Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8603
EURO
43,7363
IMKB
9.668,000
ALTIN
4.034,440
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 19 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BEYRUT'TAKİ ÇOCUKLARIN ÖLDÜRÜLMESİ ARINÇ'I İSYAN ETTİRDİ
BEYRUT TAKİ ÇOCUKLARIN ÖLDÜRÜLMESİ ARINÇ I İSYAN ETTİRDİ
 
İsrail'in Lübnan'da döktüğü kana AKP'nin içinde en sert tepkiyi TBMM Başkanı Bülent Arınç gösterdi. Arınç'ın hedefinde Birleşmiş Milletler ve İsrail vardı...
 
11.8.2006 - 16:35
TBMM Başkanı Arınç, Lübnan'a saldırıyı değerlendirdi: ''Bu kirli bir savaştır. İsrail kazançlı çıkamaz. İnanıyorum ki bu çocukların samimi gözyaşları ve cansız bedenleri, dünyanın tavrını değiştirecektir.” Arınç, tatilini geçirdiği Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesindeki devre mülkünde, İsrail'in Filistin ve Lübnan'a müdahalesi konusunda açıklamalarda bulundu. İsrail'in, iki askerinin, Hizbullah veya Hamas tarafından kaçırılmasını bahane ederek başlattığı harekat yüzünden bölgede yaklaşık 1 aydır büyük bir acı ve dram yaşandığını ifade eden Arınç, askerlerin kaçırılması olayının boyutlarının fazlasıyla genişlediğini ve o bahanenin arkasına sığınılamaz hale gelindiğini söyledi. Arınç, kadın, genç, ihtiyar, yaşlı demeden yüzlerce, binlerce insanın, şehirlerin bombalandığını, her gün enkaz altından çıkarılan çocukların cesetlerinin gazetelerde boy boy fotoğraflarıyla herkesin yüreğini dağladığını dile getirerek, İsrail'in saldırgan ve uzlaşmaz tavrıyla bu harekatına devam ettiğini ifade etti. ''İsrail'in bu saldırganlığına karşı maalesef ne BM'den ne AB'den ne ABD'den ne de G-8'ler dediğimiz dünyanın gelişmiş ülkelerinin liderlerinden bu olayı kınayan ve bu saldırıların durdurulmasına yönelik bir çaba bir söz bile sarf edilmiyor'' diyen Arınç, ''Hatta BM Güvenlik Konseyi'nde günlerden beri devam eden tartışmaların sonunda acil ateşkes kabul edilmezken, ateşkesin İsrail'in lehine olabilecek şekilde olması için de çaba gösteriliyor. Bu, çok acı bir durumdur ve İsrail'in saldırganlığı kadar maalesef bizleri üzecek bir tutum ve davranıştır'' diye konuştu. TÜRKİYE'NİN İNSANİ YARDIMLARI İsrail'in, Güney Lübnan'ın 10 kilometre kadar içine girdikten sonra, ne yapılabileceği konusunda sadece Türkiye'nin değil bütün dünya ülkelerinin de çaba göstermesi gerektiğini vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: ''Türkiye, itiraf etmeliyim ki bu konuda en başarılı en samimi çabaları gösteren bir ülke oldu. Türkiye'nin şu ana kadar yapmış olduğu insani yardımlar gerçekten Lübnan'ın da Filistin'in de çevre ülkelerin de gözlerini yaşartacak düzeye ulaştı. Sadece Kızılay, Deniz Feneri, sadece insani yardım örgütleri değil, Türkiye bütün gücüyle bölgeye yardım göndermeye çabalıyor. Bu yardımlar oradaki insanlara ilaç, su, giyecek oluyor.'' Arınç, bir taraftan Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın diplomatik çabalarını olayın başından itibaren devam ettiğini anımsatarak, Türkiye'nin tavrının hem Arap ve İslam ülkeleri hem de dünyada barış isteyen ülkeler tarafından takdirle anıldığını ve dikkate alındığını belirtti. ''BU, KİRLİ BİR SAVAŞTIR'' Lübnan'ın, milyarlarca dolarlık kayıplara uğradığını, içlerinde