Arınç, Kanal A televizyonunda canlı yayınlanan "Görüş Farkı" programında soruları yanıtladı.

Konuşmasında anayasa değişikliği çalışmalarına değinen Arınç, yapılanların Avrupa Birliği'ne üyelik süreci ve demokratikleşme açısından önemli olduğunu, ancak düzenlemelere karşı bazı yargı organlarının açıklamalarının uygun olmadığını ifade etti.

"Millet nazarında yüksek yargıçlarımızın bu anayasa değişikliği konusunda takındığı tavır yanlış bir tavır. Bu kendilerini çok yıpratıyor, kurumlarını da çok yıpratıyor" diyen Arınç, anayasa değişikliği paketinde askeri yargıya yönelik de düzenlemeler olmasına karşın, askerden eleştirel açıklamalar gelmediğine işaret etti.

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'i eleştiren Arınç, Gerçeker'in bir siyasetçiden daha fazla konuştuğunu ve demeç verdiğini, bunun itibar ve saygınlık kazandırmadığını söyledi.

Kapatma davası

AK Parti'ye karşı daha önce açılan kapatma davasına ilişkin değerlendirmede bulunan Arınç, "Ben AK Parti hakkında bir kapatma davası açılacağını hiçbir zaman düşünmüyorum, bırakın hissetmeyi" dedi. Dava açıldığı zaman ülkenin çok şey kaybettiğini belirten Arınç, "Gazete kupürlerinden dava açılır mı?" diye sordu.

Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle geçmişte birçok partinin kapatıldığını anımsatan Arınç, son davada ise "odak" olduğu ifade edilen AK Parti'nin kapatılmadığına dikkati çekti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yetkisinin sınırsız olduğunu vurgulayan Arınç, yaptıkları düzenlemelerle buna bir sınır getirildiğini kaydetti.

Bakan Arınç, Kutlu Doğum Haftasına katılmalarının kapatma sebepleri arasında gösterildiğini anımsatarak, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da bu etkinliklerde yer aldığına dikkati çekti.

Arınç, Baykal'ın bu etkinliklere katılmasını olumlu bulduğunu bildirdi. Baykal'ın, "Cübbeli Ahmet Hoca" ile telefonda görüştüğünü anımsatan Arınç, bir insana "Geçmiş olsun" demenin insani bir yaklaşım olduğunu belirterek, "Cübbeli Ahmet Hoca ile kaza olarak yan yana gelseydim, benim hakkımda ne yazacaklarını az çok tahmin edebiliyorum" dedi.

Referandum ve MHP

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisi için değerli bir insan olduğunun altını çizdi, ancak "demokratik açılım" ve Anayasa değişikliğine yönelik tavrını yadırgadığını söyledi.

AK Parti'nin getirdiği değişiklik teklifinin MHP'nin tabanına uygun olduğunu ifade eden Arınç, müdahale edilmeseydi TBMM'deki oylamada bazı MHP'lilerin de "Evet" oyu vereceğini tahmin ettiğini söyledi.

MHP'nin tavrının bu partiye oy kaybettirdiğini savunan Arınç, referanduma gidilmesi durumunda sandıktan çıkan "Evet" oylarının AK Parti'ye puan kazandırırken MHP'ye kazandırmayacağını kaydetti. Arınç, MHP'nin tabanında büyük bir rahatsızlık olduğunu savundu.

Bakan Arınç, "MHP Kurucular Kurulu"nun yayınladığı deklarasyonu nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, 12 Eylül döneminde söz konusu 45 kişiden 11'inin avukatlığını yaptığını söyledi. Arınç, Bahçeli'nin "eski ülkücülere" yönelik tavrını onaylamadığını bildirdi. Söz konusu kişilerin 12 Eylül döneminde büyük sıkıntılar yaşadığını ve zulüm gördüğünü anlatan Arınç, kendisinin tamamen insani amaçlarla davayı aldığını belirtti.

Ahmet Türk'e saldırı

Bakan Arınç, yapılan yumruklu saldırının ardından hastaneden taburcu olurken açıklamalarda bulunan, kapatılan DTP'nin Genel Başkanı Ahmet Türk'ün sağduyulu konuştuğunu söyledi. Saldırıdan dolayı üzüntü duyduğunu bildiren Arınç, siyasetçilerin, sanatçıların hatta futbolcuların protesto edilebildiğine işaret etti.

Bakan Arınç, "Ergenekon" sanıklarından Orgeneral Şener Eruygur'un talimatıyla emekli albay Erdal Sarızeybek tarafından Manisa'da annesine ait evin izlendiğinin ve olayın ortaya çıkmasının ardından kendisinin "Zamanı gelince konuşuruz" dediğinin anımsatılması üzerine, Eruygur'un henüz ifade vermediğine dikkati çekti. Arınç, Eruygur'un savunmasını yaptıktan sonra değerlendirmede bulunabileceğini ifade etti.

Arınç, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevdeyken susan, ancak emekli olduktan sonra medyaya açıklamalarda bulunan askerleri de eleştirdi. Bakan Arınç, bir başka soru üzerine, şahsi görüşü olarak bedelli askerlik uygulamasının olması gerektiğini, ancak hükümet adına bunu söyleyemeyeceğini bildirdi.