NECATİ DOĞRU
Herkesin bir okuma biçimi, anlama şekli, algılama tavrı vardır. Değişir. Genellikle de kişinin algılama elektriğine göre farklılaşır.
Aynı ağacı seyrederiz.
Biri kökleriyle görür.
Diğeri gövdeye bakar.
Başkası ormanı kavrar.
Benim görüşüme göre bize şu sırada; “ağacı kökleriyle gören, gövdesiyle algılayan, ormanı da anlayan” bakış gerek.
PKK 25 yıl önce kuruldu.
25 yıldır gördüğümüz nedir?
25 yıldır bize gösterilen nedir?
25 yıldır ABD ve ABD dış dinamikleri dedikleri güçlerin, kolumuzu arkadan büküp, çömelterek “kabul ettirmek istedikleri” nedir?
25 yıldır hep aynı harita!
NATO toplantısında.
ABD ordu dergisinde!
AB konferansında.
Barzani’nin çantasında.
Bölücünün hayalinde.
Kürt’çünün idealinde.
Bu haritanın gerçekleşmesi yani bizim Güneydoğu Anadolu içinde yer alan toprakların kopartılarak Irak’ın kuzeyinde ABD ve AB desteğiyle oluşturulan Kürdistan topraklarına katılması için sürdürülen bir gayri nizami savaş var.
Sebebi topraktır.
Savaş toprak için yapılır.
Savaşı en iyi asker bilir.
Askerler her tür savaşın son tahlilde toprak ve o toprağın yeraltı ve yerüstü zenginlikleri (Ortadoğu’da petrol) için verildiğini bilirler.
***
Toprak kavgası varsa!
“Böl ve yönet” de varsa!
İkisi birleşirse...
Birleştirilirse....
Bizim güneydoğu gider.
İstedikleri harita gerçekleşir.
Bizim ordu seyrederse; bizim sivil yöneticimiz, iktidarımız ABD ile AB’nin 4 yüzyıldır değişmeyen politikasının “böl ve yönet” olduğunu unutursa ve bu gayri nizamı savaşın kimyasını iyi okuyamaz, güneydoğudan üç-beş oy fazla alacağım hesabına girerse, NATO toplantısındaki, ABD ordusunun dergisindeki, AB sempozyumundaki, Barzani’nin çantasındaki, bölücünün idealindeki harita bozulamaz.
***
Biz kararlı olmak zorundayız.
Bu topraklar üzerinde yaşayan hepimiz; Türkler-Kürtler-Araplar-Lazlar-Çerkezler-Gürcüler-Yahudiler-kaldığı kadar Rumlar-kaldığı kadar Ermeniler- Abazalar-Azeriler-Balkan göçmenleri-Kafkas muhacirleri-Roman kardeşleri; bölünmez bütün olup “dış dinamiğin dayattığı haritayı bozacak” kararlılığı göstermek zorundayız.
Yeni bir dönemdeyiz.
Bölücünün toprak isteğiyle, emperyalizmin sonuç alındığı test edilmiş “böl ve yönet taktiği” biraraya güçlü bir şekilde geldi. Ben son olayları böyle okuyorum.
Gün bugündür!
Açılımdan korkmayalım.
Geç kalmaktan korkalım.
Keşke iktidar partisinin “demokratik açılım” dediği girişimi daha önceki yıllarda ve tamamen kendi projesi olarak çıkmış olsaydı ve keşke “açılım girişimleri” tam ABD’nin Irak’tan ordusunu çekeceği şu günlere denk gelmemiş olsaydı.
Kim istemez akan kan dursun!
Kim istemez analar ağlamasın!
Kim istemez PKK silahı bıraksın!
Kim istemez Kürt kardeşlerimize tam, eksiksiz ve evrensel bir demokrasi içinde ne varsa hepsi sağlansın!
***
25 yıl önce PKK’yı kurmuş olan Abdullah Öcalan “açılımdan ne beklediğini” açıkladı.
Toprak istiyor.
Ayrılmak murat ediyor.
İktidar partisi de olayı siyasi şova dökmeden “açılım adı altında hazırladığı paketin içinde neler olduğunu” keşke başından açıklasaydı daha iyi olacaktı.
Açılımdan korkmayalım.
Geç kalmaktan korkalım.
Dayatılan bir harita var.
Haritalarını bozmak zorundayız. Kendi haritamızı korumak namus borcumuzdur.