Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır’da yaşanan olaylarda 10 kişinin hayatını kaybettiğini söylerken, sokağa çıkma yasağının bu akşam tekrar değerlendirileceğini belirtti. Bakan Eker, “Kimin çocuğu sokağa çıkıyorsa herkesin çocuğuna da sahip çıkması, çocuğunu sokaktan çekmesini biz vatandaşlarımıza söylüyoruz” dedi.
Diyarbakır’da yaşananlara ilişkin bir basın toplantısı düzenleyen Bakan Eker, “Dün maalesef yasa dışı gösteriler eylemler taşlı sopalı ve silahlı saldırılar sonucunda şehrimizi maalesef can kayıpları meydana geldi. An itibariyle Diyarbakır’da ikisinin ismi belirlenmeyen 10 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bilgisi var elimizde. Bunların bir kısmının otopsisi yapıldı, bir kısmının devam ediyor. Öncelikle tüm Diyarbakır'a milletimize bu can kayıpları sebebiyle baş sağlığı dileklerimi ifade etmek istiyorum” dedi.
Çok sayıda iş yerinin saldırıya uğradığına işaret eden Bakan Eker, siyasi parti binaları ile kamu binaları ve esnafa ait iş yerlerinin tahrip edildiğinin altını çizdi.
Dün akşam saatlerinde ben Diyarbakır’a geldiğini anımsatan Eker, “Sayın valimiz, güvenlikle ilgili gerek emniyet müdürümüz, jandarma komutanımız onlarla sabaha kadar süren toplantılar değerlendirmeler yaptık ve Diyarbakır ilimizde sükûnetin sağlanması, can ve mal güvenliğinin sağlanması için de 22.00'den itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Halen yasak uygulanıyor” şeklinde konuştu.
-“VATANDAŞ YASAĞA UYSUN”-
Sokağa çıkma yasağının akşam saatlerinde tekrar değerlendirileceğine işaret eden Eker, “Ona göre tekrar gözden geçirilecek. İnşallah devam etmesi gerekmeyecek bir sükûnet olur ve hayat normale döner. Tabi bizim ilk çağrımız bütün vatandaşlarımızın kesinlikle sokağa çıkma yasağına uyması yönünde. Amacımız bu şehirde yaşayan bir milyon insanın can ve mal güvenliğinin sağlanmasıdır” diye konuştu.
Sosyal medya üzerinden enformatik kirlilik oluşturulduğunu savunan Eker, şunları kaydetti:
“Gerek hükümete dönük tamamen yalan tamamen gerçek dışı isnatlarla vatandaşlar kışkırtılmaya çalışılıyor. Buna karşı vatandaşlarımızın dikkatli olmasını özellikle istiyorum. Çünkü sosyal medyada dönen bilgilerin çoğu gerçek dışı, maksatlı ve kaos yaratmaya dönük doğru değil hiçbirisi. Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin IŞİD'le ilgili politikası hakkında söylenenlerin doğru olmadığı gibi. Halk galeyana getiriliyor. Bunu vatandaşlarımızın bilgisine sunmak istiyorum.
Tabi ki halkı silah kullanmaya bölücü örgüt maalesef, silah kullanmaya da teşvik ediyor, kışkırtıyor. Bunu da kınadığımızı vatandaşlarımızın buna itimat etmemelerini arzu ediyoruz.
Kürt kardeşlerimiz, IŞİD Kobani’de Kürtleri katlediyor, buna reaksiyon gösteren anlayış Diyarbakır'da bir başka Kürdün dükkanını yağmalamak, onun canını kast etmek ile böyle bir akıl tutulması yaşanıyor.
Bir akıl tutulması daha var. Savaş ortamlarında bile sağlık görevlilerine ve ambulanslara zarar verilmezken, dün Diyarbakır'da ambulanslar dahil olmak üzere sağlıkla ilgili görevli arkadaşlar da ambulanslara zarar verildi. Ya camları kırıldı ya ateşe verildi. Dört sağlıkla ilgili araç tahrip edildi. Bu tabi bir akıl tutulmasıdır.”
-“BİR KAOS LOBİSİ VAR”-
Hayatını kaybedenler arasında otopsisinin devam edenlerin olduğunu aktaran Bakan Eker, “İki tane vatandaşın otopsisi devam ediyor. Bir derneğe saldırı söz konusu. Orada ölümler var. Onların otopsi raporları netleşince onlarla ilgili ayrıntılı açıklama daha sonra yapılır. Ama hayatını kaybeden 10 vatandaşımızın önemli bir kısmı, kurşunla, ya çatışmada ölmüş veya doğrudan onlara ateş açılmış.
Zaten bir derneğe saldırma söz konusu. Ondan sonraki süreçte o ölümlerin artması söz konusu. Bizim de amacımız bu tür çatışmaların kavgaların büyümemesi. Herkesin öfkesini şiddet duygusunu bir yana bırakması, olayları büyütmeyecek bir tarzda tutum sergilenmesi bekletimizdir. İnşallah bu çağrı yerini bulur. Sağ duyu şehrimize hakim olur. Biz devlet olarak şu anda şehirde asayişin sağlanması yönünde kuvvetlerimiz duruma hakim. Ama vatandaşımıza da hem sokağa çıkma yasağı konusunda hem de meseleye sağduyuyla yaklaşım, özellikle sorumluluk durumundaki mevkiindeki gerek STK başkanları, gerek siyasi partiler, milletvekilleri ve belediye başkanları sorumlu bir dil kullanmaları, halkı kışkırtacak dil ve kelime kullanmaktan özellikle sakınmalarını tavsiye ediyorum. Bu şehrin huzuru için bu gerekli” diye konuştu.
