Elitaş, kadın milletvekillerinin TBMM Genel Kurulunda pantolon giymesine imkan tanıyan teklifin Komisyona geri çekilmesiyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Teklifin Komisyona geri çekme nedenlerinin sorulması üzerine, Elitaş, BDP’nin verdiği dünkü önergenin "çok aceleyle hazırlanmış, teknik eksiklikleri olan, şu anda var olan fiili durumu düzeltme amaçlı değil, sadece fırsatçılık amaçlı yapılan bir düzenleme" olduğunu söyledi. Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasa Komisyonunda yapılan konuşmaları değerlendirdiğimizde, başka siyasi partilerin de bu konuda böyle bir niyetlerinin olduğu kanaati oluştu. Dün gördüğümüz tablo şu ki CHP ve MHP, BDP’nin verdiği önergeyi destekliyor gibi...

Eğer böyle bir niyetleri varsa, Anayasa Komisyonunda bu teklif tamamen yeniden görüşülüp, herkes yüreğindekini, niyetini açık bir şekilde ifade etmiş olur. Kim samimi, kim gayri samimi Anayasa Komisyonunda yapılan tartışmalarda görülmüş olur. Şimdi bu önergede bazı kelimeleriyle kabul edilebilir şeyler var ama bazı kelimeleriyle reddedilmesi gereken durum söz konusu.

Kadın Meclis Başkanvekillerinin kıyafetleri, Meclis Başkanlık Divanının almış olduğu karar gereğince, kıyafetleri İçtüzüğe rağmen yeniden düzenlendi. O İçtüzük değişikliğinin de yapılması gerekiyordu. Onunla ilgili meseleler olunca biz bunu Komisyonda tartışalım dedik. Çünkü, bunu reddetme konumuyla karşı karşıya kalırsanız, 5 dakika savunma imkanınız var. Muhalefetin 15 dakika size saldırma veya sizi eleştirme durumuyla karşı karşıya kalacaksınız. Oysa Komisyonda zaman süresi yok." Başörtüsüne diğer partilerin destek verip vermeyeceği sorusu üzerine Elitaş, "CHP’nin, MHP’nin, BDP’nin önerisini destekler mahiyette bize karşı duruşları da anlamlıdır, önemlidir" dedi.

Türkiye’de bazı siyasi partilerin başörtüsü meselesini rejim sorunu haline getirmişken bugün BDP’nin önergesindeki "başörtüsü" kelimesiyle mutabık kalıyor izlenimini uyandırmasının kendileri için önemli olduğunu ifade eden Elitaş, "En azından TBMM’nin bu konuda niyet beyan etmesi de çok önemli bir gelişmedir" diye konuştu.

Elitaş, BDP’nin önergesine neden destek vermedikleri yönünde bir soru üzerine ise önergenin birdenbire geldiğini ve inceleyemediklerini söyledi.

Ayrıca, kadın Meclis Başkanvekillerinin kılık kıyafetleriyle ilgili önergede de "smokin" kelimesinin çıkarılmasının istendiğini aktaran Elitaş, "Baktık tartışmalar olacak. Bu tartışmaların yapılacağı en doğru yer Komisyondur dedik" görüşünü dile getirdi.

Meclis Başkanvekilinin dün verdiği yarım saatlik arada siyasi parti gruplarıyla bu konuyu konuşup anlaştıklarını, Komisyona geri çekeceklerini söylediklerini, onların da "evet" dediğini söyleyen Elitaş, "Siyaset etik işidir. İster kameralar karşısında ya da dışında olsun ağızdan çıkan söz siyasetçiyi bağlamalıdır. Kimse duymadı diye ağızdan çıkan sözü yutmak kimsenin hakkı değildir" diye konuştu.

-"Hala yüreklerimizde bir sızı"- Bir soru üzerine, "Merve Kavakçı olayını" anımsatan Elitaş, "Bir kadın milletvekilinin Meclis kürsüsünden yemin etmesini engellemek için uğraşan bir Başbakan’ın ’haddini bildirin bu kadına’ diye söylemesi hala yüreklerimizde bir sızıdır, beyinlerimizden silenmemiştir. Türkiye’de böyle meselelerin gündem oluşturmaması gerekir" dedi.

Elitaş, BDP’nin önerisini samimi bulup bulmadıkları sorusu üzerine, samimi olduklarına inanmak istediğini ifade etti. Samimiyetlerinin Komisyon tartışmalarında ortaya çıkacağını ifade eden Elitaş, BDP’li bir temsilcinin "AK Parti’yi köşeye sıkıştırmak için bu önergeyi verdik" ifadesinden sonra samimiyetlerinin ne derecede olduğunu kamuoyunun takdirine bıraktıklarını dile getirdi.

Kravat zorunluluğunun kaldırılmasına yaklaşımlarının ne olduğunun sorulması üzerine ise Elitaş, "Kamuoyunun algısı ne olur bilmiyorum ama ülkemizde maalesef hala çağdaşlık kravatla ölçülüyor. Nasrettin Hoca’nın ifadesi gibi ’her şey kürke göre değerlendiriliyor.’ Ben bu durumdan da hoşnudum, eğer serbestlik gelirse öyle de rahat ederiz" dedi.