Bahçeli, terörün artık herkesi doğrudan doğruya tehdit ettiğini belirterek, “Metroda, alışveriş merkezlerinde, kalabalık meydanlarda, sokak aralarında sinsi ve karanlık niyetli caniler ölüm kusmak için uygun ortam gözlemektedir” diye konuştu.
Bahçeli, hükümete “yıkım projesinden vazgeçmesi, İmralı canisinin ağzını kapatması” çağrısında bulunarak, “terörle topyekün mücadele dönemi başlatması” ve “sınırötesi harekat yetkisi”ni kullanmasını istedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terörle pazarlığın çıkmaz bir sokak olduğunu, kendisine saygısı olan hiçbir devletin ve hükümetin başvurmayacağı bir zillet olduğunu belirterek “Geldiğimiz bu aşamada Taksim’deki canlı bomba ne ise, Başbakan’ın PKK açılımı da aynısıdır” dedi. Bahçeli terörün artık herkesi doğrudan doğruya tehdit ettiğini belirterek, “Metroda, alışveriş merkezlerinde, kalabalık meydanlarda, sokak aralarında sinsi ve karanlık niyetli caniler ölüm kusmak için uygun ortam gözlemektedir” diye konuştu. Bahçeli hükümete “yıkım projesinden vazgeçmesi, İmralı canisinin ağzını kapatması” çağrısında bulunarak, “terörle topyekün mücadele dönemi başlatması” ve “sınır ötesi harekat yetkisi”ni kullanmasını istedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Pazar günü İstanbul Taksim’de yaşanan terör saldırısının milleti derinden sarstığını ve endişelendirdiğini ifade eden Bahçeli, hükümetin önündeki en acil görev ve sorumluluğun, bu saldırının kimler tarafından planlandığı ve gerçekleştirildiğini ortaya çıkarmak olduğunu kaydetti. Taksim’deki vahşetin, PKK terör örgütünün eylemsizlik kararının biteceği son güne rastlamasının dikkat çekici olduğunu ifade eden Bahçeli, terör örgütünce dün açıklanan eylemsizlik kararının uzatılmasının da bu haliyle hiçbir anlam ve öneminin bulunmadığını söyledi.
-“TAKSİM’DEKİ CANLI BOMBA NEYSE BAŞBAKAN’IN PKK AÇILIMI DA AYNI”-
Terör örgütünün beş şarttan oluşan dayatma listesi verdiğini ifade eden Bahçeli, “Terörle pazarlık çıkmaz bir sokaktır. Kendisine saygısı olan hiçbir devletin ve hükümetin başvurmayacağı bir zillettir. Geldiğimiz bu aşamada Taksim’deki canlı bomba neyse, Başbakan’ın PKK açılımı da aynısıdır” dedi. 12 Eylül referandumundan hemen sonra Hakkari’nin Geçitli Köyü yakınlarında mayınlı saldırı yaşandığını ve 9 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Bahçeli, “Kundaktaki bebeklerin, henüz yeni yürümeye başlayan yavruların canlarına kast edecek kadar insanlıktan, hayadan ve Allah korkusundan mahrum hainlerin işte gerçek yüzü budur. Adalet, eşitlik ve insan onuru gibi saygıdeğer değerler bu çürümüşlüğün sloganı haline gelmiştir. Nerede bir ihanete uşaklık etmeye yeltenen varsa, demokrasi kahramanı kesilmiş, özgürlük savaşçısı olarak kendisini takdim etmeye çabalamıştır. Geçitli’de üç yaşındaki çocuğu öldürenler ve onların siyasi uzantıları sevgiden, hoşgörüden, karşılıklı anlayıştan bahsedecek kadar münafıkça bir tavra sahip olduklarını sürekli ortaya koymuşlardır” diye konuştu.
-“İKTİDAR AKLINI BAŞINA ALSIN”-
Terörün artış herkesi doğrudan doğruya tehdit ettiğini, terörün şakaya gelir tarafı, hafife alınacak yanı kalmadığını da kaydeden Bahçeli, kaynağı ne olursa olsun teröre karşı mutlaka milli bir duruş gösterilmesi gerektiğini ifade etti. İktidar partisinin ‘aklını başına alması, ayrılıkçı emellere ümit vermekten tamamen uzaklaşması' uyarısında bulunan Bahçeli, Başbakan’ın son açıklamalarının ise hala sorunu tam ve sağlıklı bir şekilde idrak edemediğini ortaya koyduğunu belirtti. AKP’ye “Hani nerede iktidarın sözde dost ülkelerle dayanışma ve karşılıklı yardımlaşma kararlılıkları” diye soran Bahçeli, Başbakan’ın ‘dost olarak gördüğü ülkelerden aman dilemesi ve yardım beklemesi’nin çaresizliği ve ezikliğinin geldiği noktayı göstermesi açısından ibretlik olduğunu savundu. Bahçeli “Terörü destekleyen, etnik bölücülüğü körükleyen ve PKK’ya himaye sağlayan ülkeler ve odaklar tüm çıplaklığıyla bilinmektedir. Bunların bir kısmı Başbakan’ın hayali AB yolculuğunda yol arkadaşlarıdır. Kardeşi Silviyo ve Yorgo, arkadaşı Sarkozi, dostu Merkel’dir. Irak’ın kuzeyinde PKK’nın en büyük destekçisi de Dışişleri Bakanı’nın ‘ağabey’ dediği Başbakan’ın ayaklarının altına kırmızı halı serdiği Peşmerge reisi Barzani’dir. Başbakan kimi kime şikayet etmektedir” diye konuştu.
