Hürriyet Gazetesi'nden Nuray Babacan'ın haberine göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın uyarılarının da dikkate alındığı değerlendirme toplantılarına katılan AK Parti üst düzey yöneticileri, stratejilerini şu mantık üzerine kuruyor:

‘AZINLIK’ DEZAVANTAJ OLUR

“CHP ile koalisyon seçeneği hayata geçirilemezse, ortaya konulan tüm seçeneklerin ömrü kısa olur. Azınlık hükümetinin ömrünü bahar aylarına kadar uzatmak, AK Parti hükümeti için dezavantaj olur. Çünkü bu hükümetin hareket kabiliyeti olmaz. Meclis’te tek bir yasa çıkarması bile krize dönüştürülebilir. Bu süre hükümeti yıpratır. Eş zamanlı olarak muhalefet partileri eski dört bakanla ilgili soruşturma dosyasının yeniden açılmasını sağlarlarsa, yolsuzlukları tartışılan ve tek bir icraat yapmayan parti olarak seçime gitmek durumunda kalınır. Bu nedenle, derhal seçime gidilmeli ve kasım ayını geçmemeli.
Kasımda yapılacak seçim hem Türkiye hem de AK Parti için ‘otobandan önceki son çıkış’ olacak. Eğer, AK Parti 9 puan kaybına neden olan hataları onarır ve politika değişikliğine giderse, seçmenle arasındaki güven sorununu aşar. O zaman tek başına iktidar için fırsat yaratılabilir. Türkiye’nin 1990’lı yıllarda olduğu gibi ‘Koalisyon hükümetleri dönemine’ girme riski var. Böyle bir dönem başlamadan, son kez, tek başına iktidar için seçmenden oy istenmeli. Eğer sonuç aynı olursa, o zaman ‘Koalisyon dönemlerine’ tüm partiler zorunlu olarak gidecek. Bu nedenle, kasım seçimi belki de Türkiye’yi koalisyon hükümetleri döneminden kurtarma seçimi de olabilir.”

ERDOĞAN DA HESAPTA

Planlanan politika değişikliklerinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘siyasi pozisyonu’ da hesap dışında tutulmuyor. Erdoğan’ın yeni seçimde alacağı pozisyon, kullanacağı dil de politika değişiklikleri arasında sayılıyor. AK Parti’de politika değişikliklerinin erken seçimde partiye büyük avantajları olmayacağına ilişkin değerlendirme yapanlar da var. Parti içerisinde, erken seçimde partinin oyunun en fazla iki puan artacağı, bunun da beklenen sonucu doğurmayacağını dile getirenler de bulunuyor.