TSK’nın Çukurca bölgesinde düzenlediği son operasyona ilişkin bir açıklama yapan BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, başsağlığı dileyerek, "Çözümsüzlük politikasında ısrarın bir sonucu olarak yaşanan bu çatışmaların sonuçları her geçen gün giderek daha da ağırlaşmaktadır. Ne acıdır ki; barışı getiremediğimiz her bir gün, bu ülkede gençlerimizi yitirdiğimiz birer yas gününe dönüşmektedir" dediler.

BDP Genel Merkezi’nden Demirtaş ve Kışanak imzalı yapılan yazılı açıklamada, "Gün geçmiyor ki, ülkemiz yeni çatışma haberleriyle sarsılmasın, gün geçmiyor ki, gencecik bedenler toprağa düşmesin. Gün geçmiyor ki, anneler ağlamasın, ağıtlar yakmasın" denilerek, çatışmalar ve doğal felaketler nedeniyle "Adeta ölümün kol gezdiği ülkemizde ne yazık ki yürekleri parçalayan acı haberler gelmeye devam ediyor" denilerek şunlar kaydedildi:

"TSK’nın Çukurca bölgesinde düzenlediği son hava ve kara operasyonlarında 24 gerillanın yaşamını yitirdiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Gencecik bedenlerin bu acımasız savaşta birer birer aramızdan ayrılması bizleri ve halkımızı katlanılması zor bir süreçle karşı karşıya bırakmaktadır. Acımız büyük, yüreğimizdeki yara derindir. Tüm halkımızın başı sağ olsun. Yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet, ailelerine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz."

Açıklamada çatışmaların sonuçların "Çözümsüzlük politikalarının ısrarından" her geçen gün ağırlaştığı ifade edilerek şöyle devam edildi: "Ne acıdır ki; barışı getiremediğimiz her bir gün, bu ülkede gençlerimizi yitirdiğimiz birer yas gününe dönüşmektedir. Hakkari dağlarında Türküyle, Kürdüyle gençlerin ölümüne neden olan bu savaşın kaynağı 88 yıldır süren tekçi-milliyetçi-otoriter sistemdir. Demokrasiyle, özgürlüklerle, barışla buluşamayan, kendisini farklı kimlik ve inançlara açmayan tekçi sistemde ısrarın faturasını işte ne yazık ki bugün yaşamının baharındaki gençlerimiz ödemektedir.

-"ARTIK YETER"-

Bu nedenle bir kez daha haykırıyoruz ve bu savaşa, bu ölümlere (artık yeter) diyoruz. Gün intikam günü değildir, intikam duygularıyla anaları ağlatmak hiç kimsenin içini rahatlatmamalıdır. Devlet adamlığı anaları ağlatma becerisiyle değil, gözyaşlarını durdurma çabasıyla ölçülür.

Bu gün ülkemizin ve halklarımızın en acil ihtiyacı barıştır. Bunun için Türkiye’nin biran önce bu çatışmalı ortamdan çıkarılması, ölümlerin durdurulması ve bir barış sürecinin başlatılması herkesin ortak hedefi olmalıdır." Hükümete ve PKK’ya "Bu savaşı durdurma çağrısı" yapılan açıklamada, "Acıları daha fazla artırmadan durdurmanın tek yolu, sorunları diyalogla, uzlaşıyla çözmenin zeminini güçlendirmektir" denilerek şu konulara yer verildi: "Yaşanan bu derin acının gerçekten son olması için, Hükümeti, Meclisi, siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, demokratik kitle kuruluşlarını, aydınları, üniversiteleri, demokrasiden ve özgürlüklerden yana olan herkesi ortak akıl etrafında sorunun bütünlüklü ve köklü olarak çözümü için birlikte çalışmaya çağırıyoruz.

Malatya Adli Tıp Kurumu’nda ailelere gösterilen fotoğraflarda cenazelerin tanınmayacak halde olduğu yönünde bilgiler gelmektedir. Günlerdir cenazeler Malatya’da bekletiliyor. Aileler de tedirgin bir biçimde bekleyişini sürdürüyor, çünkü teşhis yapılamıyor. Buradan devleti, teşhisin kolaylaşması için 24 kişiye ilişkin elindeki bütün belge ve bilgileri kamuoyuna açıklamaya çağırıyoruz. Bir kez daha halkımıza baş sağlığı diliyoruz."  (ANKA)