DENİZ FENERİ İDDİANAMESİ NEREDE
Deniz Feneri olayını hatırlıyor musunuz. Bizim baskımız ve zorlamamızla getirdiğimiz dosyalara baktığımızda 1 yıl önce zorla dosya geldi. İddianame hazırlandı mı peki? İddianame hazırlanmadı.
Almanlar bunların hepsini halletti. Yargıladı. Hükmü verdi. Türkiye’ye her türlü belgeyi aktardılar. Esas sorumlular orada dediler. Dosya bir türlü gelmedi. İddianame hazırlanmadı bir türlü. İddianame olsa savcı ne talep ediyor öğreneceğiz. Ne karışık işmiş bu?
BAZI ÖZEL ŞİRKETLERE RESMİ ŞİRKET MUAMELESİ
PKK davası daha kısa sürmüştü. Ne yatıyor bunun altında. Yargının özeni dikkati mi yatıyor? İnşallah o yatıyordur. Yoksa “Aman başımız iş açmayalım. Burada yargılananlar başbakanın yakını. Geciktirelim” mi geçiyor bunun altında.
Herkes bunu düşünüyor ama söyleyemiyor. Ama ben söylerim. Benim görevim bu. Türkiye’de karanlık bir dönem yaşandı. Ekonomi temel kuralları bir kenara atılarak yürütülmeye çalışıldı. Bazı özel şirketler resmi şirket muamelesi görüyorlar.
Devlet kaynakları medya grupları satın alındı. Bunun altında başbakanın bilgisi yoktur diyebilir miyiz?
EMEKLİLERE SAHİP ÇIKILMALI
Yaşanan sıkıntılar ortada. Türkiye artık yeni bir döneme girecek. Millet de kararını verdi. Yeni iktidar döneminde biz ne yapacağız diye sorduk ve cevabını verdi. Sayın Başbakan da bu cevaplardan çok rahatsız olmuş görülüyor.
Ne demişti, yeni Türkiye ortamında bir şeyler değişecek dedik. Bunu başında emeklilerin konumu olacaktır. Çünkü demiştik emekliler Türkiye’de yaşanan sorunların aşılması konusunda çok özel bir noktadadır. Emekliler halkımıza yapılacak desteğin en uygun kanalıdır.
DAMADININ ŞİRKETLERİNİ DÜŞÜNECEĞİNE...
Emeklilere yapılacak destek sadece onlara değil, işsiz kalan çocuğuna, onlardan medet uman ailelere destek olmaktır. Bugün emeklilerin etrafında işini kaybetmiş gelinler damatlar çocuklar torunlar vardır. Herkes o emeklilere özlemle bakmaktadırlar. O insanları boynu bükük bırakmaya kimsenin hakkı yoktur.
Bu bizim temel tercihimizdir. Bu duyarlılığı iktidara taşımak lazım. İktidar damadının başında olduğu devlet bankasından kredi alarak satın aldığı şirketleri düşünmek zorunda değildir artık. Gün olacak iktidar değişecek ve o iktidar yüzünü işçiye emekliye dönecektir.
İntibak meselesi öncelikli bir konudur. Yine başbakanı çok rahatsız eden bir konu öğretmenlik meselesi.
ÖĞRETMENLİK KARİYER OLACAK
Öğretmenlik bir kariyer olacak dedik. Öğretmenliği sözleşmeli, anlaşmalı bir meslek olmaktan çıkaracağız. Öğretmenlik böyle miydi. Cumhuriyeti kuranlar öğretmenliği saygın bir meslek olarak ele aldılar. Öğretmenliğin bir kariyer olarak ele alınması gerektiği her türlü tartışmanın ötesinde bir ihtiyaçtır ve CHP iktidarında bu olacaktır.
4C KALKACAK
Yine başbakan çok sinirlenmiş. 4C ne? Evet 4C kalkacak.
Bizden önce de 4C vardı diyor. Evet vardı ama üniversite öğrenciler anket yaparken uygulanırdı bu 4C. Kazanılmış hakları çalışanların elinden almaya senin hakkın var mı?
Senin hakkın varsa Tekel işçilerinin de senin karşında durmaya hakkı var. Böyle bir şey var mı? Geçmişte Köy işleri kapatıldı, Seka kapatıldı ne oldu. Orada çalışanlar başka kurumlarda çalışmaya başladı.
Sen yüz milyonları kaptıracaksın ondan sonra oradaki işçinin kazanılmış hakkını elinde alıp sesini çıkarma diyeceksin. Bu olmaz.
TEKEL İŞÇİLERİNİN YANINDA BAKKALLAR DA SENİ GÖTÜRÜR
Hukuka aykırı diyor. Talimat verdi valiye burayı dağıtın diye baktı olmuyor. Bunu hazmedeceksin Sayın başbakan. Seni asker değil ama Tekel işçisi götürür.
Beni milletim iktidar yaptı Tekel işçisi değil dedi. Daha büyük yanlışlar da yapmaya başladı. Şimdi bakkallara taktı kafayı. Seni Tekel işçisinin yanında bakkallar da götürür.
Mağdur mazlum insanlar olarak haklarını talep ettiler ve bu milletin vicdanını ayağa kaldırdı. Onlara yapılan muamele, gazlar coplar sürüp atmalar. Onlar karşısında bile çağdaş bir şekilde ayakta kaldılar. O gazlardan Tekel işçileri paylarını aldılar bizim milletvekili arkadaşlarımız da payını aldı.
O AİLELERE YAZIKTIR
Yabancı milletvekilleri gelip orayı ziyaret etmeye başladılar. Türkiye’nin her yerinden insanlar Tekel işçilerini ziyarete geliyorlar.
Direnmeyin sayın başbakan değmez. Yazıktır günahtır o insanlara o insanları ailelerine acıyın.
Anladık ki başbakan hakkını arayan insanları sevmiyor. Şimdi de kafayı bakkallara takmış.
Bakkalların yapacağı şey bir araya gelip alışveriş merkezi açmakmış. O alışveriş merkezi açacak bakkallara memleketin en güzel yerlerinde arsayı sen mi vereceksin Sayın başbakan.
Dünyanın her yerinde küçük esnaf, dükkan vardır ve var olacaktır. Bugün İtalya esnafın ekonominin içinde yer tuttuğu ülkelerden biridir. Fransa öyledir.
Bakla sadece bir iş yeri değil bir sosyal merkezdir. Çevrenin sıkıntısını bilen aile mahalle yaşamının bir parçasıdır. Türkiye’nin temelinde aile vardır esnaf vardır. Senin görevin esnafa sahip çıkmaktır.