MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bayram tatilinin ardından, yaşanan gelişmeleri partisinin Meclis grup toplantısında değerlendirdi. Konuşmasına 2007 yılı değerlendirmesi ile başlayan Bahçeli, 2007 yılının ağır gerginlik ve bunalımların yaşandığı bir kargaşa dönemi olarak hatırlanacağını vurguladı. Bahçeli, şunları söyledi:

-BÖLÜNME REÇETELERİ TARTIŞILIYOR-

“Rejim bunalımına dönüşmenin eşiğine gelinen siyasi krizler, her alanda kök salan cepheleşmeler, giderek derinleşen ekonomik ve sosyal sorunlar, tırmanan bölücü terör ve etnik tahrikler 2007 yılında yaşanan krizler sarmalının hasar bilançosunu oluşturmuştur. Siyaset kurumunun maksatlı bir şekilde darboğaza sokulması sonucu Türkiye erken seçime gitmiş, 22 Temmuz'da yapılan seçimlerde yeni bir siyasi tablo ortaya çıkmıştır. 2007 yılının son çeyreğinde PKK'nın siyasallaşma stratejisinde kayda değer bir mesafe alınmıştır. Bu dönem Türkiye'nin bölünme reçetelerinin alenen tartışılmasına sahne olmuştur”

-2008'İ AĞIR SORUNLAR BEKLİYOR

Türkiye'yi 2008 yılında da ağır sorunlarla yüklü bir siyasi gündemin beklediğine işaret eden Bahçeli, yeni anayasanın hazırlanma süreci, sosyal güvenlik kanunu gibi toplumun geniş kesimlerini doğrudan etkileyecek yasal düzenlemeler ile “Avrupa Birliği dayatma yasaları”nın Meclis gündemini belirleyeceğini söyledi. Bahçeli, “bunun yanı sıra etnik bölünmeyi amaçlayan kanlı terör, siyasi ayrılıkçılık ve etnik tahrikler önümüzdeki dönemde Türkiye'nin en önemli sorunu olma niteliğini koruyacaktır. Son olarak ortak milli ve manevi değerlerimiz etrafında bir çatışma ve kutuplaşma aracı haline getirilen toplumsal huzursuzluk konuları yeni bir tartışma zemininde Türkiye'nin önüne gelecektir” dedi.

-HAVA OPERASYONUNA ÖVGÜ

Grup toplantısında, TSK'nın 16 ve 22 Aralık tarihlerinde Kuzey Irak'a yaptığı hava operasyonunu da değerlendiren Bahçeli, operasyonun AKP'nin “suskunluğu” karşısında tepki duyan halkın yüreğine su serptiğini söyledi. Operasyonun TSK'nın sahip olduğu üstün yetenekleri bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Devlet Bahçeli, şunları söyledi:

“Bu askeri operasyonun yeterli olup olmayacağı tartışmaları yersiz ve gereksizdir. Kuzey Irak'taki PKK mevcudiyetinin en ince ayrıntısına kadar gözetlendiğinin en üst askeri düzeyde açıklanması karşısında, bundan sonra terör örgütüne göz açtırılmayacağı Türk milletinin ortak beklentisidir. AKP hükümetinin Kuzey Irak'ta yuvalanmış PKK mevcudiyetini gerçek anlamda tasfiye etmeye niyeti ve iradesi olup olmadığı yönündeki tereddütler, önümüzdeki dönemde bu konuda izleyeceği siyaset ışığında somut olarak anlaşılacaktır.”

-AB'Yİ “RİYAKARLIK”LA SUÇLADI

Türkiye'nin sınırötesi operasyonuna AB ve ABD'den gelen tepkileri değerlendiren Bahçeli, AB'nin terör örgütü PKK konusundaki tavrının “riyakarlık” olduğunu söyledi. Bahçeli, “Türkiye'nin terörle mücadelesini kerhen anlayışla karşıladığını söyleyen AB'nin son Irak operasyonunu endişeyle izlediğini açıklaması ve diyalog çağrısında bulunması, AB'nin Türkiye'ye bakış açısını ve değişmeyen kafa yapısını gösteren son örnek olmuştur. Böyle bir denkleme hapsedilen Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin geleceği olmadığı her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır” dedi.

