DENİZCİLERİN ERGENEKON İSYANI

4 Nisan Deniz Şehitlerini Anma Günü günü nedeniyle Beşiktaş Barboros Meydanı'nda toplanan emekli Deniz Kuvvetleri mensupları ile yakınları 'Ergenekon' ve 'Balyoz Güvenlik Harekat Planı' soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanan denizci subaylara destek verdiler. Emekli subaylar, Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı'na soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan yada tutuklanan meslektaşlarının masumiyetlerine inandıkları gerekçesi ile beyaz bir çelenk ile mevcut durumu kınadıklarını belirten siyah çelenk bıraktılar.

Deniz Harp Okulu Marşı, İstiklal Marşı okunan ve şehitler için saygı duruşu yapılan törene, Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartılınca intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar, ağabeyi Ahmet Tatar ve ablası Hülya Tatar da katıldı.

Emekli deniz subaylarının Ergenekon isyanı

Foto galeri için tıklayın

Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, hukuk mücadelelerinin devam ettiğini belirterek, "Bu hukuksuzluğa yol açan insanlar, soruşturmayı yürüten savcılar, insanları nasıl haksız şekilde tutuklayıp içeri attıklarının cevabını verecekler. Biz şehitlere rahmet için buradayız. Bu ülke, 21'inci yüzyılda yeniden şehitlere ihtiyaç duymasın. Böyle bir kaos yaşamasın. Bu akıl dışı dönemin bu ülke tarafından atlatılacağını umud ediyoruz. Hukuk ve demokrasi bu topraklarda kök salacak" dedi. Ali Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar'da "Deniz şehitleri gününde bütün şehitlere rahmet eylesin. Benim eşim de bir deniz şehididir" diye konuştu.

ARKADAŞLARIMIZLA DAYANIŞMA İÇİNDE OLDUĞUMUZU GÖSTERMEK İÇİN BURADAYIZ

4 Nisan Deniz Şehitleri Günü'nün Dumlupınar Denizaltısı'nda şehit olan 81 askerin anısına yapıldığını hatırlatan emekli Koramiral Atilla Kıyat da şunları söyledi:

"5 yıl kadar önce yeni bir yasa ile 'TSK şehitleri tek bir günde anılacak' denilerek '18 Mart şehitler günü' olarak seçildi. Ama biz bu gün 4 Nisan'da deniz şehitlerimizi tekrar anma ihtiyacını hissettik. Çünkü onlar 60 yıla yakın bir zaman önce 'vatan sağolsun' diyerek bir denizaltı içinde öldüler. Onların torunları ise bugün bir denizaltı içinde yüzlerce ilköğretim öğrencisini havaya uçurmaya teşebbüs etme suçuyla suçlanıyorlar. Bu ahlaktan yoksun , bu acımasız, bu insafsız suçlamaya karşı bu 4 Nisan günü hem o şehitlerimizi hem de bu suçlanan arkadaşlarımızla dayanışma içerisinde olduğumuzu göstermek üzere bugünü seçtik. Onun için buradayız. Biz Türk Adaleti'nin en doğru kararı vereceğine inanıyoruz. Bu karar açıklandığı günde bize bu haksızca suçlamaları yapanların da kaçacak yer arayacağını da biliyoruz. Bunları kovalamayacağız. Onları vicdanları kovalayacak. 19 arkadaşımızın serbest bırakılacağını bilerek bu günü tertiplemedik. Çünkü biz hemen hemen 1 ay önceden bugün için karar verdik. Onların şu anda serbest bırakılması ,bizi son derece mutlu etti. Ama bu haftasonu haklarında ne karar verilir onu bilemiyoruz, bu yargının adaletin işidir."

Emekli Kurmay Yarbay Ayhan Yıldızer de haksızlıkların ve adaletsizliklerin en kısa sürede sona ermesini dilediklerini sona ermemesi halinde ise demokratik tepkilerini devam ettireceklerini söyledi.

VATAN SAĞOLSUN, DİYEREK KENDİLERİNE REVA GÖRÜLENE KATLANIYORLAR

Törende konuşma yapan emekli Deniz Kurmay Albay Reşit Çağın, deniz şehitlerini anmak ve şükran borclarını sunmak için toplandıklarını belirterek, "Onların teslim ettiği bu vatanı bu günlere getirmek üzere güçlü deniz kuvvetlerini oluşturmada emekli ve muvazzaf personelimizin son dönemde uğradığı akıl almaz haksızlıklara karşı onların yanında olduğumuzu, onlara inandığımızı, onlara güvendiğimizi haykırmak için buradayız. Nasıl ki 57 yıl önce Çanakkale'de sulara gömülen Dumlupınar Denizaltısı'nda 81 şehit , son nefeslerinde 'vatan sağolsun' diyerek aramızdan ayrılmışlarsa onların devamı olan bugünkü kahramanlarımız da gördükleri bu kadar haksızlığa rağmen aynı şekilde 'vatan sağolsun' diyerek hiçbir şikayetten bulunmadan kendilerine reva görülene, bu vatan için hepimizin selameti için katlanmışlardır" dedi.

ARKADAŞLARIMIZIN MASUMİYETİNE İNANIYORUZ

'Ergenekon' ve 'Balyoz' soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşlarının masumiyetine inadıklarını belirten emekli Deniz Kurmay Albay Reşit Çağın, yüce Türk adaletinin bu masumiyeti doğru kararlarıyla tescil edeceğine güvendiklerini söyledi.

Türk Denizcilerinin tek düşüncesinin Atatürk'ün kurduğu demokratik,lâik, sosyal hukuk devletinin denizlerde ki çıkarlarını korumak ve Türk Deniz Kuvvetleri'nin varlığını sonsuza kadar artan bir güçle devam ettirmek olduğunu ifade eden Reşit Çağın, şunları söyledi:

"İşte bizi gururlandıran bu tablo, bazılarına korku verdi. Dışarıda yazılmış hain bir senaryo ve TSK'ya, özellikle de Deniz Kuvvetlerimize karşı intikam hisleriyle donanmış dahili aktörlerle karşımıza çıktılar. 20 bini denizlerde dolaşan 50-60 bin kişilik bir kuvvetle darbe yapıp , bütün Türkiye'ye hakim olacağımız masalını, topluma hayasızca anlatırken bizim kendi yavrularımızı bir denizaltıda havaya uçuracağımızı , genç teğmenlerimizin kendi komutanlarını öldüreceklerini söyleyebilecekleri kadar da alçaldılar. Nasıl bir kayaya çarptıklarının farkında değiller. Bugün bizi üzmüş olabilirler. Yüce Türk Adaletinin kararı kırbaç gibi yüzlerine çarptığında , kaçacak yer arayacaklar , onları biz değil ama vicdanları ölünceye kadar kovalayacak. Bugün önemli bir kısmı tahliye edilmekle birlikte, biz emekli deniz kuvvetleri personeli hapiste oldukları için derin üzüntü duyduğumuz arkadaşlarımızla ödedikleri bu diyet için gurur duyuyoruz ve duyacağız. Hain senarist ve aktörlerin yakınlarıysa bu insanların annesi, babası, eşi, çocuğu olmanın utancını ömür boyu taşıyacaklardır. Biz önyargılı ve akıldışı senaryolar üreteneleri , sembolik siyah bir çelenkle kenara koyacağız"