KIBRIS’I ÇÖZÜN
Alman Cumhurbaşkanı’nın ikinci mesajı Kıbrıs konusunda oldu. Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğini, bunun Akdeniz’de istikrara ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkı yapacağını söyledi. Üstelik, konuyu AB değerlerine de bağlayarak, “Türkiye’nin komşuları ile iyi ilişkiler kurması gerekir” mesajı verdi. Kısacası, diplomatik üslupla, Türkiye’yi de doğrudan karşısına almadan, “Kıbrıslı Rumlarla barışın” mesajı verdi.
İSRAİL’LE “BARIŞIN” MESAJI
Wulff’un verdiği en ilginç mesajlardan biri de İsrail konusunda oldu. Almanya’nın tarihi gereği “İsrail’e karşı özel bir sorumluluğunun bulunduğunu” belirterek, adını vermeden Nazi dönemindeki Yahudi katliamına atıfta bulunan Wulff, “İsrail’in var olma hakkı ve güvenliği hiçbir zaman tartışılamaz” dedi. Ancak hemen ardından da ekledi; “Demokratik ve yaşayabilir bir Filistin devleti kurulmalı ve İsrail’le barış içinde yan yana yaşamalıdır”. Almanya Cumhurbaşkanı bu konuda Türkiye’ye yönelik mesajını da tam bu aşamada verdi; “Hem Almanya, hem de Türkiye, Ortadoğu’daki bu sürece yapıcı katkı sağlamalıdır”. Buradaki “yapıcı” sözü önemli; Wulff, diplomatik bir dille, İsrail’le Mavi Marmara’dan bu yana büyük sorun yaşayan hükümete de, “İsrail’le sorunlarınızı çözmelisiniz” mesajı vermiş oldu.
TÜRKİYE’YE “İRAN’A KARŞI BATI’YLA OLUN” MESAJI
Almanya Cumhurbaşkanı Wulff, TBMM’deki konuşmasında İran’ın nükleer programını da açık ve kesin bir dille eleştirdi. Üstelik, Türkiye’nin bu programa karşı durması gerektiğini de, “İran’ın nükleer programından en çok etkilenen ülkelerden biri de komşusu Türkiye’dir” dedi. Bu, diplomatik dille, Ak Parti hükümetine “İran konusunda Batı’yla birlikte hareket edin” mesajı anlamına geliyor. Sorunun çözümü için “artık İran’ın harekete geçmesi gerekiyor” diyen Wulff, İran’ın programında ısrar etmesi halinde ise, bunun tüm Ortadoğu’da “bir nükleer yarışa yol açabileceğine” dikkat çekti.
Wulff’un bir başka önemli mesajı ise, Heybeliada Ruhban Okulu konusunda oldu. Gerçi, konuşmasında ne “Ruhban okulu” ne de “Heybeliada” kelimelerini ağzına almadı. Ancak kullandığı cümleyle, mesajını verdi: Alman Cumhurbaşkanı, “İslam ülkeleri de, ülkelerinde yaşayan Hristiyanların dini vecibelerini yerine getirmelerine, ilahiyatçılarını eğitmelerine, kiliselerini yapmalarına, Hristiyanların aynı haklara sahip olmalarını sağlamalıdırlar” diye konuştu.
LAİKLİK MESAJI
Wulff’un bir başka mesajı ise laiklik konusunda oldu. “Türkiye, İslam ve demokrasinin hiçbir şekilde birbirine karşı olmadığını gösterebilir. Türkiye, canlı bir İslam'la modern bir demokrasiyi bağdaştırmaktadır” diyen Alman Cumhurbaşkanı, bu cümleleriyle “laiklik” mesajı verdi. Yine konuşmasının başka bir bölümünde ise, “Türkiye ve Almanya, köktendinciliğe karşı birlikte mücadele etmelidir” diye konuştu.
Alman Cumhurbaşkanı’nın Almanya’daki Türklere mesajı ise, “maço davranmayın, entegre olun” şeklinde gerçekleşti. Türk kökenlilerin “Almanya’nın bir parçası” olduğunu kaydeden Wulff, “pek çoğu, iyi niyetle ve aktif bir katılımla Alman toplumuna entegre olmuştur” mesajı verdi. Ancak “sorunlardan” da bahsetti ve bunları şöyle sıraladı.
Almanca öğrenmemeye direnmek
Maço tavırlar
Eğitime destek vermemek
Kadın-erkek eşitliği konusunda topluma uymamak
Yüksek suç oranları
Wulff, “kimse kültürel kimliğinden ve aidiyetinden vazgeçmek zorunda değildir. Ancak içinde bulunduğu topluma ve yaşam biçimine de uyum sağlamalıdır” diye konuştu.
Almanya Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye bir de övgüsü oldu: Son yapılan Anayasa değişiklikleri ile Türkiye’nin Avrupa standartlarına biraz daha yaklaştığını söyleyen Wulff, “bu yolda devam etmeniz için sizi cesaratlendirmek istiyoruz” diye konuştu.
Almanya Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine de değindiği konuşmasında, Türkiye’nin Batı’ya dönük yönünü “Büyük” sıfatıyla andığı Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğuna dikkat çekti. Alman Cumhurbaşkanı, “Batı’ya bağlı olan, Doğuya’da aktif ve istikrarlı bir komşuluk politikası izleyen bir Türkiye Avrupa için bir kıymettir” dedi. Ancak Wulff, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin ise “ucu açık” olduğunu söylemeyi ihmal etmedi.
19 EKİM 2010