Bahçeli konuşmasında açılım süreciyle ilgili hükümete sert eleştirilerde bulundu. Bahçeli, Aydınlılardan referandumda 'hayır' oyu vermesini istedi.
MHP'nin Aydın İstasyon Meydanı'nda düzenlendiği, "Ülken İçin Bir Hayır Yeter" adlı miting öncesinde, iki hafta önce Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş'un talimatıyla polis ekiplerince parti binasından indirilen, "Sen açıldıkça analarımız ağlıyor" yazılı pankart, "Baskılar ülkücüleri yıldıramaz, zalimlerle hesabımız var, sen açıldıkça analarımız ağlıyor" ifadeleriyle binaya asıldı.

MHP İl Başkanlığı ve Aydın Valiliği arasında gerginlik konusu olan pankartın ifadelerini ve fotoğrafını taşıyan t-shirtlerden 10 bin adet bastıran MHP İl Başkanlığı, bunları mitinge katılanlara dağıttı.

Mitingde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin sloganlarına, afişlerine el uzatma hevesi ve çabasının beyhude olduğunu belirtti.

Milli kimliğini korumak isteyenlerin İstasyon Meydanı'nda toplandığını ifade eden Bahçeli, "Bölünmeye hayır, teröre hayır, ayrışmaya hayır, açılıma hayır, açlığa hayır, AKP'ye hayır demek için bu meydanda buluştuk. Rengini, şehitlerimizin kanından almış ay yıldızlı bayrağımızın solmasını, fitneyle kardeşliğin bozulmasını sineye çekemeyiz demek için burada buluştuk. Açılım denen yıkıma hayır diyenler buradadır" diye konuştu.

AK Parti'nin 8 yıldır iktidarda olduğunu söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Dile kolay kaybedilmiş koca 8 yıl, bugün karşınızdaki manzara, yoksullaşan, fakirleşen ve küçülen, işçisi, çiftçisi, köylüsü, emeklisi, esnafı çökmüş, işsizliğin ve açlığın pençesine düşmüş milyonların yaşadığı bir Türkiye'dir.

Bugün karşımızdaki manzara, milli ve manevi değerleri çatıştırılan, beraberlik ve birlik ruhu yara almış, ahlakı yozlaşmalara saplanmış bir Türkiye'dir. Bugün karşımızdaki manzara, yolsuzluk ve hırsızlığın kök saldığı, iktidarın kanunsuzluk batağına saplandığı, dört koldan soyulan bir Türkiye'dir.

Bugün karşımızdaki manzara, kanlı terörün tırmandığı, hükümetin teröristle pazarlık başlattığı, bölücülüğün başbakanlık ağzından siyasete taşındığı, ihanetin demokratikleşme denilerek piyasaya sürüldüğü, işbirlikçi kuşatma altında milli varlığına kastedilmek istenen bir Türkiye'dir.

Bugün karşımızdaki manzara, birliği ve varlığı tehdit edilen, aşağılanan, kuruluş esasları yıkılmak istenen bin yıllık kardeşliği hedef alan etkin ayrışma ve çatışma ortamına sürüklenen, parçalanmak ve bölünmek istenen bir Türkiye'dir.

Türkiye, her yönden kuşatılmaktadır, milli kimliğimiz tartışılmaktadır, devlet yapımız sorgulanmaktadır. İhanet sokak sokak kol gezmektedir. AKP her anlamda teslim olmuştur, Irak'ta aşiret reislerine, dağlarda teröristlere, Kıbrıs'ta Rumlara, tarihte Ermenilere, sokakta bölücülere teslim olmuştur. Sıra Türkiye'yi teslim etmeye gelmiştir."

"İşportaya indirilen siyaset..."

Bahçeli, Türkiye'nin teslim edilmesine izin vermeyeceklerini, AK Parti'nin Türk milletinin merhametine asla sığınamayacağını ve yaptıklarının hesabını millet önünde tek tek vereceğini, "tezgah altı ilişkiler ile kirlenen siyasetin ve işportaya indirilen siyasetin" bedelini ödeyeceğini ifade etti.

Bahçeli, konuşmasında, şunları kaydetti:
"MHP olarak bunun hesabını biz soracağız, bu hesabın ilki referandumda verilecek 'hayır' ile başlayacaktır. Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetleri adına açılım demiş, ihanet maskelenmiştir, nifak ve fesat sergilenmiştir, terörist kucaklanmıştır, şahadet aşağılanmıştır. Recep Tayyip Erdoğan açıldıkça eşkıya azmıştır, Recep Tayyip Erdoğan açıldıkça ihanet tırmanmıştır, Recep Tayyip Erdoğan açıldıkça şehitler artmıştır, analar ağlamıştır.

Geçtiğimiz günlerde 4 polis memurumuzu toprağa verdik. AKP'nin açılımı 4 can daha aldı, AKP açıldıkça 4 ana daha ağladı, AKP açıldıkça 4 evin feryatları daha yürekleri dağladı, ona da bölücü sanatçının 'Ağlama bebek' şarkısını söyleyerek, tekrarlamak düştü. Milletin aklıyla alay etmek düştü, şehidin ağlayan yavrusu onun ihmali, dizini döven ananın sorumlusu o, bebeği ağlatan sensin, katilini güldüren sensin. "

"İşte açılımın özeti, sonucu bu..."

Bir sene önce AKP tarafından başlatılan alçaklıkların dönüp dolaşıp mermi olarak ulaştığını söyleyen Bahçeli, "Müzakere, terörle işbirliği arayışı, kurşun oldu, bomba oldu, mayın oldu, sokaklara, evlere kışlalara, karakollara ihanet olarak düştü" dedi.

