Van’dan İstanbul’a hareket eden cezaevi nakil aracı, 500 kilometre yol aldıktan sonra gece Elazığ’a ulaştığında motor bölümünde teknik arıza çıktı. Şoförler arızayı giderip yakıt ikmali yaptıktan sonra yola devam etti. Sabaha karşı Malatya’dan geçen cezaevi aracı saat 06.00 sıralarında Sivas’ın Gürün ve Kayseri’nin Pınarbaşı ilçeleri arasındaki Karakuyu Mevkii’nde geldiğinde arkadaki motor bölümünden dumanlar çıkmaya başladı. Askerler, arka bölümde kilitli bölmelerde bulunan tutuklu ve hükümlüyü kurtarmak için harekete geçti. Ancak birden bire ve şiddetli bir şekilde yükselen alevler nedeniyle başarılı olamadılar. Şiddetli alev ve dumandan etkilenen mahkumlar çığlık çığlığa yardım istese de askerlerin çabası yeterli olmadı. 5 mahkum araçta yanarak can verdi.
1700 km. uzakta adalet Cezaevi aracında yangın
Foto galeri için tıklayın
İstanbul’dan, Van’daki bir davanın duruşması için getirilen tutuklu Akif Karabalı (24) ve Abdülsettar Ölmez (35) ile Van Cezaevi’nde yatan ancak İstanbul’daki bir davanın duruşmasına katılacak hükümlüler Medeni Demir (47), Sinan Askan (18) ve İsmet Erin (33) adlı mahkumlar Van’dan 1642 kilometre uzaklıktaki İstanbul’a gitmek üzere yola çıkmıştı. Sinan Aşka’nın hırsızlık suçundan 2 yıl 9 aya mahkum olduğu, İsmet Evin’in ise uyuşturucu suçundan Van Başkale’de 23 Ağustos’ta tutuklandığı öğrenildi.
10 asker de yaralı
2 şoför ve 2’si rütbeli 10 jandarmanın, yangını söndürme çabası sırasında yaralandıkları belirtildi. Şoka giren askerleri sağlık ekibi teselli etmeye çalıştı. Olay yerinde inceleme yapan Adalet Bakan Sadullah Ergin, “Cezaevi aracında açık seyretmeleri mümkün değil” diye konuştu. Bakan Ergin, mahkumların Van’dan İstanbul’a neden uçakla götürülmediği yönündeki soruyu ise yanıtsız bıraktı.
‘Hizmet kusuru var’
Tutuklu Abdülsettar Ölmez’in avukatı Ümit Avcı müvekkilinin ele geçirilen 300 kilo esrarla ilgili hem İstanbul, hem de Van’da açılan davalarda yargılandığını söyledi. Avcı şöyle konuştu: Yakınlarının masraflarını karşılaması halinde uçakla gidebilirlerdi. Bunun önünde herhangi bir engel yok. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda hizmet kusuru var. Yasadaki CMK’nın 196. maddesinin 2. fıkrasına göre 5 yıldan fazla ceza talep edilen tutukluların duruşmadan bağışık tutulamama nedeniyle ifadesi alındığı halde İstanbul’dan buraya 2 bin kilometre yol getirilip götürülüyor” dedi. Bu arada, cezaevi aracı için Elazığ’daki akaryakıt istasyonundan alınan yakıt örneğinin incelendiği bildirildi. Cezaevi aracının üreticisi OTOKAR da inceleme başlattı.
Acil durum sistemi yok
Facia cezaevi araçlarında acil durum için hazırlanmış bir sistemin olmadığını ortaya çıkardı. Adalet Bakanlığı’nın DMO ihalesiyle edindiği ve 2010 yılında envantere giren araçları Otokar üretti. Mahkumların nakillerinde kullanılan en büyük nakil araçları arasında bulunan Doruk modeli araçta, L şeklinde bir koridor bulunuyor. Bu koridorun bir ucu arkadaki çıkış kapısına ve askerlerin oturduğu 5’li koltuğa bakarken, diğer ucu ise ön taraftaki şöfor mahaline çıkıyor. Bu koridorda da askerlerin oturabilmesi için 5 açılır kapanır oturak bulunuyor. Mahkumlar içinse 3 ayrı dehliz var.
Her kapıda 4’er kilit var
Mahkumların tutuldukları dehlizlerin kapılarında hem anahtarla kapatılan bir kilit sistemi, hem de sürgülü sistem bulunuyor. Ancak bu kilitler yeterli bulunmuyor ve her kapıya 2’şer tane asma kilit daha asılıyor. Yani bir kapıyı açmak için 4 kilit açılması gerekiyor. Üstelik anahtarlar mahkumlarla birlikte oturan erlerde değil, aracın önüne oturan araç komutanında bulunuyor. Ring araçlarının gerekli bakımının da yetkili servislerce yapılmadığı, araç şoförleri tarafından küçük sanayi sitelerinde daha ucuza yaptırıldığı öne sürüldü. (vatan)