AB heyetini azarlaması pahalıya patladı
AB’nin bu ayda yayınladığı bildiride, Türkiye’deki reformların iyice yavaşladığına işaret edilirken, “Türkiye yanlısı AB başkentlerinde bile diplomatlar, müzakerelerin askıya alınmasının mümkün olduğu uyarısını yapıyor” denildi.
Wall Street Journal’daki bir makalede Türkiye’nin AB’ye tepkilerine de dikkat çekilirken, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eylül ayında Ankara’da bir yemekte kızgın bir biçimde AB diplomatlarını azarlarken, ‘bu kuyudan su çıkartmayı unuttun. (AB’nin) kovası kuyunun dibinde o kadar sıkıştı ki oradan çıkartmak mucize olur’ dedi” iddiasına yer verildi.
Wall Street Journal, Türkiye’yi çok yakından bilen, Uluslararası Krizi Grubu’nun Türkiye-Kıbrıs Projesi Direktörü Hugh Pope imzalı bir makale yayınladı.
Pope, Türkiye-AB ilişkilerindeki durumunun “acil eylem” gerektirdiğini savunduğu makalesinde Kıbrıs ve reformlardaki yavaşlama nedeniyle Türkiye-AB ilişkilerinde yaşanan sorunlara dikkat çekti.
“Reform yapılmaması ve derin siyasi kutuplaşma, Türkiye’de yönün kaybedildiği algılanmasına yol açtı” diyen Pope, ülkede milliyetçilik ve insan hakları ihlallerinin arttığını öne sürerek, “2000 ile 2004 arasında reformların altın döneminde sağlanan büyük ilerleme riskte” ifadesini kullandı.
AB üyeliği sürecinin 2000 yıllarında Türkiye’nin “ekonomik mucizesi”nin başlıca çıpasını oluşturduğu kaydedilen makalede, sağlanan prestijin de, Ankara’daki kimi politikacıların Türkiye’nin bölgesel bir merkez olabilmesi için AB’ye ihtiyacının bulunmadığı açıklamalarına yol açtığını belirtti.
Ancak küresel krizin Türkiye’nin kırılganlığını gözler önüne sergilemesinden önce de bu düşünce tarzının sağlam zemine dayanmadığı savunulurken Balkan ülkeleri, Ukrayna ve Gürcistan gibi komşu devletlerin Türkiye ile herhangi özel ortaklıktan çok AB’ye katılmak istedikleri de vurgulandı.
-AB İÇİN TÜRKİYE’Yİ KAYBETME MALİYETİ YÜKSEK”
WSJ’daki makalede AB için Türkiye’yi kaybetme maliyetinin yüksek olacağının altı da çizildi. Bunun bir örneği olarak da Fransa’nın Türkiye’nin AB üyeliği karşıtlığının bu ülke için nelere mal olduğu anımsatılırken, Fransız Milletvekili Pierre Lellouche’nin, Türkiye’de kaybedilen kontratların toplam tutarının 5 milyar euroyu bulduğunu söylediğine dikkat çekilirken “Fransız diplomatları, Türkiye’nin ilgi göstermemesi nedeniyle Ankara’daki büyükelçilikteki askeri satış bürosunu kapatmak zorunda kaldıklarını söylediler” diye yazdı.
-“ERDOĞAN, AB BÜYÜKELÇİLERİNİ AZARLADI” İDDİASI-
Kötüleşen Türkiye-AB ilişkilerinin Nabucco projesini olumsuz etkilendiğini kaydeden Pope, Türkiye’nin AB ile ilgili hayal kırıklığının nedenleri üzerinde dururken, Rum Kesimi ve Fransa’nın nedeniyle çok sayıda müzakere başlığının dondurulduğu da anımsattı. Makalede, Ankara’nın AB'ye tepkilerine de dikkat çekildi.
Makalede “Böyle bir ortamda Türkiye konusunda kuşku duyan AB devletleri ve Avrupa’ya öfkeli Türk politikacıları, müzakereleri tümüyle askıya almaya çalışabilir” iddiasına yer verilirken, bunun için “Türkiye’nin Kıbrıs ile (Rum Kesimi) ilişkileri normalleşme sözü”nü yerine getirmemesinin bahane oluşturabileceği öne sürüldü.
-“MÜZALERELERİN ASKIYA ALINABİLİR UYARISI YAPILIYOR”
Hugh Pope, Türkiye’nin Aralık 2006’ya kadar limanlarını Rumlar açmaması üzerine AB’nin konuyu “özellikle 2007, 2008 ve 2009’da inceleyeceğini” söylediğini anımsattıktan sonra, AB’nin bu ay yayınladığı bildiride yer verilen Ankara’nın “Kıbrıs” ile ilgili sorunları “acil” bir biçimde çözmesi gerektiği uyarısına işaret etti. Pope, Türkiye’den reform ile ilgili iyi bir haberin alınmadığı için “Türkiye yanlısı AB başkentlerinde bile diplomatlar, müzakerelerin askıya alınmasının mümkün olduğu uyarısını yapıyor” diye yazdı.
-“AB KIBRIS KONUSUNDAKİ HATALARINI KABUL ETMELİ”
Paradoksal olarak Türkiye-AB ilişkilerinde bu soğumanın Türkiye’nin bölgesel sorunların çözümünde aktif bir rol oynadığı bir döneme rastlandığının belirtildiği makalede “AB politikacıları, bir krizin önlenmesi için üzerine düşeni yapmalı. Kıbrıs konusunda geçmişte yapıkları hataları kabul etmeli ve Eylül ayından beri Kıbrıs’ta sürdürülen umut verici müzakerelere daha tarafsızca destek vermeli” denildi.
(ANKA)