Cihan Oskay'ın katıldığı Televizyon programından belli bölümlerin gösterimiyle başlayan toplantıda, ATV'de yayınlanan Santra Programı'nda Ahmet çakar, Kazım kanat ve Gürcan Bilgiç'in Cihan Oskay hakkındaki sözlerine yer verildi.Fenerbahçe Kulübü yöneticilerinden Ali Koç, Telegol programında yayını ve kullanılan usluba tepki göstererek, "Bu haber yayınlanırken hiçbir meslek kuralına riayet edilmemiştir" dedi. Programın tam da F.Bahçe'nin iyi bir grafik yakaladığı döneme denk getirildiğini belirterek, "Programda Cihan Özkay açıklamaları sorgulanmadan kayıtsız şartsız doğru olarak kabul edilmiştir. Cihan Özkay hakkında yurtdışına çıkış yasağı vardır. İş ortaklarını dolandırmıştır. Ortağının çek defterini alıp ortadan kaybolan bu kişi için ailesi kayıp ilanı vermiştir. Ne yazıkkı sicili bu şekilde olan bir kişi Star TV kapasından adeta bir devlet adamı karşılanması hayretler içinde izledik. Hakkında ciddi ithamlar bulunana Aziz Yıldrım'a bir kez dahi söz hakkı verilmemiştir. Bu sorumsuzca programda başta eski Telegol yorumcusu Ahmet çakar olmak üzerebir çok kişiye söz hakkı verilmemiştir. Şekip Mosturoğlu bile programa medya şirketi yöneticileri araya koyarak bağlanabilmiştir" dedi.
"PROFESYONEL BİR YARDIM VAR"
Kayıtların bu kadar net olmasının ve bu kayıtların sorgulanmamasının, Cihan Özkay'a bu telefon kayıtlarının yapımında profesyonel bir yardım olduğunu akıllara getirmektedir. Hatta Cihan Özkay, Tamer Tuna'nın telefon numarsını Sert Ulueren'den aldığını ve bu kaydı Serhat Ulueren'le birlikte yaptıklarını söylemiştir. Bu kayıtlar o zaman yapılmış olsaydı buna bugün farklı yaklaşabilirdik. Bir komplo olarak algılanan bu olayda ne yazıkki baş aktör olarak Telegol programı yer almıştır. Tarftarlarımıza şunu söylemek isterim, dimdik ayakta duralım, kimsenin bizi altedemeyeceğini hatırlatmak isterim.
MOSTUROĞLU: HUKUKİ SÜREŞ BAŞLAMIŞTIR
Son derece iyi organize edilmiş bir karalama kampanyası ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Fenerbahçe Kulübü asbaşkanı Şekip Mosturoğlu "Bu karalama kampanyasına teknik, parasal ve logistik destek verenlerle hukuk önünde hesaplaşacağız. Hem biz hem de taraflarımız dava açacak. İzinsiz ses kaydı ve yayınlanmasıyla ilgili olrak da ilgili taraflar dava açacaktır" dedi. Fenerbahçe hakkında ne kadar iddia varsa araştırılmasını isteyen Mosturoğlu, "Hakkımızda ne kadar iddia varsa hepsi araştırılsın ve sürüncemede bırakılmasın. Devlete de seslenmek istiyorum. Bağımsız bir kurul oluşturulsun ve herkes hakkında bu söylentiler bir son bulsun. Şu an karşılaştığımız olay ne ilk nede son olacak. Taraftarımız uyanık olsun ve demokratik haklarını kullansın. Camiamız ve taraftarlarımız adına basına gösterdikleri bu ilgiden dolayı teşekkür ediyorm" şeklinde konuştu.
BU BİR KOMPLO
Cihan Oskay'ı tanıdığını belirterek sözlerine başlayan Fenerbahçe Kulübü Başkan Aziz Yıldırım da "Bu kişiyi tanıyorum, kulübe gelip giden, futbolculara verdiğimiz yemeklerde oranın müdürü sıfatıyla oyuncularımız ağırlattığımız bir kişi. Benimle dost olduğunu söylüyor ama benimle dost olabilmesi için sürekli beraber olması gerekir" dedi.
"BEN PARA VERMEDİM"
Telegol programındaki açıklamarın geröekle bir ilgisi olmadığını söyleyen Yıldırım, "Ben vermedim. Olmayan parayı kim verdi kim aldı, bu arkadaşın bilmesi gerekir. Bu olaylar bugünün hadiseleri değil. Geçen yıl ben korktuğumu söylemiştim. Kayıtlarda var alın dinleyin. Bana daha 2-3 ay öncesinden böyle bir komplo içinde olunduğu söylendi, tedbir alalım denildi. Ama ben olmayan bir şey için tedbir olmaz bırakın yapsınlar dedim. Biz Tahir Kıran'ın açıklamalrıyla ilgili olatrak soruşturma başlatılmasını istedik ama hiçbir şey yapılmadı" şeklinde konuştu.
"YAPILAN BELDEN AŞAĞI VURMAK"
F.Bahçe Kulübü olarak, son yapılan geçen federasyon seçimlerinde taraf olmadıklarını hatırlatan Yıldırım, "Devamlı federasyonun yanlışlarını dile getirdik. Bugün yapılan belden aşağı vurmadır. Biz hiçbir zaman bu işlerin içinde oladık. El altından kasetler hazırlayıp medyaya sunmadık. Mayıs ayında Tahir Kıran bana geldi. Haluk Ulusy'la barışın dedi. Benim Haluk Ulusoy şahsi problemim yok. Bizim tek ortak noktamız Fenerbahçe'nin haklarının yenmemesi. Adil bir yönetimin benim için yeterli olduğunu anlattım. Bir yumuşama olursa Fenerbahçe'nin şampiyon olocağını söyledi. Önümüze zorluk çıkmaz dedi; şimdi inkar ediyor. İkinci bir randevuda bana telefonlarımın dinlendiğini ve bundan dolayı bazı olayların olacağını söyledi. Üçüncü sefer kardeşimin evine geldi, Marco'nun Türk vatandaşı yapılabilmesi için düzenleme yapacaklarını söyledi ve gitti. Biz zaten başvurumuzu yapmıştık" dedi.Geçen hafta Nihat Özdemir'in hakem Bülent demirlek'le ilgili açıklamasının sözlerinin gerekçesini de belirten Yıldırım, "Çünkü Bülent Demirlek bir gece kulübünde sabaha kadar bazı isimlerle görülmüştü. Biz bu endişeyi duyduğumuz için bu açıklamayı yaptık. Trabzonspor maçının ikinci yarısında neler olduğunu da herkes gördü" şeklinde konuştu.
"FEDERASYON DA BU İŞİN İÇİNDE"
Bunun için başka hain Fenerliler de var. Bu şahsın telefon konuşmalarını kimlerle konuştuğunu ben biliyorum. Eğer devlet bu işe el koyarsa kolayla çöze. Bu iş futbol federasyona bırakılmadan hemen çözlmeli süründürülmemeli. Bu nbnir milat olmalı biz kaçmıyoruz. Çamur at izi kalsın durumu artık son bulmalıdır. Ellerindeki kaset bugün kaseti değil. Bu bir komplodur. Federasyon'un da içinde olduğu bu olay, federasyona bırakılamaz. Devlet bu işe hemen el koyup, gerçekleri ortaya çıkarmalıdır" dedi.