Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ”Daha önce Suriye askeri uçuşlarına kapattığımız hava sahamızı Suriye uçaklarının
kullanacağı sivil uçuşlar için de dün kapatmıştık” dedi.

Davutoğlu, Konya’da Kebelebek Vadisi’nin temel atma töreninin ardından gazetecilerin dış politika gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.

”Suriye’nin hava sahasının Türk sivil uçaklarına kapatmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Davutoğlu, şu yanıtı verdi:

”Bildiğiniz gibi geçen hafta bir savunma, askeri nitelikli malzeme taşıdığı tespit edildiği için, bir Suriye uçağını kontrol etmek amacıyla indirdiğimiz için o gün zaten biz, Suriye hava sahasını bundan sonra Türk uçaklarına, sivil uçaklar da dahil kullanılmaması yönünde karar almıştık. Bu
sivil havacılara bildirilmişti ve gerekli tedbirler alınmıştı. Dolayısıyla Türkiye’nin almış olduğu bir karardı. Onu teyit etmiş olabilirler ancak bu arada bir başka kararı da dün aldık ve Suriye tarafına tebliğ ettik, Suriye’nin bu kararı alması öncesinde...”

'KIYMETİ HARBİYESİ YOKTUR'

”Daha önce Suriye askeri uçuşlarına kapattığımız hava sahamızı Suriye uçaklarının kullanacağı sivil uçuşlar için de dün kapatmıştık” diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Çünkü sivil uçuşlar sivil nitelikte yapılan uçuşlardır. İçinde her ne surette olursa olsun, çiftli kullanım tekli kullanım, hiç birisi bu anlamda mazeret değil. Askeri bir makama askeri nitelikli bir malzemenin taşındığı tespit edildiği için Suriye Savunma Bakanlığı’na bu sivil uçuşların istismar edildiği, kötüye kullandığını tespit ettiğimiz için Suriye tarafına dün bildirimde bulunulmuştu. Bundan sonra Türk hava sahasının, kendi halkına savaş açmış bir rejime herhangi bir bir şekilde destek sağlamak üzere askeri bakımdan yapılacak uçuşlara kapanmış olduğunu zaten teyit etmiştik. Dolayısıyla Suriye yönetiminin bu açıklamasının bizim açımızdan bir kıymeti harbiyesi yoktur.”

'GİTTİĞİ YER BELLİ, NİTELİĞİ BELLİ'

Konya'da bulunan Dışişleri Bakanı, uçaktaki malzemelerin sakıncalı olmadığı yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine ise, "Malzemenin gittiği makam belli, malzemenin niteliği belli, bunun tartışalacak bir tarafı yok" dedi.

Davutoğlu, diyalog çağrısıyla ilgili sorulara şöyle cevap verdi:

"Esas olan Suriye halkıdır. Ama sen katledersen on binlercesi Türkiye ve çevre ülkelere kaçarken bizim onlarla diyalog kurmamızın anlamı yok. bizim çağrımız şudur; Esad önce kendi hakıyla diyalog kurmanın yollarını aramalarıdır. Kendi halkının hayat hakkına saygı göstermedikçe bizim için diyalog kapılarını açmanın bir anlamı olmaz. Konya'da bu manevi diyarda yüreğim sızlayarak söylüyorum hangi vicdan şu tepeden Konya'yı vurur, bugün Halep'te bu oluyor. Yüreğimizi yakan budur. Hatta Şam'da bu oldu. Şam bizim için yüreğimizde yaradır. Bizim için Konya, Şam, Halep hepsi birdir. Kendi halkıyla diyalog kurduğu ve kendi halkının iradesine saygı duyduğu gün bizim kapımız açıktır."