram eksiği olmayacak, 100 kilo fazlası olacak hepsini yapacağız inşallah. Birbirimize düşmeden, fitne fesatla Allah korusun
sevmemezlik etmeden, birbirimizden güç alarak bu işleri yapacağız. Bizim istediğimiz bu. "

"TERÖRÜN BELİNİ KIRACAĞIZ"

Siyasetin güzel, iyi olması ve netice vermesi gerektiğini vurgulayan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnşallah hepimizin kalbini burkan, içimizi karartan bu terör belasından da Rabbim en kısa zamanda kurtarsın. Sadece amin ile değil tabii. Yani sadece dua etmekle değil. Biliyorsunuz sultan Fatih, İstanbul’dan kapıdan girerken meşhur fotoğrafları vardır. Büyük sakallı alimler, Akşemsettin’i görünce herhalde güç aldılar, atının yularına, üzengisine yapışmışlar demişler ki; ’Sultanım bu
aksakallıların, bu piri fanilerin, bu Allah dostlarının dualarıyla sen İstanbul’u fethettin’. Fatih, ’Amenna’ demiş, ama sonra kılıcını çıkarmış ’Kılıcın hakkını da unutma’ demiş. Hem dualar... İnşallah bu terörün belini kıracağız. Bu yüreğimizi kanatan bu Bursamıza hemen her gün şehit cenazelerinin geldiği bu cennet vatanımızın annelerini, babalarını, milletimizi üzecek bu terör belasının bir an evvel belini kırmak için çok çalışıyoruz. Gayret ediyoruz. Yurt içinde, yurt dışında ve sonunda emelimize ulaşacağız. Biraz daha sabır ve biraz daha
elimizden geleni yüzde 100 daha fazlasıyla yapmak gayretindeyiz. İnşallah huzura kavuşmuş, terörden kurtulmuş, bir güzel Türkiye’de en kısa zamanda, yeni
bayramlarda buluşmak dileğiyle."

"YARIN NE BOMBALAR PATLATACAĞIZ"

Çocukların kaldığı Sevgi Evlerini de ziyaret eden Arınç, gazetecilerin 30 Austos resepsiyonu ile ilgili sorusu üzerine, "Bugün sizin sorularınıza kısmen cevap verdim. Şu an çocuk yurdundayım. Yarın ne bombalar patlatacağız" dedi.
Ali Osman Sönmez ve Büyükşehir Belediyesi huzur evlerini ziyaret eden Arınç, yaşlılarla tek tek tokalaşarak bayramlarını kutladı. Yaşlılara hitaben konuşma yapan Arınç, yaşlılar arasında oturan İrfan Kabülcü adlı vatandaşı işaret ederek, "Grekoromen dalında Türkiye üçüncüsü olduğunu ve Cevdet Sunay’ın cumhurbaşkanlığı döneminde muhafız alayında görev yaptığını öğrendim. 1966 yılında Cevdet Sunay Cumhurbaşkanlığı makamına çıktı ‘Bismillah’ dedi. Bazı laikçiler nasıl olurda makama çıkarken 'Bismillah’ demesine tepki gösterdi. Sene 1966, şimdi 2011 ey güzel Allahım kurban olduğum Allahım nereden nereye geldik" dedi.

Bakan Arınç, daha sonra Şevket Yılmaz Hastanesi’ni ziyaret ederek hastaların bayramını kutladı. Bu görüşmeye Anadolu Ajansı dışındaki basın mensupları alınmadı.