Kılıçdaroğlu'nu girişte CHP eski milletvekili Güldal Mumcu ve Basın Konseyi Yüksek Onur Kurulu Üyesi Baki Özilhan karşıladı.

Kılıçdaroğlu, cezaevi kapısında kendisini karşılayan CHP Ergene Gençlik Örgütü temsilcileri ile fotoğraf çektirdi. Heyet, saat 13.10’da içeriye alındı.

Kemal Kılıçdaroğlu ziyaretinin ardından cezaevi önündeki basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı. Sözlerine "Doğru haber yaptığı için hapse atılan iki değerli gazeteci arkadaşımızla görüştük" diye başlayan CHP lideri "Bu bir demokrasi ayıbıdır. İki arkadaşımız moral olarak çok iyiler" dedi. Türkiye'nin yarı açık bir cezaevine dönüştürüldüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu "içerideler mi dışarıdalar mı inanın çok büyük bir farkı yok" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu sözlerini "Türkiye cezaevlerindeki 32 gazetecinin serbest bırakılmasını istiyoruz" çağırısıyla bitirdi.Silivri'de "umut nöbetini" Güldal Mumcu tuttu

Tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e destek olmak ve dayanışma sergilemek için Silivri Cezaevi önünde başlatılan Umut Nöbetinin 11. gününde Güldal Mumcu nöbeti devraldı. Uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Gazeteci Uğur Mumcu'nun eşi, eski TBMM Başkan vekili ve CHP eski Milletvekili Güldal Mumcu sabah saatlerinde Silivri Cezaevi'nin önüne geldi. Mumcu burada Basın Konseyi Yüksek Onur Kurulu Üyesi Baki Özilhan ile birlikte nöbet tuttu.

"Uğur Mumcu'yu öldüren zihniyetle arkadaşlarımızı hapiste tutan zihniyet aynıdır"

Cezaevi önünde basın mensuplarına açıklama yapan Güldal Mumcu, "20 yıl önce Uğur Mumcu'yu gazetecilik yaptığı için öldüren zihniyetle, bugün arkadaşlarımızı gazetecilik yaptığı için hapiste tutan zihniyet aynıdır. Evrensel hukuk kuralları ve insan hakları bir devleti yönetirken olmazsa olmaz ikilidir. Devlet yönetmede hukuk kurallarına uyulmazsa eşkıyalık başlar" dedi.

Özilhan: Engellenen benim mesleğimdir

Can Dündar ve Erdem Gül'ün yanı sıra Türkiye'de tutuklu bulunan tüm gazetecilere geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Baki Özilhan "Onların muktedirlerin hukukuna göre içeride yatıyor olmasından dolayı kendimi çok rahatsız hissediyorum. Buraya sanki kendim tutukluymuşum gibi geldim. Engellenen benim mesleğimdir. Mesleğimi yapmama izin verilmemesidir. Benim asli görevim halkı gerçeklerden haberdar etmektir" şeklinde konuştu. Türkiye ardı ardına yaşanan pek çok gelişmeye rağmen gazete tirajlarında ciddi düşüşler görüldüğünü vurgulayan Özilhan, "Türkiye'de ciddi bir duyarsızlık var. 80 milyon Türkiye'de 4,5 milyon gazete satılıyor. Son haftaların gazete tirajlarına baktığımızda gazeteler tiraj kaybediyor" diye konuştu.