Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, “Yargının 'bizden'i, 'sizden'i olmaz. Böyle bir izlenim adalete ciddi gölge düşürür” dedi.
Şahin, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur'a ait olduğu iddia edilen ses kaydı, internette ve basında yayınlandı. Mukaddes Eruygur, '12 ve 14'üncü ağır ceza mahkemeleri bizden' diyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Şahin, “Yargının 'bizden'i, 'sizden'i olmaz. Böyle bir izlenim adalete ciddi gölge düşürür. Yargı mensupları, bu konuda son derece titizdir, titiz olmalıdır, titiz olmak zorundadır. Birtakım basın yayın organlarına ve internet sitelerine yansıyan o konuşmayla ilgili bir bilgim yok. Doğru mu, değil mi bilmiyorum” diye konuştu.
Adalet Bakanı Şahin, “İnceleme başlatmanız söz konusu mu?” sorusu üzerine, henüz inceleme başlatmadığını söyledi. Şahin, şunları kaydetti:
“Bakanlığımızın görev alınına giriyor mu, girmiyor mu, onu önce değerlendirmem gerekir. Ama buna benzer bir takım konuşma iddiaları zaman zaman internet sayfalarına düşüyor. Gerçek mi, değil mi, bunun araştırılması ve kamuoyunun da bu konuda aydınlatılması gerektiğine inanıyorum. Kafaları bu konuda karıştırmaya, kamuoyunun kafasında istifhamlar uyandırmaya hakkımız olmadığı kanaatindeyim.”
YSK KARARI
Şahin, Tunceli Valiliği’nin dağıttığı beyaz eşya ile ilgili YSK kararının hatırlatılması üzerine, sosyal yardımların Yüksek Seçim Kurulu kararı dışında olduğunu söyledi. Şahin, “yüksek Seçim Kurulu kararı birinci derecede siyasi parti ve adayları bağlar” dedi.
YSK kararının seçim takviminde ilgili kişileri bağlayacağına dikkat çeken Şahin, “Uyması gereken kim ise uyacaklardır” diye konuştu.
Şahin, seçimlere siyasi partiler ve adayların katılacağını vurgulayarak şöyle dedi: “YSK’nın bu konuda ki kararı ne ise seçim takvimi bağlamında uyulması gereken kişi kurumlar kim ise uyacaktır. Seçimlere siyasi partiler ve adaylar katılırlar. Siyasi parti ve adayların uyması gereken prosedür ve seçim takvimi açıklanmıştır. Açıklamanın birinci derecede muhatabı siyasi parti ve adaylardır. Kamu kuruluşları sosyal faaliyetleri devam ettirirler. Okul yardımı 'seçim var' diye kesilmez. Parasal destekler 'seçim var' diye kesilecek değil. Yardımlar YSK’nın dışındadır diye düşünüyorum.”
Seçim sathı mahaline girildiğinde vakıfların yardım yapamayacağına diar bir hüküm olmadığını da dile getiren Şahin, “Beyaz eşyamı, paramı mı nasıl bir yardım yapacakları kendi mevzuatları içinde vardı” dedi.
YARGITAYIN “DİNLEME” KARARI
Bir gazetecinin, “Yargıtay 8. Ceza Dairesi, telefon dinlemelerinin tek başına delil sayılamayacağına karar verdi. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?” diye sorması üzerine Şahin, bu konudaki yasa ve yönetmeliklerin son derece açık olduğunu ve tereddüte mahal bırakmadığını söyledi.
Yargıtay'ın kararını ve gerekçelerini henüz okumadığını, derinlemesine tahlil yapabilecek noktada olmadığını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:
“Bu konudaki yasa ve yönetmelikler, yargı kararıyla iletişim tespitinin hangi şekillerde delil olacağını açık şekilde ortaya koymuştur. Uygulamayı yapacak yargı organlarımız da bu yasa ve yönetmelik çerçevesinde bu delilleri değerlendirirler. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin hangi gerekçelerle böyle karar verdiğini bilmiyorum. Belki başka yan delillerle de ispatı gerekir. 'Telefon konuşmasındaki ifadeler, belki çok açık değildir, kapalıdır. Oradan bir sonuç çıkarmak belki zordur' düşüncesiyle böyle bir değerlendirme yapılmış olabilir. Bu sadece benim tahminim.”
