Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran TBMM'yi dayandıkları kurumlardan birisi olarak gördüklerini, Türk parlamentosunun 90 senedir yaşayan bir varlık olduğunu anlatan Cindoruk, darbelere her zaman karşı çıktıklarını, demokrasiyi yaşatacak siyasi partileri yeniden kurduklarını, Türkiye'yi yeniden inşa ettiklerini, bunu da Meclise dayanarak yaptıklarını söyledi.

Meclislerde konuşmalar sırasında sertleşmeler olabileceğini, ama bir futbol takımının taraftarları arasındaki tartışma gibi savaşılmasını, tartışılmasını, kavga edilmesini, küfredilmesini, tekme atılmasını TBMM'ye yakıştıramadığını ifade eden Cindoruk, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin vakarını korumak zorunda olduğunu vurguladı.

Milletvekillerinin Meclisi korumaları ve saygınlığını artırmaları gerektiğini kaydeden Cindoruk, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Darbelerle kapatılmış meclisleri halk açar, açtı, beraber açtık. Ama halkın önünde kavgalarıyla, gürültüleriyle, küfürleriyle ve bir başbakanın yönlendirdiği iç tartışmalarıyla parlamento itibar kaybederse halkın desteğini yitirir. Zaman zaman görüldüğü gibi oylamalara katılma oranları düşer, halk kimden medet bekleyeceği konusunda tereddüte düşer.''

Eski bir parlamento başkanı olarak konuştuğunu belirten Cindoruk, bu tür kavgalara son verilmesi çağrısında bulundu.

Parlamentoya yeni bir anayasa yapma, meseleleri tartışma ve bunlara çözüm bulma, anlı şanlı kanunlar yapma, hükümeti denetleme, demokrasinin önünü açma, temel devlet konularında çözüm üretmenin yakıştığını belirten Cindoruk, ''Ama bu parlamentoya, başbakanın bu parlamentoyu karıştırıcı konuşma yapması yakışmaz'' dedi.

Milletvekillerinin hiddetlerini denetlemelerinin önemine işaret eden Cindoruk, ''Eğer kavga etmek istiyorlarsa maçlara gitsinler tribünlerde kavga etsinler'' şeklinde konuştu.

TEKEL işçilerinin eylemi

Konuşmasında Tekel işçilerinin eylemlerine de değinen Cindoruk, sendikaları, demokrasinin vazgeçilmez kurumları saydıklarını, sendikalardan, işçilerden korkmadıklarını, ama korkanlar olduğunun anlaşıldığını söyledi.

''Demokrasinin en büyük icatlarından, asırlar boyu tartışmalardan sonra ortaya çıkmış sendikayı reddeden ve onu tehdit eden başbakanı ayıplıyorum'' diyen Cindoruk, şunları kaydetti:
''Sendikayı muhatap alın. Bunlar milli sendikalardır. Yarın sınıf sendikalarıyla karşılaşırsınız, sokaklarda sadece işçiler değil, bu direnişi örnek alan, belki de kanun dışı örgütlerle karşı karşıya kalırsınız, iç barışı, çalışma barışını bozarsınız. Onlarla istedikleri haklar konusunda anlaşınız. Onlar 'sosyal haklarımızı istiyoruz' diyor. Sosyal hakları vermeyen, anayasasında sosyal devlet yazan devlet olur mu? Eğer sosyal devletseniz onların kazanılmış haklarını vereceksiniz, başka hiç çıkar yolu yok. Tekel işçilerinin tümünün arkasındayız, direnişini sonuna kadar destekliyoruz. Allah onları her türlü sorundan, afetten ve darbeden korusun''

CHP'nin seçim stratejisi

Cindoruk, konuşmasının ardından, bir gazetecinin ''CHP lideri Baykal 'vatandaştan ödünç oy istediğini, yoksullara 300 TL maaş bağlayacağını' açıkladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, Baykal'ın seçim stratejisine karışamayacağını, ancak yoksullara maaşın Demirel zamanında bağlandığını, Özal zamanında yardımlaşma fonlarının kurulduğunu söyledi.

Yoksullara maaş bağlanmasının artık geçerli olmadığını, yoksulları yoksulluktan kurtarmak gerektiğini belirten Cindoruk, hedeflerinin yoksulluğu sona erdirmek olduğunu kaydetti.