CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Bihlun Tamaylıgil, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in bir kelime türetme yarışına girdiğini söyleyerek, “Partimize bir takım isimler takmış onların hiçbirisi CHP'ye yakışmaz. Sayın Çelik'e bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Biliyorsunuz, televizyonlarda kelime türetme oyunları yapan programlar var, bu programlara katılarak kelime türetmedeki başarısını oralarda da gösterebilir” dedi.

Bihlun Tamaylıgil, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Tamaylıgil, konuşmasında, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in bugünkü açıklamalarına da değindi.
Çelik'in konuşmasında adeta bir kelime oyunun gündeme geldiğini belirten Tamaylıgil, şöyle devam etti: “Sayın Çelik, bir kelime türetme yarışına girmiş. Partimize bir takım isimler takmış onların hiçbirisi CHP'ye yakışmaz. Şimdi ben çıkıp, 'Alıp da Kaçanlar Partisi' desem vatandaş bahsettiğimden ne anlar? Bence hemen neyi bahsettiğimi çok iyi anlar. Sayın Çelik'e Genel Başkanımız sayın Kılıçdaroğlu bir soru sormuştu; 'Van'da dolaştığınız zaman kardeşlerinizin hızlı yükselişleri ile ilgili değerlendirmeler var, bunları bir açıklayın' dediği zaman, hangi cevap verilmiştir? Şu anda 'Alıp da Kaçanlar Partisi' demek noktasında olduğumuzda vatandaş neyi anlayacağını çok iyi bilmektedir. Bu kelime oyunu ve türetme noktasından hareketle, sayın Çelik'e bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Biliyorsunuz, televizyonlarda kelime türetme oyunları yapan programlar var, bu programlara katılarak kelime türetmedeki başarısını oralarda da gösterebilir. Diğer taraftan Atatürkçülüğü konusunda sayın Çelik iddialı kelimelerde bulunmuş.

Genel Başkanı ve sayın Başbakan'ın 'Anıtkabir'de gidip de sap gibi duruyorlar' değerlendirmesini unutup da Atatürkçülük'ten bahsetmek sayın Çelik'e yakışmıyor. O yüzden bu değerlendirmeleri ve bu yaklaşımları bir anlam ifade etmiyor.” Çelik'in, evrakta sahtecilik noktasında CHP'yi suçlama yönünde beyanı olduğunu ifade eden Tamaylıgil, öyle bir şeyin söz konusu olmadığını, “cevabının hukuk ve yargı yoluyla verileceğini” söyledi.

Tamaylıgil, Ortadoğu da yaşanan gelişmelerle ilgili olarak, “Halkın sesine kulak verilmesi” yönünde açıklamalar yapıldığını, kendilerinin de bu görüşleri savunduklarını anımsatarak, Türkiye'de yaşayan vatandaşların taleplerinin de iyi dinlenilmesi gerektiğini belirtti. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin bu coğrafya için çok önemli bir model olduğunun altını çizen Tamaylıgil, “İnsan hakları bağımsızlık, eşitlik, çok partili düzen, kadın-erkek eşitliği ve bu temelde oluşan bir Atatürk Cumhuriyeti'nin oluşturduğu model gerçekten örnek olmalıdır. Ancak, son uygulamalara baktığımızda ne yazık ki güçler ayrılığını ortadan kaldıran, baskının hakim olduğu bir yönetim modeli, AKP tarafından uygulanan bu model o bölgeye örnek olmamalıdır” dedi.

Tamaylıgil, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Anayasa Komisyonu'ndaki CHP'li üyelerin istifasını ve boşalan yerlere ne zaman görevlendirme yapılacağını sorması üzerine Tamaylıgil, komisyon üyelerinin konuşma ve önerge verme haklarının kısıtlanmaya çalışıldığını savundu.
CHP'li Milletvekillerinin Mecliste “halkın sesi olma” görevleri bulunduğunu ve buna devam edeceklerini anlatan Tamaylıgil, görevlendirmeyle ilgili CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanvekilleri'nin gerekli çalışmayı yapacaklarını söyledi.

Tamaylıgil, başka bir gazetecinin Çelik'in açıklamalarında “Esat Bozkurt'un şekillendirdiği yargının özlemi içindeler” açıklamasını hatırlatması üzerine de şunları söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasal tanımında laik, demokratik, sosyal hukuk devleti var. Hukuk devleti, güçler ayrılığı ilkesini temsil eder. Bu güçler ayrılığını ortadan kaldırmaya yönelik ve yargıyla ilgili düzenlemelerde çok net örnekler var... Buradaki temel amacı ortaya koymak lazım. Bu anayasa değişikliği ile başlayan süreçtir. HSYK'da düzenleme yapılmıştır. AKP'nin şu anki hedefi yüksek yargıdır. Yüksek yargı ile ilgili düzenlemeleri gündeminde adım adım ortaya çıkarmaktadır. CHP'nin de bu amaçla yapılan yasama faaliyetlerine karşı dile getirdiği savunmaları açık ve nettir. Bunu farklı bir değerlendirmeye sokmak son derece yanlıştır.”

Tamaylıgil, Kars'taki heykel tartışmalarının hatırlatılarak, “bazı CHP'li belediyeler heykele talip olduklarını açıklamışlardı, bu konuda bir gelişme var mı?” yönündeki soru üzerine, yerel yöneticilerin bu konudaki kararlarını belediye meclislerinde aldıklarını kaydetti. Hükümetin heykel tartışmaları ile gündemi saptırmaya çalıştığını savunan Tamaylıgil, “Yıkma kararı ve Başbakan'ın da buna önderlik etmesi, AKP'nin bence önemli bir şekilde yakasına yapışacak etikettir. Bu etiketi AKP sürekli taşıyacaktır” dedi.

Tamaylıgil, parti genel merkezinde sinyal bozucu jammerler olduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de bunların konuşuluyor olmasının dahi Türkiye'nin geldiği nokta açısından düşündürücü olduğunu söyledi. Tamaylıgil, Kılıçdaroğlu'nun sabahki açıklamalarında bazı isimlere yönelik çağrısının olduğunun hatırlatılması üzerine, CHP'nin güçlü bir halk iktidarı için sürekli olarak güç birliğini gündeme getirdiğini anımsattı.

“Küskünler” diye bir tanımın kullanılmasına karşı olduğunu, bir CHP'linin her zaman CHP'li olacağını belirten Tamaylıgil, “Önümüzdeki bir süreçte bir seçim var. Temel hedef bu seçimi kazanmak için olunacak makam ve mevkiden öte, ülkede bağımsız, özgür, eşitlikler içerisinde insan haklarına saygılı bir CHP iktidarını sağlayacak sürece katkı sağlamaktır” dedi.Aile sigortası ile ilgili bir soru üzerine de Tamaylıgil, bu sigortanın kaynağının bütçede yer aldığını ve CHP iktidarında hayata geçireceklerini söyledi.Tamaylıgil, başka bir soru üzerine de CHP olarak yarın Torba Yasa Tasarısı'na karşı gerçekleştirilecek eyleme destek vereceklerini bildirdi.02/02/2011