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ
Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklulara, 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla açık görüş yaptırılmasına ilişkin yayımladığı genelge anımsatılarak, bu fikrin nasıl ortaya çıktığı sorulan Şahin, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala'nın kendisini aradığını ve “Böyle bir şey yapsanız iyi olmaz mı?” dediğini belirtti. Şahin, şunları kaydetti:
“Ben de sempatik karşıladım. Genel müdürümüzle istişare ettim. O da 'Böyle bir düşünce uygulamaya yansıtılabilir' dedi. Ben de 'Arkadaşlar hazırlık yapın' dedim. Böyle bir genelge yayımladık. Ceza ve Tevkifevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin, zaman zaman açık görüşle yakınlarıyla görüşmesi onları rahatlatıyor. Biz de '14 Şubat'ı bu amaçla kullanalım' diye düşündük. Hayırlı olsun.”
Şahin, “Sizin, 14 Şubat'ta özel planınız var mı?” sorusuna, “Benim hiçbir özel planım yok” yanıtını verdi.
DENİZ FENERİ DOSYASI
Bir başka soru üzerine, Almanya'daki Deniz Feneri davasına ilişkin dosyanın henüz gelmediğini belirten Şahin, “Ancak aldığımız bilgi kadarıyla, gönderilme hazırlıklarının bittiği ifade edildi. Sanıyorum çok yakın zamanda bize gelir. Biz de ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına dosyayı hemen göndeririz” dedi.
Şahin, “İstanbul'da dün jandarma, 'Karargah Evleri' operasyonu yaptı. Bu operasyon, Ergenekon soruşturması kapsamında da değerlendiriliyor. Bu operasyonları nasıl buluyorsunuz?” diye sorulması üzerine, her kurumun, suç ve suçluyla mücadelede üzerine düşeni yapacağını, ilgili Cumhuriyet savcılığının da görevini yerine getirdiğini söyledi. Şahin, “Bu bir yargı sürecidir. Biz, bu süreçleri, sadece izleriz, sonucunu bekleriz” diye konuştu.
KOMUTANLARIN GATA'YA SEVKİ
“Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün, GATA'ya sevki konusunda tartışmalar olduğunu, bütün komutanların GATA'ya sevk edildiği şeklinde eleştiriler bulunduğu ifade edilerek, “Bu eleştiriler haklı mı? Nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sorulması üzerine Şahin, tutuklu ve hükümlerin rahatsızlanması halinde, yapılacak işlemleri düzenleyen yönetmeliğin açık olduğuna işaret etti.
Tutuklu ve hükümlülerin, sağlık ünitesi varsa önce cezaevinde muayene olduklarını, daha sonra cezaevinin bulunduğu yerdeki devlet hastanesine gönderildiklerini, eğer ihtiyaç olursa devlet hastanesinin de en yakın üniversite hastanesine sevk yaptığını anlatan Şahin, şunları kaydetti:
“Üniversite hastanesinde, o hastayla ilgili gerekli üniteler yoksa, başka yere sevki mümkün müdür? Bu konuda yönetmelikte açık hüküm yok ama zaman zaman bu da mümkün olabiliyor. Bizim prosedürümüz budur. 'Bu prosedürler ancak uyguladıktan sonra gerekirse başka hastanelere, söylediğiniz gibi GATA'ya gönderilebilir' diye biliyorum.”
Şahin, “Komutanların sevkine yönelik uygulamalar, bu prosedür açısından incelendi mi?” sorusu üzerine, “Uygulanmış olmalı. Sayın Tolon Paşayla ilgili, bu prosedürün uygulandığını biliyorum. Ancak bu şekilde sevk edilebilir. Diğerleriyle ilgili de bu prosedürün uygulanması gerekir. Eğer uygulanmamışsa, uygulamada bir sorun var demektir. Söylediğiniz konunun da böyle olmuş olması lazım. Onu buradan döndükten sonra soracağım” diye konuştu.
“İnceleme mi başlatacaksınız?” sorusu üzerine Şahin, “Hayır, bir sorayım. Bu prosedür uygulanmış olmalı” yanıtını verdi.
Şahin, bir başka soru üzerine, devlet hastanelerinin, üniteleri yeterli olmayınca tutuklu ve hükümlüleri, üniversite hastanesine göndermeyi uygun görebildiğini, böyle çok uygulama olduğunu belirtti.AA