çocukların da bulunduğu 2 bine yakın acı kayıp verdiğini ve işgal edilen bir ülke konumuna geldiğini anlatan Arınç, şunları kaydetti: ''Lübnan, askeri gücü olmadığı için İsrail'in saldırılarına karşı koyamamaktadır ve dolayısıyla bir savaşın şartları bile yoktur. Bu savaş, bazılarının ifadesiyle tam yerini bulmuştur; 'Bu kirli bir savaştır' ve İsrail bundan ün kazanmamaktadır veya bundan mevzi kazanmamaktadır, kazançlı çıkmamaktadır, aksine İsrail bir ateşin içine girmekte ve o ateşin içinde belki kendisi için çok aleyhte sonuçlar doğurabilecek bir çabayı göstermektedir. Ama ne var ki bu bombaların, hatta bazı iddialara göre kimyasal silahların kullanılması, masum insanların ölümüne yol açtığı için biz bütün çabalarımızla ateşkesin sağlanmasına çalışıyoruz.'' TBMM Başkanı Bülent Arınç, İsrail'in Lübnan ve Filistin'e müdahalesi konusunda, ''İnanıyorum ki bu çocukların bu samimi gözyaşları ve o cansız bedenleri, dünyanın herhalde umursamaz tavrını değiştirecek ve günlerdir sadece konuşan, ama iki satırlık bir karar alamayan Güvenlik Konseyi de belki haline bakıp utanacak ve bu noktada bir karar almaya mecbur kalacak'' dedi. Tatilini geçirdiği Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesindeki devre mülkünde, İsrail'in Filistin ve Lübnan'a müdahalesi konusunda Anadolu Ajansı'na açıklamalarda bulunan Arınç, Türkiye'nin, bir taraftan insani yardımları süratle bölgeye ulaştırırken bir taraftan da meclis ve hükümet olarak büyük bir diplomatik çaba gösterdiğini belirtti. Hükümetin çabalarının takdirle anıldığını kaydeden Arınç, kendisinin de TBMM Başkanı ve İslam Konferansı Örgütü Parlamentolar Birliği (İKÖPAB) Dönem Başkanı olarak bazı çabaların içine girdiğini söyledi. Filistin Meclis Başkanı Aziz Duveyk, ardından Lübnan Meclis Başkanı Niabih Berri'nin yardım isteyen mektupları üzerine İKÖPAB'ın 47 üye ülkesinin parlamento başkanlarına acilen bir mektup göndererek olaylara müdahale etmelerini istediğini anımsatan Arınç, Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Rene van der Linden'e, Parlamentolararası Birlik Başkanı ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a bu mektuplardan göndererek olayın vahametini anlattığını kaydetti. Arınç, bu arada çok acı bir durum yaşandığını, belki de dünyada ilk kez bir ülkenin parlamenterleri ve bakanlarının gözaltına alındığını ve tutuklandığını anlattı. Bu kişilerin serbest bırakılmaları konusunda girişimlerde bulunduklarını, ancak bu girişimlerin sonuç vermediğini vurgulayan Arınç, aksine bir hafta kadar önce de Filistin Meclis Başkanı Duveyk'in tutuklandığını, bir parlamento başkanının tutuklanmasının, ''cinnet derecesinde'' kötü bir olay olduğunu ifade etti. Bunun üzerine, Avrupa Parlamentosu Başkanı'na ve diğer üye ülkelerin liderleri ile parlamento başkanlarına birer mektup yazarak bu durumu kınadığını anlatan Arınç, muhataplarından bu olayı üzüntüyle karşılayan yanıtlar aldığını belirtti. ÇOCUK CESETLERİ Arınç, özellikle Kana katliamından sonra çocuk cesetlerinin fotoğraflarının, ağızlarındaki emzikleriyle görevlilerin elinde cansız vücutlarının teşhir edilmesinin, ''kalp taşıyan'' insanlar için çok acı olduğunu dile getirerek, bu görüntülerin hangi millet, ırk ve