Yavuz Selim Meydanı'nda gerçekleştirilen mitinge yaptığı konuşmada hükümeti eleştiren Mehmet Ağar, yaklaşık 40 derece sıcaklıkta sürekli terledi. Eşinin terini silerek kendisine yardımcı olan Emel Ağar, sürekli eşinin suyunu tazelerken, kendisi de sıcak havadan etkilendi. Mehmet Ağar, hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi beceriksizliği ile başarısız olduğunu savundu. Mehmet Ağar, "Bugünkü hükümetin ortaya çıkabildiği seçim meydanlarında söyleyecek sözü yok, bugün maske düşmüştür, mesele görülmüştür. Kendi istekleriyle, kendi arzularıyla, kendi beceriksizlikleriyle başaramadıkları cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden siyaset yapma insafsızlığı içerisinde, vicdansızlığı içerisinde Anadolu'da konuşmaya çalışmaktalar. Eğer sizin cumhurbaşkanı adayınız yeniden Abdullah Gül ise ilan edin, yok; meclis başkanı adayınız Bülent Arınç ise onu da ilan edin, o da yok. 360 tane mebus varken bunun değerini, kıymetini bilemediniz, eğer ortada bir mağdur varsa, mağdur olan emekli, çiftçi, tüccardır" dedi.
Konuşması sık sık 'Başbakan Ağar' sloganları ile kesilen Mehmet Ağar, "Bu ülkeyi bölmeye çalışanların karşısında geçmişte olduğu gibi Mehmet Ağar var, Demokrat Parti var. Son 20 senede hiçbir hükümete nasip olmayan bir şans geldi, bu hükümetin avucuna düştü. Sıfır terör ile ülke bunlara teslim edildi. 'Öyle bir hükümet olun ki...' denildi bunlara, 'Ne terör bir daha yukarıya çıksın, tümüyle ortadan kaldırın' diye bunlara iktidar teslim edildi. 4.5 senenin sonunda ortaya çıkan manzarayı hep beraber görüyorsunuz. İnsan içine çıkamıyor. Çık meydanlara atıp tutuyorsun, konuş bakalım. Terör mücadelesini anlat, yaptığın başarıları anlat. Bu hükümetin partisinde de başkanında da terörle mücadele eden siyasi irade yoktur. Bundan 9 sene evvel benim söylediklerimi devletin makamları söylüyor, diyorlar ki, 'Teröristle mücadele yetmez, ne lazım? Şehirlerden dağlara gidecek adamları önleyecek psikolojik mücadele lazım'.
9 sene evvel ben bunu gördüm, gördüm de dedim ki, 'Dağa çıkmaya mani olmak lazım. Bu ülkede terörü destekleyen kaynakların önüne geçmemiz lazım. Bu ülkenin hiçbir köşesinde hiç bir ananın gözünden tek bir yaş bile düşmemesi lazım' dedim. Bunu söylediğim gün, bunun ne manaya geldiğini milletimiz kavradı. Kavrayamayanlar ucuz siyaset yapmaya kalktı. 'Mehmet Ağar af mı istiyor?' dedi. Af istesem sana mı soracağım. Ben af istemedim. Ben son meclisin çıkarttığı affın eşkıyayı, caniyi, katili sokağa çıkartıp, memleketi ne hale düşürdüğünü gören, bilen, içinden gelen bir adamım. Benim derdim, bu ülkede doğup büyüyen insanların kendi askerine silah çeker hale gelmesini önlemekti" diye konuştu.