-“HÜKÜMET ARTIK İMRALI CANİSİNİN AĞZINI KAPATMALI”-
Başbakan’ın öncelikle kendisinin bölücü mihraklar karşısında gerçekçi, milli ve şahsiyetli bir duruş sergilemesi gerektiğine işaret eden Bahçeli şunları söyledi:
“Metroda, alışveriş merkezlerinde, kalabalık meydanlarda, sokak aralarında sinsi ve karanlık niyetli caniler ölüm kusmak için uygun ortak gözlemektedir. Nitekim İstanbul’un en işlek ve kalabalık semtlerinden birisi olan Taksim’in hedef seçilmesi, teröristlerin bunda sonra eylemlerini büyük şehirlere taşıyacağına da işaret etmiştir. Terör artık milletimizin her bir ferdini hedef almaktadır ve kan akıtmak için adeta fırsat kollamaktadır. AKP hükümetinin ise artık yıkım projesinden tamamıyla vazgeçmesinin ve İmralı’dan örgütünü yönetmeye devam eden canavarın ağzını kapatmasının vakti gelmiş ve hatta geçmektedir.”
-“SINIRÖTESİ YETKİSİNİN GEREĞİ YAPILMALI”-
MHP olarak AKP zihniyetiyle amansız bir hesaplarının olduğunu ve bu hesabı mutlaka göreceklerini ifade eden Bahçeli, Başbakan Erdoğan’a terörle mücadele için devlet dayanışmasının tam olarak sağlanabilmesi için bir an önce harekete geçilmesi, ‘topyekün mücadele’ dönemi başlatılması ve 17 Ekim’de bir kez daha uzatılan sınırötesi harekat yetkisinin gereğinin yapılması çağrısında bulundu. Bahçeli MHP olarak hükümetin terörle mücadele için alacağı etkili tedbirleri desteklemeye hazır olduklarını ifade ederken, Taksim’deki terör saldırısını nefretle kınadıklarını belirtti.
-“MHP TÜM TÜRKİYE’NİN PARTİSİ”-
Bahçeli grup konuşmasında, hafta sonunda yapılan “Devlet ve Millet Bekası İçin Güç Birliği” toplantısını da değerlendirdi. Türkiye sevdalılarının Ankara’da tarih yazdığını ifade eden Bahçeli şöyle konuştu:
“Hangi etnik kökene, dine, inanca ve dile sahip olursa olsun Büyük Türk Milletini bir bütün olarak görerek; kapsayıcı ve kavrayıcı bir anlayışla milletimizin ve devletimizin bekasına her şart altında sahip çıkacağız. Milliyetçi Hareket Diyarbakır’ın, Van’ın, Maraş’ın, Samsun’un, Sinop’un, İzmir’in, Isparta’nın, Edirne’nin, Mersin’in, Hatay’ın, Çorum’un, Kayseri’nin, Erzurum’un, Batman’ın, Türkiye’nin 81 ilinin, Doğu’su, Batı’sı, Kuzey’i ve Güneyiyle tüm Türkiye’nin partisidir. Sivas’ın ve Gavurdağı’nın doğusu da, batısı da bizimdir. Sünni’si de bizimdir, Alevi’si de bizimdir. Hangi etnik kökenden gelirse gelsin tüm Türk vatandaşları bizimdir. Başörtülü kardeşlerimiz de bizimdir, başı açık kardeşlerimiz de bizimdir. Gayri Müslim vatandaşlarımız da bizimdir. Biz biriz ve beraberiz. Biz Türkiye’yiz, Türk milletiyiz; ‘Millet ve Devlet Bekası İçin’ sonuna kadar güç birliği yapmaya da devam edeceğiz.”
-“BAŞÖRTÜSÜ MAĞDURLARI AKP VE CHP MAĞDURU”-
Bahçeli başörtüsü sorununu da değerlendirdiği konuşmasında AKP ve CHP’yi eleştirdi. Artık başörtüsü mağdurlarının AKP ve CHP’nin mağduru olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Bahçeli partisinin ‘çözüme hazırız’ mesajlarına rağmen AKP ve CHP’nin adım atmamasının milleti kandırmak olduğunu söyledi. Bahçeli milletin önümüzdeki seçimlerde AKP ve CHP’ye hak ettikleri dersi vereceğini de kaydetti.
-“BU KARA DÜZENE SON VERME ZAMANI GELDİ”-
Bahçeli önümüzdeki süreçte TBMM’de yoğun bütçe görüşmeleri olacağını hatırlatarak, bütçenin güvenirliliğinin şimdiden tartışmaya açık olduğunu söyledi. Hedeflenen yüzde 4.5ik büyüme oranının hiçbir derde devam olmayacağını, bu büyüme seviyesiyle işsizliğin üstesinden gelinemeyeceğini belirten Bahçeli, “Ne büyük bir talihsizliktir ki; Başbakan ve arkadaşlarının mağdur ettikleri milyonların çığlıkları ve acıları karşısında gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri ve vicdanları mühürlüdür. Türk milleti kan ağlarken AKP hanedanlığı şahsi ve siyasi ikbal ve çıkar peşinde koşmakta, gününü gün etmektedir. AKP döneminde yolsuzluk, kanunsuzluk, vurgun, soygun ve talan korkutucu boyutlar kazanmış, yaygın bir yönetim anlayışı olarak kök salmış ve kurumsallaşmıştır. Ancak, artık bu kara düzene son vermenin zamanı gelmiştir. AKP yaptıklarının hesabını misliyle verecektir ve bunu yapacak olan Milliyetçi Hareket bu milli vazifeyi üstlenmek konusunda sabırsızlanmaktadır. Milletimizin fazlasıyla hak ettiği huzur, mutluluk ve esenlik inşallah bizimle birlikte gelecek; yolsuzluk ve yoksulluk kader olmaktan mutlaka çıkacaktır” diye konuştu.