dinden olursa olsun kabul edilemez olduğunu, ayrıca semavi dinlerin hepsinin bir savaş halinde bile silah kullanamayacak kadar yaşlı olanların, çocuk ve kadınların canlarının, namuslarının korunmasını emrettiğini ifade etti. İsrail'in buna rağmen hiçbir sınır tanımadan bombalarını yağdırdığını, sadece ''Hizbullah mevzileri'' dedikleri yerlerin vurulmadığını, apartmanların üstüne bomba atıldığına işaret eden Arınç, şunları dile getirdi: ''Bu, çok acı bir dram ve bu savaşın bütün vahşetini gösteren tek kare fotoğraf herhalde o olsa gerek. Yoksa karşı karşıya iki ordu gelse, savaş şartları altında mücadele etse, buna dünya tanık olmuştur... Ama Lübnan masumdur, savaşla hiçbir ilgisi yoktur. Orada bir silahlı örgüt varsa ve yanlış eylemler yapıyorsa, bu örgütle mücadele etmenin şartları bu değildir. Dünyada terörle mücadele etmenin, hem ortak tanımında hem de ortak bir mücadele platformunun oluşturulmasında esasen dünya ittifak halindedir. Eğer mesele Hizbullah'ın yok edilmesiyse Hizbullah Lübnan'ın bir gerçeğidir ve yıllarca orada bir siyasi parti olarak da hükümet ortağı olarak da hayatiyet göstermiştir. Münferit eylemler yapmak suretiyle hayata kastediyorsa, bunun karşılığında da o örgüte karşı darbe vurulabilir. Ama örgüt hala hayatiyetini muhafaza ediyor ve bu olaylar sebebiyle giderek güçleniyorsa, o ölen çocukların, o ağlayan annelerin, o masum insanların kanının bedelini kim ödeyecektir ve bu insanların günahını kim üstlenecektir. Bu gerçekten çok düşündürücüdür.'' Arınç, Lübnan'ın hedef alındığını, ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, ''eli kolu kesilerek budanmak istendiğini'' ifade ederek, Lübnan'ın geçmişte de benzer yıkımlarla karşılaştığını ve yine halkının 1 milyondan fazlası mülteci olan bir ülke konumuna geldiğini belirtti. ''BM GÜVENLİK KONSEYİ BELKİ UTANACAK'' Bakanların ve parlamenterlerin tutuklanması, çocukların hayatını kaybetmesi ve kadınların gözyaşının, İsrail'in ''günah hanesi''ne yazılacağını ve sorumlu tutacağını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: ''Ben inanıyorum ki dünyanın umursamaz tutumu, bu çocuk fotoğraflarıyla ilgi, dikkat çekmeye başlamıştır. Biz bunu daha önce Bosna-Hersek'te de başka ülkelerde de gördük... Bir Pazar yeri katliamında Boşnak masum çocuklarının gözyaşlarıyla dünya ancak harekete geçebilmişti. İnanıyorum ki bu çocukların bu samimi gözyaşları ve o cansız bedenleri dünyanın herhalde umursamaz tavrını değiştirecek ve günlerdir sadece konuşan, ama 2 satırlık bir karar alamayan Güvenlik Konseyi de belki haline bakıp utanacak ve bu noktada bir karar almaya mecbur kalacak.'' İMTİHANI KAYBEDEN ÜLKELER Arınç, dünyanın umursamazlığının veya BM'nin, AB'nin suskunluğunun eğer bir ayıpsa, bu ayıbın onların üzerinde kalması gerektiğini, ancak bu saldırı karşısındaki tavrı önemli olan Türkiye'nin bu imtihanı kazandığını ifade ederek, şunları kaydetti: ''İmtihanı kaybeden ülkeler var. Hemen yanı başındayken İsrail'in bu saldırganlığına gözlerini kapatıp, Lübnan'ın çığlıklarına kulaklarını tıkayan ülkelerin de gözünü ve kulağını açmak istiyoruz. Yani bitaraf olan bertaraf olur. 