Yaklaşık 13 yıl önce eşinden boşanan Atilla Yörük, kızı Gizem’le birlikte yaşamaya başladı. Yörük, 2 yıl önce Mahmutbey Caddesi’nde bir dükkan kiralayıp tüp ve su bayiliği açtı. Baba-kız, oldukça büyük olan dükkanın bir kısmını depo, bir kısmını ise kendilerine ev yaptı. Dükkanı açarken borçlanan Atilla Yörük, dükkanını satışa çıkarmasına rağmen bu mümkün olmadı. Yörük’ün son 3 gündür dükkanı açmamasından şüphelenen komşuları önceki gün saat 23.00 sıralarında polisi arayarak ihbarda bulundu. Dükkanın kepenklerini kırarak içeri giren polisler, Gizem ile babasının kanlar içindeki cesetleriyle karşılaştı. Olay yerinde yapılan incelemede baba Yörük’ün kızını öldürüp ardından da intihar ettiğini belirledi.

SABAH GELİRİM

Polis, Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Bal’a haber verdi. Nöbetçi Savcı Bal, emniyet yetkililerine, “Olay yerini kapatın, sabah inceleme yapacağım” diyerek gelemeyeceğini söyledi. Bunun üzerine olay yerini kapatan polisler sabaha kadar dükkanın önünde nöbet tuttu. Savcı Bal, sabah 09.30’da olay yerine geldi. Savcının gelmesiyle Ali Yörük’ün ağabeyi Oğuz Yörük, “Sayın savcım gece size haber verildi, neden gelmediniz? Bu cesetlerin bu kadar saat beklemesi normal mi?” diye çıkıştı. Bunun üzerine Savcı Ali Bal da, “Benim inceleme yapmam için yanımda sağlık ekibi olması gerekiyor. Doktor olmadığı için de gelemedim” yanıtını verdi.

3 SAAT İNCELEME YAPTI


Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Bal, baba-kızın öldüğü dükkanda 3 saat süreyle incelemelerde bulundu. Savcı Bal’ın incelemesinin ardından cesetler Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Savcı Bal, gazetecilere, “Olay muhtemelen 3 gün önce olmuş. Kızın yüzünde çürümeler meydana gelmiş. Muhtemelen kız uyurken öldürülmüş. Çünkü yatakta herhangi bir iz yok. Baba kızını öldürdükten 2 gün sonra da intihar etmiş olabilir” dedi.

Maç mı seyrediyordu

İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu: “Savcı olay yerinin tespitini yapar, olay yerinde adli tabibin de bulunması önem taşır. Ancak savcı, adli tabip olmasa da yapabilir, otopsi olay yerinde yapılmaz. Üstelik Adli Tıp’ın da gece nöbetçisi olması gerekir. Savcı olay yerinin tespitini yapıp, cesedi kaldırabilir. Savcının olay yerine gelmesi gerekirdi. Nöbetçi savcı bu tip olaylar için var, nöbet yatakta tutulmaz. Savcı, maç seyrediyordur, ‘yarın gelirim’ demiş olabilir, bu haksız bir uygulama. Ailenin de bu konuda savcıyı şikayet etme hakkı vardır.”

VATANDAŞLAR DA SAVCIYA TEPKİLİ

Savcının işini savsaklamaktan hakkında işlem yapılmasını isteyen vatandaşlar savcı hakkında çıkan haberlerinde suç duyurusu olarak kabul edilmesini söylediler.

Ancak mesleki dayanışma nedeniyle böyle bir ihtimalin olmayacağını da kaydeden vatandaşlar demokrasi ve insan haklarını dillerinden düşürmeyenlerin konunun peşini bırakmamasınıda istediler ve savcıların aynı şekilde bir çok trafik krazasına da çok geç geldiklerini veya cesetleri sabaha kadar beklettiklerini öne sürerek keyfi tutumlarından vaz geçmelerini isteyerek tepkilerini dile getirdiler.