Amanos Dağı'nın yöredeki adının Gavur Dağı olduğunu söyleyen Devlet Bahçeli, "Geçmişte AKP yöneticileri bu hattın gerisine gitmediğimizi söylemişlerdir. İşte o oyunun devamı budur, kafalardaki AKP sınırının, teröriste kılavuzluk yapmanın akıbeti budur, Gavur Dağı'ndaki terör de burada aranmalıdır. Hükümet acizdir, korkaktır, kötü niyetlidir. İçişleri Bakanlığının durumu kurtarmak için 'Amanos'u temizleyin' sözleriyse anlamsızdır, bu gerçekler onları hesap vermekten kurtaramayacaktır" diye konuştu.

Aydınlıların Hakkari'de şehit olan Mehmet Ali Tosun'u bağrına bastığını ifade eden Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:
"Aciz hükümet Kandil'e gitmeye korkarken, peşmergeyle kucaklaşırken, ABD'ye boyun eğerken, bebek katiliyle el sıkışırken sizler şehidi bağrınıza bastınız. Tükenmiş, bitmiş ve çamura batmış bir yönetime milli duruşun nasıl olacağını gösterdiniz.

Vatanı sevmenin nasıl olacağını gösterdiniz. Hep bir ağızdan 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' dediniz. Haykırışlarınızı tüm dünya işitti o gün buraya bir pankart astınız. Başbakanın resmini, küresel zalimle yan yana koydunuz, altına şunları yazdınız, 'Sen açıldıkça analar ağlıyor.' İşte açılımın özeti, sonucu bu."

"Hayır oyu şer odaklarına inecek şamardır"

Miting meydanındaki heyecanın Türkiye'nin 36'ya bölünüp, lime lime ayrılmasına göz yummayanların işareti olduğunu söyleyen Devlet Bahçeli, "Hayır oyu, şer odaklarına inecek bir şamardır, tokattır. Tehditlere karşı milli şahlanıştır" dedi.

İşbirlikçilere kanılmaması, aldırılmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, "Dün hayır dedik düşmanı def ettik, işgali bitirdik, Cumhuriyeti kurduk ve Türk milletinin haysiyetini dünyaya duyurduk, bu hayır da en az onlar kadar önemli. Artık küresel oyun bitmeli, rezaletlerin sahnesi yıkılmalıdır, ihanetlerin perdesi yırtılmalıdır. Türkiye tarihi bir yol ayrımındadır. Türk Milleti için karar anı gelmiştir. 12 Eylül 2010'da AKP oylanacaktır" diye konuştu.

AKP zihniyetine "dur" demenin zamanı geldiğini söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP'ye inat, bu meydanı milletten esirgemeye çalışan acizlere inat, İmralı'ya inat, hayırlar bir çığ gibi büyür, hayırlar bir bir artar ve açılımın aktörlerine ibret olur. Başbakan Erdoğan'a da 13 Eylül günü hayırlı bir ders olur.

Şehitler, eylemler, saldırılar artmaktadır. Türkiye'nin ve Türk milletinin içinde bulunduğu ortam son derece vahimdir. Hükümet süreçlere teslim olmuştur, devlet kurumları arasında olması gereken uyum kaybolmuş, sorumsuzluk had safhaya ulaşmıştır, yeni azınlıklar yaratma çabaları hız kazanmıştır.

Toplumun öfkesi artmıştır, kardeşliğimiz tehlikeye atılmıştır, ayrışma tehlikesi baş göstermiştir, hükümetin kimlik tahrikleri nedeniyle toplum fertleri mahalleler, semtler, sokaklar, komşular arasında kesin sınırlar çizilmeye başlanmıştır.

İşte Dörtyol'da bu gelişmeler ortada. Biz birlikte yaşadığımız varlığın tamamını kökü ve mezhebi ne olursa olsun kucaklayan bir anlayışa sahibiz. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, tahrikler ne kadar büyük olursa olsun, devletimiz ayaktadır, terörü önleyecek gücü vardır, olmayan şey hükümettir, Başbakandır."

Bahçeli, düzmece mahkemelere, 12 Eylül ile hesaplaşma iddialarına, şeffaflık vaat edenlere, kardeşlik sözü verenlere inanılmaması gerektiğini ve 12 Eylül'de sandıkta "hayır" denmesi gerektiğini ifade etti.

MHP tabanının da "hayır demeyeceği' yönünde iddiaların bulunduğunu anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Diyorlar ki, 'Milliyetçi hareketin tabanı 'hayır demeyecekmiş', bizi kendi siyaset anlayışlarıyla yorumluyorlar, milliyetçi harekete gönül vermişleri kendi partileriyle kıyaslıyorlar. Zannediyorlar ki bizde tavan ve taban diye sınıflaşma var, bizim siyasetimizde alt ve üst gibi tabakalaşma var, bizde olan yalnızca Türkiye sevdalılarıdır, biz de olan yalnızca dava adamlarıdır. Davanın gerçek sahipleri burada.

Bizi tavan ve taban diye ayırmaya çalışanların zavallıların suratına, bize 'Kafatasçı, faşist, ırkçı, katil, mafya, namaz kılmaz' diyenlerin, sizin kandan beslediğinizi söyleyenlerin yüzüne şamar gibi hayır inmeli."

Hükümetin yorgun ve başarısız olduğunu savunan Bahçeli, Türk milletinin parçalanmaya, teröristle kucaklaşmaya ve terörle yaşamaya 'hayır' diyeceğini söyledi.

Bahçeli, "12 Eylül'de 'hayır' diyelim ve bu açılıma son verelim. Türkiye çaresiz değildir. AKP anayasasına sonuna kadar 'hayır' diyeceğiz" şeklinde konuştu.