'Ben tarafsız kaldım' diyerek bu vahşete, cinayetlere gözünüzü kapatamazsınız. Eğer gözünüzü kapatırsanız, bugün Lübnan'ın başına gelen olay, eminim ki çok uzak olmayan bir zaman da sizin başınıza gelecektir. O zaman başkaları gözlerini kapatırlar. Kaldı ki biz inancımız, bölge çıkarları bakımından ortak bir medeniyetin insanları olarak çok şeyler yapabiliriz. 47 ülkenin, İKÖ'de 57 ülkenin 1.5 milyarı temsil ettiğini bilmeliyiz. Bugün batının bir tek anladığı şey var, güçlü olmak zorundasınız, haklı olmanız yetmiyor. Biz haklıyız ama güçlü değiliz. Gücümüzü mutlaka göstermemiz gerekiyor. Bu gücü göstereceğimiz platformlar bu tür organizasyonlardır. Maalesef, BM'nin yapısında maalesef 5 tane ülkenin veto hakkı vardır. Bu sistem de mutlaka değişmelidir. Yani Rusya'nın veto ettiği bir şey hayata geçirilemiyorsa, ABD'nin veto tehdidiyle bir karar alınamıyorsa, Çin'in, Fransa'nın kendi çıkarları açısından uygun görmediği veya pazarlık konusu ettiği bazı olaylar masum ülkelerin yararına karar haline gelemiyorsa, o zaman BM neye yaramaktadır, neyin temsilciliğini yapmaktadır, kimin çıkarları için çalışmaktadır? İsrail'in bu saldırganlığı dünyada BM'nin de belki sonunu getirecek, onu itibarsız kılacak sonucu da vermiştir. Bugün sokaktaki insanlara sorunuz, BM'nin bu kayıtsız durumu karşısında, bu örgütün ne işe yaradığını sorgulamaktadır.'' TÜRKİYE'NİN GEÇİCİ ÜYELİĞİ BM Genel Sekreteri Annan'ın da aynı sıkıntıları yaşadığını, 5 daimi üyenin yanında 10 tane de geçici üye olduğunu, Türkiye'nin 2008-2009 geçici üyelik için müracaatta bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Umarım, Türkiye'nin seçimlerde kazanması halinde daimi olmayan üyeliğiyle Güvenlik Konseyi'nde yapacağı çok önemli işler bulunmaktadır. Biz 4 senedir parlamenter diplomasi içinde Türkiye'nin Güvenlik Konseyi daimi olmayan üyeliğinin adaylığının da desteklenmesini istiyoruz. Şu anda 105 ülkeden Türkiye destek vaadi almıştır, bunların büyük kısmı yazılıdır. Önümüzdeki yıl seçimler yapılacaktır ve 2008-2009 dönemi için Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nde umarım ki temsil edilecektir'' diye tamamladı.


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ÖZKÖK'TEN 37 YIL SONRA BİR İLK

ÖZKÖK'TEN 37 YIL SONRA BİR İLK

ECEVİT, TÜRKÜLERLE AYAĞA KALKACAK
»  "HÜKÜMET FINDIK ÜRETİCİSİNE ŞANTAJ YAPIYOR"
»  ARSLAN:"HEDEFTE BİRAND VE ERBİL VARDI!
»  TRT'YE DE CEZA GELİYOR
»  THE GUARDİAN. " TOROĞLU, ORDUYA MÜDAHALE ETTİ"!
»  CUMA'YA GİTMEK İÇİN KAÇMAYA KALKIŞTI!
»  "İSLAMCI FAŞİST" GAFINA TEPKİ YAĞIYOR
»  KRAL MEĞER TÜRK VATANDAŞIYMIŞ!
»  HAÇLI SEFERİ'NDEN SONRA BİR GAF DAHA
»  SİYASETTE SONBAHAR SENARYOLARI
»  ERDOĞAN, KRAL'DAN VİZE KOLAYLIĞI İSTEDİ
»  SİGARA İÇENE İŞ YOK
»  SEZER, ADD BAŞKANI ERUYGUR 'U KABUL ETTİ
»  GÖNÜL: "ASKERLİĞİ KÜÇÜLTMEK İÇİN KANUN GEREKİR"
»  DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NDAN OLAY AÇIKLAMALAR
»  ALİ KIRCA ATV'DEN KOVULDU
»  KRAL'IN HİZMETLİSİ ÖLDÜ!
»  DEV ÖRÜMCEK BU KEZ İZMİR'DE
»  AKP'Lİ VEKİL'DEN VALİ'YE GENEL SEKRETER BASKINI
»  ÖSS TERCİH FORMU TESLİM SÜRESİ İÇİN YARIN SON GÜN
»  ABD, PKK İLE MÜCADELE İÇİN 'DOĞRU KİŞİ'Yİ ARIYORMUŞ!
»  VATANDAŞ, YILMAZ VE DEMİREL İLE İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYOR?
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.