Partisince Türkiye'nin her tarafına gidilerek çalışmalar yapılacağını anlatan Tanrıverdi, şöyle devam etti:

'Referanduma giden süreçte sayın Genel Başkanımız, Başbakanımız 5 Ağustos itibarıyla kampanyayı başlatacak. Bu süreçte ayrıca milletimizin daha bilinçlenmesi, konunun daha aydınlığa kavuşturulması için 40 soru-40 cevap şeklinde partimiz kitapçık bastıracak. Broşürler bastıracak. Niçin 'evet' demesi gerekiyor? Bu noktada 'neden evet?' sorularının cevabını bulabileceği bir broşür milletimize dağıtılacak. Milletvekili arkadaşlarımız yörelerinde ve değişik yörelerde gidip konuşmalar, çalışmalar yapacaklar.'

Konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarına da önemli görevler düştüğüne işaret eden Tanrıverdi, 'Sivil toplum örgütleri bunu kendileri için büyük bir fırsat olarak değerlendiriyor. Çünkü demokrasinin iki temel taşı vardır; biri sivil toplum örgütleri birisi de siyasi partiler. Sivil toplum örgütlerinin kendi ilkeleri doğrultusunda faaliyet gösterebilmeleri ancak demokratik bir ortamda mümkündür. Dolayısıyla sivil toplum örgütlerinin de bu kampanyada yer alacağını düşünüyorum' dedi.

'Hatta siyasi partilerden daha önce, bir an önce kampanya başlatıp milletin daha bilinçli, kendi temsil ettiği kitlelerin daha bilinçli olmasını sağlayacaklar. Çünkü Türkiye'nin aydınlık geleceği ancak demokratikleşmesi ile mümkündür. Hem ekonomik olarak hem sosyal olarak hem kültürel olarak gelişmesi dünya ülkeleri arasında önemli bir yer bulabilmesi Türkiye'nin demokratikleşmesi ile mümkündür' diyen Tanrıverdi, referandumda vatandaşın demokratikleşme yönündeki ısrarını ortaya koyması gerektiğini vurguladı.

Hüseyin Tanrıverdi, 'Vatandaşımızın kıl payı bir oranla değil, Türkiye'de gerçek demokrasinin yerleşmesi adına daha farklı bir oranda bu referandumda tercihini koymasını bekliyorum' diye konuştu.

'İNSANIMIZIN HUZURUNU VE MUTLULUĞUNU SAĞLAYACAK BİR OYLAMADIR'

Standartları yüksek bir demokraside huzur, kardeşlik ve barışın olduğuna dikkati çeken Tanrıverdi, 'Demokratik bir ülkede terör ortadan kalkar. Dolayısıyla bu referandum insanımızın huzurunu ve mutluluğunu sağlayacak bir oylamadır' dedi.

Muhalefet partilerinin Anayasa değişikliği konusunda 'farklı bir yaklaşım' ortaya koyduğunun altını çizen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Tanrıverdi, şunları söyledi:

'Demokrasiyi açan bir yaklaşım olmadığını bilmeliler. Anayasa değişikliği konusunda 12 Eylül 1980 darbesi sonrası hemen hemen herkes ortak bir noktadaydı. Anayasa değişikliğinden yanaydı ama maalesef Anayasa değişikliği gündeme getirilince herkes bir tarafa çekildi. Bu AKP'ye düştü. AKP iktidarı milletin iradesini ortaya koyacak bir değişikliği Meclis'e sundu. Bu çerçevede milletvekillerimiz birlikte hareketini ortaya koydular ve gece gündüz demeden Anayasa değişikliği için Meclis'te çalıştılar. AKP milletvekilleri Meclis'e hassasiyetle gelirken, muhalefet partilerinden kiminin Meclis'e gelip oylamaya katılmadığı, kiminin oylamaya katılıp oylarını ne yönde kullanmaya zorlandığı ortada. Ana muhalefetinden yavru muhalefet partilerine kadar hepsi Anayasa değişikliğinden yana bir tavır ortaya koyamadılar. Şimdi 'hayır' noktasında çalışmalar ortaya koyduklarını görüyoruz ama milletimizin iradesi bellidir, demokrasiden yanadır.'