Altı mı, üstü mü diye tartışılan..
AKP için sınır yüzde 40..
İl genel meclisi oylarında yüzde 40’ın altına düştüğü zaman moraller bozulacak..
Erime tartışması gündemi işgal edecek..
39 bile kesmez..
Başbakan oy oranını korumak için meydan meydan dolaşmakla kalmıyor.. Elindeki bütün kozları kullanıyor..
Önlem önlem diye bağıranlara ‘kriz tellalları’ demişti..
Neredeyse ‘teğet geçecek’ diye iddiaya girecekti.. Meydanlarda ‘ne krizi, kriz mriz yok’ diye az bağırmadı..
Bütün bunları yaptı ama seçime beş kala önlem paketlerini de peş peşe açtı..
Önce otomotiv ve beyaz eşyada..
Dün de bilgisayardan, büro malzemesine kadar birçok kalemde KDV’yi indirdi..
Ziraat Bankası 10 milyar liralık paket açıkladı.. Bunun 4.2 milyarı çiftçiye..
Peki bütün bunlar ne zaman yapıldı..
Seçime beş kala..
Başbakan ya kriz olduğunu sonunda kabul etti..
Ya da seçim kozu diye elinde tuttu.. Son voleye sakladı..
İkisinden biri..
Son hafta açıklanması tesadüf olamaz..
(Bu önlemler üç ay önce alınsa belki işsizlik patlamazdı..)
Başbakan seçmene şu mesajı vermeye çalışıyor; önlem alıyoruz, krizi atlatacağız, desteğinizi sürdürün..
Kredi kolaylıklarının KDV indirimlerinin amacı bu..
AKP’yi yüzde 40’ın üstünde, hatta yüzde 45 bandında tutmak..
Çünkü 40’ın altının deprem olmasa bile sarsıntı yaratacağını o da biliyor..
Peki 40’ın altına düşer mi?
A&G araştırma şirketine göre AKP’nin oy oranı yüzde 39,8..
Psikolojik sınırın bir dizyem altı..
Dikkatimi çeken, kararsız, hiçbiri diyen seçmen oranının bir hayli yüksek olması..
Seçime bir hafta kala yüzde 17’lerde..
Zaten ekonomik önlemlerin son günlere bırakılmasının nedeni de bu..
Seçmeni sandığa işler düzeliyor havası içinde yollamak..
İddianame şaşırtmadı
Sağlıklı okuyamadım ama hızlıca taradığımda darbe planlarına ilişkin iddialara şaşırmadım..
Aaa, neler olmuş neler demedim..
Darbe iklimlerini o kadar çok yaşadık ki.. Darbe öncesi toplumu hazırlamak adına sahneye konmuş o kadar çok senaryoya tanık olduk ki..
Yok canım daha neler diyemiyorum..
Bunlar mı yapacak diye kestirip atamıyorum..
12 Eylül öncesi yaşadıklarım, 28 Şubat döneminde tanık olduklarım bu ülkede her şey olabilir dedirtiyor..
Yine de serin kanlı olmakta yarar var..
Önce sindire sindire okuyalım..
Bir taraftan da faili meçhulleri bulma operasyonu sürüyor.. Kayseri Jandarma Alay Komutanı ile eski Cizre Belediye Başkanı tutuklandı..
1990’lı yıllardaki faili meçhullerden sorumlu tutuluyorlar..
Aslında faili meçhul değil.. Failini herkes biliyordu da ortaya çıkaracak kişi meçhuldü..
İtirafçıların ifadelerini okuyunca vay anasına be sözü kesmedi..
Vah Cizre vah dedim.
1990’lı yıllarda Cizre’ye çok gittim.. Halk devlet ile PKK baskısı arasında tost olmuştu.. Her gittiğimizde kaybolan insanlardan bahsediyorlardı..
Sivil kıyafetli timler mi götürüp, bir daha getirmemişti yoksa PKK mı dağa kaldırmıştı..
Her şey birbirine girmişti..
Kimse gıkını çıkaramıyordu..
İyi oldu, o defter de açıldı..