CHP'nin Deniz Baykal'ın genel başkanlıktan istifasıyla yeni bir arayışa girdiğini kaydeden Sav, "CHP'nin arayışa girmesini isteyenler vardı, 'arayışa girmesin kurultay günü de delegeler Deniz Baykal'ı seçsin' gibi bir anlayış da vardı. Ama böyle bir belirsizlik ortamında CHP yoluna devam edemezdi" dedi.

Eşref Erdem, Yılmaz Ateş gibi isimlerin Parti Meclisi aday listesiyle ilgili eleştirilerinin anımsatılması üzerine Önder Sav, şunları kaydetti: "Herkes kendi mantığına göre listeye bakar, görmek istemediği isimler olduğunda ya da görmek istediği isimler olmadığında eleştirir. Ben Sayın Erdem'in de Ateş'in de uzun yıllar CHP de sorumluluk üstlenmiş siyaset adamları olarak bu kadar haşin eleştiriler yapmalarını yadırgadım. Yeni bir genel başkan yola çıkıyor. Onun hızını, şevkini kırmaktansa desteklemek gerekir. CHP ailesi herkesi ölçüp biçiyor. Kimin ne olduğunu, olmadığını biliyor." Sav, listeyle ilgili "Baykal ekibinin tasfiyesi" yorumları yapıldığının anımsatılması üzerine, "Olur mu ben kendimi tasfiye etmiş olurum o zaman. Böyle bir şeyi kabul edemem" karşılığını verdi.

Bir başka soruya karşılık da Önder Sav, partide kurultaya yönelik bir mutabakat sağlanıp sağlanmadığının dün ve bugün kurultay salonunda görüldüğünü belirterek, "Mutabakat CHP örgütünde aranır, toplumda aranır. Halk dün etten duvar örerek CHP'nin bu yapısına sahip çıkmıştır" dedi.

Önder Sav, "Tüzük değişikliğinin yürürlüğe girmesinin sizin isteğinizle ertelendiği söyleniyor" denilmesi üzerine de, "Benim çok günahıma giriyorlar.

İl başkanları toplandı, bazı il başkanları tüzüğün bu şekliyle uygulanmasının yeni genel başkan açısından sıkıntı yaratacağını belirtti. O nedenle kurultayda tüzük değişikliğinin yürürlük tarihi ertelendi. Benim hiç kimseden hiçbir talebim olmamıştır" diye konuştu.

Genel Sekreterlik görevini sürdürüp sürdürmeyeceğini yönelik bir soruyu yanıtlarken de Sav, "Onu bilemem, o parti organlarının bileceği iştir. Benim bu konuda hiçbir beklentim olmamıştır. Ben Sayın Baykal'a da hiçbir zaman 'beni genel sekreter yapar mısınız' diye sormamışımdır. Bu dönemde de böyle bir anlayış ortaya çıkar ya da çıkmaz, ben her iki anlayışı da olgunlukla karşılarım" dedi.