Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Merkez Komutanlığı'nın tanıtımı amacıyla Isparta'ya düzenlenen 2 günlük basın turu kapsamında basın mensuplarına açıklamalarını sürdürüyor. 

Büyükanıt'ın açıklamaları özetle şöyleydi:

Terör hepimizin işidir. Üstesinden gelmemiz gereken bir beladır. En fazla dezanformasyon yaşandığı günlerdeyiz. Kuzey Irak'ın internet sitelerinden alınan bilgilerin hepsi amaçlıdır.

Müttefiklerimiz içinde PKK'ya doğrudan ve dolaylı destek veren ülkeler var. Bu bizim mücadelemizi menfi, olumsuz yönde etkilemektedir.

Bir opearasyonda Batman bölgesinde bir terörist gurubu etkisiz hale getirildi. Daha sonra yapılan çalışmalarda bu gruptaki bir kişinin Diyarbakır bölgesinde terörü besleyen işbirlikçi ekibi koordine eden biri olduğu anlaşıldı. İrtibatları bağlantıları beni ürküttü. Dış desteğin kesilmesi politik konudur. Askerin işi değildir.

Bir teröristin dağda gezebilmesi için aşağıda 10 işbirlikçiye ihtiyacı vardır. Terörle mücadelede başarıyı engelleyen en önemli faktör işbirlikçilerdir. Bir köyün imamı, muhtarı, gidip mayın yerleştiriyorsa terörle nasıl mücadele edeceksiniz? Bu söylediklerim yaşanmış, gerçek olaylardır.
Maalesef yaşadığımız günlerde çok fazla dezenformasyon ortaya çıktı. Bu yanlış bilgilendirmeyi düzeltmek için çok fazla enerji harcıyoruz. Akıl almaz şeyler. Yurtdışından, internetten gelen enformasyonları yansıttığımız zaman topluma, dezenformasyon yaşarız.
Dış desteği olmayan terör örgütleri asla yaşayamaz. Bugün PKK terörürünün de dış desteği vardır. Hem de büyük boyutlarda vardır.
12 Nisan'da da ifade etmiştim. Müttefiklerimizin içinde dahi PKK'ya dolaylı ve doğrudan destek veren ülkeler var. Bunu hepimiz biliyoruz. Böyle bir ortamda mücadelemiz olumsuz yönde etkilenebilmektedir.
Dış desteğin kesilmesi poliitik, askerin yapabileceği bir iş değil.
Yayınladığımız bir bildiride teröre karşı toplumsal bir refleks gerektiğini ifade ettik. Daha sonra bu konuya açıklık da getirdik. Yanlış anlaşılmaya sebep olacağını varsayarak. Her şeyden önce bu reflak demokratik, yasalara saygılı, siyaset dışı ve şiddettten uzak olmalı. Teröre karşı ortak bir iradeye sahip olmalı. TSK'nın toplumsal çatışma gibi bir arzusu olamaz. Bu hususuda size belirtmek isterim. Temel esas olarak söylemek istediğim bunlardır."

Büyükanıt'ın açıklamaları özetle şöyleydi:

Terör hepimizin işidir. Üstesinden gelmemiz gereken bir beladır. En fazla dezanformasyon yaşandığı günlerdeyiz. Kuzey Irak'ın internet sitelerinden alınan bilgilerin hepsi amaçlıdır.

Müttefiklerimiz içinde PKK'ya doğrudan ve dolaylı destek veren ülkeler var. Bu bizim mücadelemizi menfi, olumsuz yönde etkilemektedir.

Bir opearasyonda Batman bölgesinde bir terörist gurubu etkisiz hale getirildi. Daha sonra yapılan çalışmalarda bu gruptaki bir kişinin Diyarbakır bölgesinde terörü besleyen işbirlikçi ekibi koordine eden biri olduğu anlaşıldı. İrtibatları bağlantıları beni ürküttü. Dış desteğin kesilmesi politik konudur. Askerin işi değildir.

Bir teröristin dağda gezebilmesi için aşağıda 10 işbirlikçiye ihtiyacı vardır. Terörle mücadelede başarıyı engelleyen en önemli faktör işbirlikçilerdir. Bir köyün imamı, muhtarı, gidip mayın yerleştiriyorsa terörle nasıl mücadele edeceksiniz? Bu söylediklerim yaşanmış, gerçek olaylardır.
Maalesef yaşadığımız günlerde çok fazla dezenformasyon ortaya çıktı. Bu yanlış bilgilendirmeyi düzeltmek için çok fazla enerji harcıyoruz. Akıl almaz şeyler. Yurtdışından, internetten gelen enformasyonları yansıttığımız zaman topluma, dezenformasyon yaşarız.
Dış desteği olmayan terör örgütleri asla yaşayamaz. Bugün PKK terörürünün de dış desteği vardır. Hem de büyük boyutlarda vardır.
12 Nisan'da da ifade etmiştim. Müttefiklerimizin içinde dahi PKK'ya dolaylı ve doğrudan destek veren ülkeler var. Bunu hepimiz biliyoruz. Böyle bir ortamda mücadelemiz olumsuz yönde etkilenebilmektedir.
Dış desteğin kesilmesi poliitik, askerin yapabileceği bir iş değil.
Yayınladığımız bir bildiride teröre karşı toplumsal bir refleks gerektiğini ifade ettik. Daha sonra bu konuya açıklık da getirdik. Yanlış anlaşılmaya sebep olacağını varsayarak. Her şeyden önce bu reflak demokratik, yasalara saygılı, siyaset dışı ve şiddettten uzak olmalı. Teröre karşı ortak bir iradeye sahip olmalı. TSK'nın toplumsal çatışma gibi bir arzusu olamaz. Bu hususuda size belirtmek isterim. Temel esas olarak söylemek istediğim bunlardır."