Bolu ve Düzce'de halka seslenen Devlet Bahçeli, gündemdeki konuları gazetecilere değerlendirdi:

 AYNI ADIMI ATMAYIZ

 Kaset siyaseti tabirini kullandım. AKP döneminde her konuda büyük bir yozlaşma, soysuzlaşma sürecine girildi. Teknolojideki gelişim insanların hayrına olmalı. Seçim sürecinde benzer olaylar çıkabilir. Bundan sonra her türlü iftiraya, her türlü teknolojik oyuna her insan muhatap olabilir. Bizim bu kararımız, bir kapı aralığı olmaz. Her türlü iftiranın karşılığında adımlar atılacak anlamı taşımaz. Bu konular üzerine çok daha ciddi gidilir.

TALİMATI BEN VERDİM

Bazı aleyhte yazı yazan internet sayfaları var. Bunları araştırıyorsunuz, hemen hemen aynı merkezler çıkıyor. Benzer üslupları var. Demek ki bunlar bir merkezin planlaması. Biz gerekli tedbiri ve kararı aldık. İki arkadaşımızın incelemesi devam edecek. Ancak seçim sürecine girdiğimiz için milletvekilliği adaylığından ayrılmaları ve partideki görevlerini bırakmaları talimatını verdim.

İFTİRANIN ÖLÇÜSÜ OLMAZ

Akıllarınca CHP, MHP yıpranmıştır. Sayın Başbakan, mevcut CHP Genel Başkanı'nı sorgularken, 'Bir kaset olayından dolayı sen genel başkan oldun' diyor. Bundan daha seviyesiz bir cümle olabilir mi? Kılıçdaroğlu'nun birikimi, tecrübesi, siyasi hayata atılışı, siyasi konumu, parti içindeki kabulleri. Hepsini sıfırlayacaksınız ne olduğu henüz belli olmayan büyük bir iftirayla karşı karşıya kalan, yılların siyasetçisi, Türk siyasetine önemli katkıları olan bir zatın iftiraya kurban gitmesi üzerine onu suçlayacaksın... Aklınca çayın taşıyla kuş vurmaya çalışıyor. Bu dönüp dolaşıp birilerine gelirse ne olacak? İftiranın ölçüsü olur mu? Bu nedenle 12 Haziran seçimleri çok önemli.

LA FONTAİNE, BİZİM BOZKURTU NEREDEN BİLSİN

Sayun Bülent Arınç, bozkurt-çakal tartışmasına 'La Fontaine Masalları' gibi diyor. Bazı sıfatların sanal bir ekleme olduğu anlaşılıyor. Siz bir siyasetçiyi, 'Kasımpaşalı' eklemiyle topluma takdim ediyorsunuz. Kasımpaşalıların da kabadayı kültürü içerisinde algılanmasını temine çalışıyorsunuz. O zaman 'çakal' kavramı etobur bir hayvanı simgelemez. Her ne kadar hayvan olarak odur da fakat kabadayı kültüründe 'çakal'ın ayrı bir anlamı vardır. Bunu algılaması lazım. La Fontaine bunu da bilmez. Fransız kültüründe bu yok. Bunun, La Fontaine ile hayvanlar alemi ile alakası yok. Demek ki Kasımpaşalı kavramının Sayın Başbakan'a söylenmesi sanal. Çünkü o hayatı bilmiyor o alemi bilmiyor. Oradaki kavramları bilmiyor.

KENDİSİNDEN ŞÜPHESİ OLAN GİTSİN

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, önceki gün Bolu - Düzce gezisinin ardından ayağının tozuyla geldiği Ankara'da partisinin kurmaylarını topladı. Bahçeli'nin yöneticileri uyardığı ve 'kendisinden şüphesi olan istifa etsin' dediği öğrenildi. Özel hayatlarına itina göstermelerini de isteyen Bahçeli, muhalefet oldukları için göz önünde olduklarını söylediği bildirildi. Hataların kişisel olduğunu vurgulayan Bahçeli'nin 'Ancak kişisel hatalar,
MHP'ye de mal ediliyor. Buna müsaade edemeyiz. Önlem almaktan çekinmeyeceğiz.
Kendisiyle ilgili herhangi bir şüphesi olan varsa, beklemesin istifa etsin' dediği belirtildi.

"8 KASET DAHA VAR"

Kaset skandalının ortaya çıktığı dakikalarda Meclis'te MHP'nin üst düzey isimleriyle beraber olduğunu söyleyen DYP eski Genel Sekreteri ve Manisa eski Milletvekili Tevfik Diker ise şok açıklamalar yaptı: "Bahçeli'ye akrabalık derecesinde çok yakın bir ismin de aralarında olduğu bir grupla beraberdim. Ağızlarını neredeyse bıçak açmıyordu. Renkleri kap karaydı. Bana ve benimle beraber olan parlamenterlere "Sırada 8 kaset daha varmış' dediler." Bahçeli'ye kasetlerle ilgili daha önce de ihbar geldiğini iddia eden Diker, MHP liderinin bunları ciddiye almadığını ve söz konusu isimleri genel başkan yardımcısı olarak seçtiğini belirtti.

29 NİSAN 2011

Kaynak : http://www.internethaber.com/bahceliden-skandal-kaset-yorumu--343758h.htm#ixzz1Kz61brrI