Demirtaş, Şemdinli'de yaşanan çatışmalar ve Foça'daki saldırıyı değerlendirdi. Foça'da yaşanan saldırıyla ilgili hükümeti suçlayan Demirtaş, "Ölen askerin ailesine başsağlığı dileklerimi iletiyorum, yaralanan askerlere acil şifalar diliyorum. Nereden baksan acı durum. 15 gündür Şemdinli'de savaş yaşanıyor fakat İzmir'de bomba patladığı zaman gündeme geliyor. Ya Şemdinli'yi Türkiye olarak görmüyorlar ya da savaşın sadece Kürtleri veya gariban askerleri etkilediği zaman savaş olmadığını düşünüyorlar. Çok yanlış bir algı" dedi. Eylemlerin batıya yönelmesinin toplumda milliyetçi dalgayı harekete geçirebileceğine de dikkati çeken Demirtaş, "En tehlikeli şey karşılıklı milliletçilik ve etnik gerilimin artmasıdır. Milliyetçiler düşmanlık besleme yerine savaşa karşı biraz sesini yükseltseler memleket için daha hayırlı olur" diye konuştu.

Hükümeti uyarmıştık

Suriye'nin Türkiye'ye ait savaş uçağını düşürmesinin ardından Başbakanlık'ta parti liderlerine yönelik bilgilendirme toplantısında hükümeti uyardıklarını ifade eden Demirtaş, görüşmenin detaylarını şöyle anlattı:

"Hükümet, bu krizi iyi yönetemedi. Bizim o gün yaptığımız önerileri dikkate alsalardı belki bugün bu noktaya gelinmezdi. Çünkü biz o gün Genelkurmay İkinci Başkanı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan'ın da olduğu heyete aynen, 'Türkiye'de Kürt sorunu ile ilgili meseleyi ve Kürt sorunundan kaynaklı savaşı çözmezseniz, Suriye'de Kürtleri ikna etmeniz mümkün değil. Şam'a giden, Şam'ın üzerinde etkili olacak yol, Türkiye'de Kürt sorunundan geçer ve savaşın bitirilmesinden geçer. Bu nokta önemlidir, bunu öneri olarak sunuyoruz' dedik. O gün de Dışişleri Bakanı 'tam tersine Kürtler Türkiye'ye muhtaçtır' dedi. 'Bizim himayemiz olmadan Kürtler orada büyük katliamdan geçebilir, saldırılar olur. Kürtleri koruyacak, hamilik yapacak tek güç biziz, Kürtlerin de bunu bilmesi lazım' dedi. O günkü görüşmede, Başbakan, Dışişleri Bakanı, Suriye'ye yönelik çok net bir savaş tutumu, savaş politikası ısrarı içindeydiler. Biz askerde o ısrarı görmedik. Savaş hevesi askerden çok sivil siyasetin bir tercihidir."

Arabuluculuk dahil her rolü oynarız

Hükümetin askeri seçeneği askıya aldığını ve Kürt sorununda müzakere başlatacağını açıklaması halinde çatışmaların karşılıklı olarak bitirilmesi için her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını belirten Demirtaş, "Karşılıklı çatışmaların durması, ateşkesin gelişmesi için arabuluculuk dahil her türlü rolü oynarız. Bir sivil hükümetin çıkıp, 'askeri seçenek dışında siyasi seçenekle sorunu çözmeye karar verdik' demesi devletin ve hükümetin özgüvenini gösterir, zaafını değil. Biz, 'devlet silah bıraksın, karakolları, kışlaları boşaltsın' demiyoruz. Söylediğimiz çok net. Elinde silah olsun ama sıkmasın. PKK'da askere karşı silah sıkmasın" diye konuştu.

Bozuk koster, savaşı büyütüyor

Abdullah Öcalan ile görüşmenin örgütün saldırılarını durdurabileceğine dikkati çeken Demirtaş, "Kosteri tamir edin artık. Ayıptır yani, koskoca devlet hâlâ 'koster bozuk' diyorsa ayıptır. Koster bozuk oldukça savaş büyüyor. Kosteri tamir edin, koster barışa doğru gitsin" dedi.

BDP Meclis'te olacak

Demirtaş, CHP'nin isteği üzerine 14 Meclis'in olağanüstü toplantısında Genel Kurul'a katılacaklarını belirterek, bunun kendilerinin de isteği olduğunu söyledi. Demirtaş, "'Parlamento seçilmiş en yüksek irade' diyorsak, gelip orada konuşulmalı. Hükümet hesap vermekten kaçıyor ve parlamentoyu toplamanın PKK'ya destek olacağını söylüyor. Bu kadar saçma ve manipülatif açıklama olamaz. Korkarım Salı günü TBMM'ye gelecek milletvekilleriyle ilgili savcılar yardım yataklık soruşturması başlatmaz" diye konuştu