Açıklamalarının ardından soruları da yanıtlayan Eker, “12 Eylül askeri darbesinden yana ilk kez Diyarbakır'da sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi, silahlı grupların birbirine ateş açması nedeniyle mi kararlaştırıldı?” sorusuna, “Öncelikle şunu söyleyeyim. 10 yurttaşımızın tabi ya bir tarafın bir tarafa saldırması şeklinde, bu tür çatışmalarla ya da doğrudan bunlar arasındaki problemden kaynaklanıyor. Güvenlik kuvvetleri tedbir olarak, can ve mal güvenliğini sağlamak için böyle bir kararın almasının doğru olduğunu düşündü ve biz de bu kararı onaylıyoruz. Sadece Diyarbakır'da değil bir kaç vilayette daha yasak ilan edildi. Amacımız burada bir kaos lobisi var. Bunu bilelim. Bunun hedefi Türkiye'de özellikle bölgemizde 30 yıldır unutulan son iki yıldır hatırlanan barış içinde yaşama duygusunu sabote etme, çözüm sürecini zehirleme teşebbüsü var. Onu bir kaos lobisi düzenliyor. Değişik zamanlarda değişik bahanelerle hayata geçirmeye çalışıyor” cevabını verdi.
-“OLAYLARIN BÜYÜMEMESİ İÇİN ÇABA İÇERİSİNDEYİZ”-
Milletle, huzuru barışı tesis edecek milli birlik ve beraberlik projesini hayata geçirecek bir uygulama içerisinde olduklarının altını çizen Bakan Eker, “Buna zarar vermeye çalışanlara da bu fırsatı vermeyeceğiz. Bir kere birinci hedef bu. Bunu yapmaya çalışıyorlar. Zil takıp oynayacaklar, bir şey çıksın da çözüm süreci bitsin diye. Muhatabımız burada millettir. İnsanların vatandaşların vicdanen rahatsız olduğu konular, Türkiye'yle ilgili olabilir. Farklı düşünebilirler. Meşru talepleri demokratik talepleri olabilir. Bu zemin içerisinde bu taleplerini dile getirirler. Eğer gösteri yapacaklarsa meşruiyet içerisinde yaparlar. Ama mala cana kast etmek bu şekilde bir tepkiyi herhangi bir eylem gibi meşru göstermek de takdir edersiniz ki asla tasvip edilmez, doğru değildir” şeklinde konuştu.
“Cenazelerin toprağa verilmesi sırasında benzer durumlar söz konusu olabilir. Bunun için bir önlem var mı? Olayların durması için HDP için temasınız oldu mu?” sorusuna da Bakan Eker, “Olayların büyümemesi için, bu acıların burada kalması için biz çaba içerisindeyiz. Bu konuyla ilgili görüşte teşebbüs de adım atılıyor. Arkadaşlarımız görüşülmesi gereken herkesle görüşüyorlar. Çağrımız bu şehirde bir an önce sükûnetin sağlanması, vatandaşın esnafın tüccarın huzurlu şekilde bu şehirde yaşamasını sürdürmesine imkan verilmesidir.
Cenazelerin defniyle ilgili olarak da, tarafların bir kısmı cenazelerini aldılar. Onlar defnedecekler ama bununla ilgili tedbirler alındı” yanıtını verdi.
-“ÇOCUĞUNU SOKAKTAN ÇEK”-
Bakan Eker, “Olaylar PKK-Hizbullah çatışmasına döndü. Bunun önüne geçmek için ne gibi önlemler alacaksınız?” sorusunu ise, şöyle cevaplandırdı:
“Biz bir kere, şuradan veya buradan değil, insanların hayatına kast edilmesini doğru bulmuyoruz. Kimsede böyle bir hak yok. Başkalarının canına da malına da saldırma hakkı yok. Hiçbir sebep buna gerekçe olamaz. Partiyi ateşe vereceksin, derneği basacaksın, dükkanları yağmalayacaksın. Bu Vandalizmdir. Onun için buna bu çağrıyı yapmak onları kimin çocuğu sokağa çıkıyorsa herkesin çocuğuna da sahip çıkması, çocuğunu sokaktan çekmesini biz vatandaşlarımıza söylüyoruz.
Tabi sokağa çıkma yasağının şartları gereği de yerine getirilecek. Hukuk içerisinde bütün bu eylemcilerle, eylemlerle de hukuk içinde mücadele edilecek.
Kişilerin örgütlerin birbirleriyle çatışmasından çok biz bunu Diyarbakırlının hayatına kast edilmiş bir olumsuz saldırı olarak görüyoruz.
Bu arada şunu da söyleyeyim. Gözaltılar da var tabi, 30’a yakın kişi de, bağlantısı bilinen 30 kişide sabaha karşı gözaltına alındı Diyarbakır’da. Güvenlik kuvvetleri burada görevini yapıyor.” (ANKA)