Adil Gür'ün tespitlerinden bazı başlıklar şöyle:

*2013 seçimlerine artan bir kararsızlar popülasyonu ile gidiliyor.
*Sonbahar seçimleri her zaman iktidarın avantajınadır.
*Yerel seçimlerin sonucunu belediyelerin hizmetleri değil Ankara siyaseti belirleyecek.
*Yerel Yönetimler Yasası'nda büyükşehir belediyelerinin sınırlarıyla ilgili değişiklik hepten AK Parti'nin avantajına değil.
*Erdoğansız AK Parti eski ahengini koruyamaz.
*AK Parti'nin alternatifi yine AK Parti'den çıkar.
"İktidarın seçimi erkene almasının nedeni, yaz aylarında enflasyon düşüktür, henüz kış gelmemiştir, doğalgaz yakacak masrafı yoktur, ekonomik açıdan rahat dönemdir. AK Parti avantajlı bir tarih olarak görüyor sonbaharı. Sonbahar iktidar partileri için seçimde her zaman avantajlı dönemdir.

İktidar partisi istedikten sonra muhalefet zaten seçimden kaçamaz. Önümüzdeki bir yıl içindeki gelişmeler seçmen davranışlarını çok fazla değiştirmez, ancak öyle yerler var ki 2009 yerel seçimlerinde ve 2011'de kıl payı kaybedilen yerler var.

Rekabet bu noktalar üzerine yoğunlaşacaktır. Büyükşehirlerin sınırları bu seçimlerde değişiyor. Eski büyükşehirlerin sınırlarını düzenleyen yasa tasarısı Meclis açıldığında gündeme gelecek. Tartışılan AK Parti, büyükşehirlerin sınırlarını değiştirerek, oy oranını arttırma hedefinde olduğu.

Ben, 13 büyükşehir inceledim, baktım her biri AK Parti'nin lehine değil. Tekirdağ, Aydın, Muğla'dan merkezden uzaklaştıkça CHP'nin oyu daha fazla artıyor, Mardin büyükşehir olduğunda ilçelerde köylerde BDP'nin oyu artıyor. Tüm büyükşehirlerde oy kullanan seçmenin alanının değişmesi tamamen AK Parti lehine değil.

AK Parti'nin bu düzenlemeyi seçim hesabıyla değil, yönetim hesabıyla yaptığını düşünüyorum. Önümüzdeki bir yıllık süreçte seçimin kaderini yine ekonomi belirleyecek. Kürt meselesi, Suriye, terör de etkileyecek ama en çok etkili olacak olan ekonomidir seçim sonucunda.

2009 seçimlerinde AK Parti çok başarılı belediyelerini kaybetti, bu nedenle seçmen sandığa giderken hizmete değil iktidar ve muhalefet partisinin performansına, ideolojik yakınlığına bakabiliyor, yani Ankara siyaseti ve ideoloji belediyenin hizmetinden daha etkili olacaktır. Diğer taraftan Türkiye'nin en sadık seçmeni ne AK Parti'nin ne CHP'nin seçmenidir. En sadık seçmen BDP'nin seçmeni.

AK Parti'ye oy verenler daha çok Başbakan Erdoğan için oy veriyor. AK Parti, CHP, MHP hiçbiri birbirinin alternatifi değildir. AK Parti'nin alternatifi yine AK Parti'nin içinden çıkacaktır. Erdoğan Köşk'e çıkarsa, Erdoğan'dan sonra partinin ahengi ise eskisi gibi olmayacaktır. Haziran- Eylül ayında yapılan araştırmalar, anketler doğru sonuç vermez çünkü bu dönemde seçmenin yüzde 20'si yer değiştiriyor ancak ben son yaptığım araştırmalara bakarak tüm partilere ait kararsızların arttığını düşünüyorum. İktidarıyla muhalefet partileriyle Türkiye'de siyasi partilerimiz toplumu rahatlatacak politika geliştiremezse Türkiye'nin önüne yeni siyasi alternatifler çıkacaktır"