Kuzey Irak'taki PKK varlığı konusunda son beş yıl boyunca sessiz ve hareketsiz kalan ABD'nin ise son dönemlerde Türkiye'yle istihbarat paylaşımına girmesini “yetersiz” bulan Bahçeli, “Türkiye'ye bir taraftan böyle bir sınırlı destek veren diğer bir ifadeyle Türkiye'nin kara unsurlarını da içeren geniş çaplı bir askeri harekatının önünü baştan kesen ABD, öte yandan sorunun çözümünü Türkiye içinde atılacak siyasi adımlara yönlendirme çabası içine girmiştir” diye konuştu.

-TERÖRLE MÜCADELE Mİ MÜZAKERE Mİ

AKP'yi “terörle mücadele ile terörle müzakere” arasında gidip gelmekle eleştiren MHP Genel Başkanı Bahçeli, son günlerdeki 221. maddeyle ilgili tartışmaları da değerlendirdi. AKP'nin “eli kanlı teröristlere af yolunu açma niyeti”nin ortaya çıktığını öne süren Bahçeli, “Başbakan'ın teröristleri dağdan indirme planı, bir siyasi af projesidir. Bu af projesi de geniş kapsamlı bir siyasi senaryonun ilk adımıdır. Sayın Başbakan'ın bu konudaki tutarsız ve çelişkili beyanları, siyasi af hazırlığını saklamak telaşından kaynaklanmıştır. Bu konuda önce yeni bir yasal düzenleme yapılacağını söyleyen Başbakan, tepkiler üzerine geri çekilmiş ve son olarak Türk Ceza Kanunu'nun etkin pişmanlığı düzenleyen 221. maddesine sığınmıştır” dedi.

-SÜSLÜ İSİMLERLE PAZARLANAN PROJE

Erdoğan'ın geçmiş hükümetler döneminde de PKK'ya af yasalarının çıkarıldığı yönündeki sözlerine tepki gösteren Bahçeli, şunları söyledi:

“Başbakan iki noktayı unutmuş görünüyor. Bunlardan birincisi sadece kendi döneminde, 2003 yılında çıkarılan Topluma Kazandırma Yasası ile hapishanelerdeki terör suçundan tutuklu ve hükümlü olanların serbest bırakılarak PKK dağ kadroları eksiğinin bu yolla tamamlandığı gerçeğidir. Başbakan'ın unuttuğu ikinci husus ise önceki hükümetler döneminde çıkarılan yasalarda pişmanlık hükmünün ve terör örgütünü çökertecek bilgi verme şartının bulunduğu gerçeğidir. Sayın Başbakan teröristler için pişmanlık şartını ve örgüt hakkında bilgi verme zorunluluğunu kaldırmayı amaçlamaktadır. Zira, etkin pişmanlık hakkından mevcut haliyle yararlanmak istemeyen teröristler için bunun cazip kılınmasının yegane yolu bu olacaktır. Eli kanlı terörist dağdan inecek ve ben geldim diyerek hiçbir takibata maruz kalmadan Türk toplumunun içine karışacaktır. Üstelik kendisine ödül olarak maddi yardım yapılacak, iş bulunacak ve Ankara'da siyaset yapmasının yolu açılacaktır. Başbakan'ın süslü isimler altında pazarlamaya çalıştığı projenin özü, anlamı ve sonucu budur.”

-PKK'NIN SİYASİ TALEPLERİ DE KARŞILANACAK

Grup toplantısında Başbakan Erdoğan'a, ”Türk Ceza Kanunu'nun 221.maddesini nasıl esneteceksiniz, nasıl genişleteceksiniz? Türk milletinin karşısına dürüstçe çıkın ve bunu açıklayın” diye seslenen MHP lideri Bahçeli, affın ardından ise sıranın kimlik taleplerinin karşılanmasına geleceğini öne sürdü. Bahçeli şöyle konuştu:

“AKP'nin inhisarında yürütülecek yeni Anayasa hazırlama sürecinin PKK'nın bu siyasi taleplerinin karşılanması için bir platform olarak kullanılmasının düşünüldüğü görülmektedir. Sayın Başbakan'ın girmeye hazırlandığı yol, Türkiye'nin hayrına bir yol değildir. Bugün PKK'nın siyasallaşma hedefinde epey yol alındığı bir vakıadır. Böyle bir sürece girilmesi halinde, PKK terör örgütü de siyasi kimlikle legalleşme amacına ulaşacaktır. AKP'nin milli değerlerle sorunlu bir zihniyetin temsilcisi olduğu ve yaklaşan yerel seçimler için bazı hesaplar içine girdiği ortadadır"
anka