TEKEL işçilerinin taleplerini duyurabilmek için demokratik bir anlayış, hukuka saygılı bir yaklaşım içinde Ankara'da toplandıklarını ve gösteri yaptıklarını ifade eden Baykal, "Sorunlarına dikkati çekmeye çalışıyorlar. Fakat maalesef onlara karşı iktidarın takındığı tavır çok üzüntü verici olmuştur. Yani bir süre önce harçların yüksek olduğunu ifade eden öğrencilere, daha sonra kamu çalışanlarına yönelik olarak sergiledikleri gibi bugün de TEKEL çalışanlarına acımasızca coplarla saldırmışlardır. Dövmüşlerdir. Suya atmışlardır. Gaz sıkmışlardır" diye konuştu.

Baykal, TEKEL işçilerine, onlarla dayanışma içinde olan ve orada bulunan milletvekillerine ilk kez uzun süreden beri böyle "acımasızca" bir uygulama gerçekleştirildiğini kaydederek, "Tabii elinde PKK bayraklarıyla sokakta yürüyüş yapan, silah, taş, yakıcı madde taşıyan, vitrinleri tahrip eden insanlara sergilenen anlayış ve hoşgörü ile demokratik haklarını kullanmak isteyen, kimseye saldırmayan, vitrin kırmayan, kimseyi yaralamayan sadece kendi sorununa dikkati çekmeye çalışan insanlara yapılan muamele arasındaki farklılık elbette kamuoyunun dikkatinden kaçmamıştır. Çok acı bir olay" dedi.

"Devlete güven, hukuka ve yasaya saygının ciddi ölçüde tahrip edildiğini" dile getiren Baykal, "PKK gösterisine hoşgörü, ama demokratik haklarını talep edenlere biber gazı, saldırı ve dayak çok üzüntü verici bir olay. O insanlar kimseye saldırmıyor. Sorunlarına dikkati çekmek için kendilerini sıkıntıya sokmaya göze alıyorlar, suya atlıyorlar. Kamuoyu fark etsin 'burada bir acı var, ıstırap var, bunu anlasın' diye demokratik bir hak kullanıyorlar" ifadelerini kullandı.

Baykal, "Onlara ve milletvekillerine yönelik bu tavır, bu iktidarın artık hukuk ve demokrasi anlayışının ötesinde şiddeti, zorbalığı kendi takdirine göre herkese tatbik etme noktasına geldiğini bize gösteriyor. Çürüyen iktidarların geldiği bir noktadır bu. Türkiye'de Hükümet'i bu duruma düşmüş görmekten büyük üzüntü duyuyorum" dedi.