Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “kirli dudaklarınla temiz alnımı öptürmem” sözlerine sert çıktı. Kılıçdaroğlu, “Deniz Feneri’nin kirliliği senin alnında” dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “lanetli alın” sözlerine dava açılacağını da söyledi

Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “dudak-alın” polemiği dün de sürdü. Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’a, “Savaş gemilerimiz Gazze’ye gitsin seni alnından öperim” sözlerine Erdoğan’ın, “Ak alnımızı senin lanetli ağızlarına, tertemiz alnımı kirli dudaklarına sürdürmem” yanıtına, Kılıçdaroğlu’ndan sert cevap geldi. Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

TEMİZ DEĞİL

Başbakan’dan şu yanıtı bekliyordum: Ey Kılıçdaroğlu, göreceksin ben gemilerimizi Gazze’ye kadar götüreceğim. Oysa tam tersine, hakaret içeren bir sürü söylem. Bir Başbakan’a yakışmayacak bir üslup. Alnının temiz olduğunu söylüyor, onun alnının temiz olduğunu kim kabul ediyor? Deniz Feneri’nin kirliliği onun alnında. Elleri de temiz değil. Kul hakkı yiyen kişinin, kul hakkını yiyenlerin sırtını sıvazlayan kişinin alnı temiz olmaz. Bunu bütün Türkiye biliyor. Gazze’ye Mavi Marmara’yı gönderdi mi? Hayır göndermedi. Çünkü halka yalan söylüyor. Artık yalan söylemeyi bir kural haline getirmiş. ’Ben bunu söyledim ama yapamıyorum’ diyemiyor. Onun yerine hakareti tercih ediyor. Bu da klasik bir Recep Tayyip Erdoğan davranışı.

YANIT VERMEDİ

CHP’ye gelince her türlü hakareti yaparlar ama Lieberman’a karşı şu ana kadar Erdoğan, hiçbir şey söylemedi, Dışişleri Bakanı hiçbir şey söylemedi. Tepkiyi gösteren yalnızca TBMM Başkanı, ben ve CHP. Bu bunların gerçek anlamda İsrail’in avukatlığını üstlendikleri anlamına gelir. İzlediğiniz dış politikanın bir sonucu olarak Gazze ablukasına uluslararası meşruiyet kazandırdınız. İsrail’in elini güçlendirdiniz.

PARAYLA BULAMAZDI

İsrail isteseydi parayla böyle bir avukat bulamazdı. Recep Tayyip Erdoğan, bu avukatlığı üstlendi. İsrail’in eli uluslararası arenada güçlendi. Ben bunu söylüyorum, o dönüp bana hakaret ediyor. O raporu sen istemedin mi? Neresinden bakılırsa dış politikası felaket olan bir durumdayız. Öyle hakaretlerle küfürlerle sokak ağzıyla konuşmak bir ülkenin başbakanına yakışmıyor, ama Recep Tayyip Erdoğan’a yakışıyor, neden? Çünkü onun bilgi düzeyi, kültür düzeyi, espri düzeyi bunu kavrayacak yeterlilikte değil. Kendisi de zaten böyle bir konumda değil. Söz verdim Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına, Recep Tayyip Erdoğan’ın ne kadar hakaret ederse etsin gerçek yüzünü halka göstereceğim.

MAHKEMELİK OLUYOR

Dava açılacak. Benim dudaklarım da temiz, geçmişim de temiz, ellerim de temiz. Kirli olanlar, zaten bu tür ifadeleri kullanırlar. Temiz adam böyle bir şey kullanır mı, düzgün insan böyle bir şeyi kullanır mı, ahlaklı insan bu tür laflar kullanır mı? Onların hepsi Recep Tayyip Erdoğan’ın kültüründen geliyor zaten. Ahlakından geliyor, temiz olmamasından geliyor, geçmişinin temiz olmamasından geliyor. Olay bu.