İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada konuşan Perinçek, Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin İP Genel Merkezinde yapılan aramanın kanunsuz olduğunu karara bağladığını ifade ederek, İP’te yapılan aramada bulunun 1078 adet diski ve kasetleri kabul ettiklerini kaydetti. Partisine ait 16 bin telefon dinlemesini de kabul ettiklerini belirten Perinçek, dava dosyasına dışarıdan atıldığını iddia ettiği ve tutanakta yer almayan 4 CD olduğunu, bunların savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in talimatıyla torbaya atıldığını ileri sürdü.

Perinçek, Pekgüzel’in bunları "Sehven iddianameye konulduğunu" söylediğini ifade ederek, "Dava dosyasına, torbaya delil imal edip atmak suç değil mi? Mehmet Ali Pekgüzel hakkında dosyaya, imal edilmiş yoğun disk atılması nedeniyle soruşturma açılmasını talep ediyorum" diye konuştu.

Silivri Cezaevinde hırsızlık, sahtekarlık, dolandırıcılık suçlarından yatan bir kişinin sanıklar aleyhine ifade verdiğini anlatan Perinçek, çöplükten tanık toplandığını savundu.

-YILDIRIM, SALONDAN DIŞARI ÇIKARTILDI-

Perinçek’in kendi tanıklarının Atatürk ve Nazım Hikmetler, savcılığın tanıklarının ise "yeğenine fuhuş yaptıranlar" olduğunu ifade etmesi üzerine tepki gösteren tutuklu sanık Osman Yıldırım, küfür ederek bağırdı.

"Sakin ol yoksa dışarı çıkarırım" diye uyarıda bulunan Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, devam etmesi üzerine Yıldırım’ı salondan dışarı çıkarttı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 19 Aralık 2010 tarihinde Bitlis’te yaptığı konuşmanın bir bölümünü dinleten Perinçek, Erdoğan nedeniyle tutuklu olduklarını savundu. Perinçek’in bu sözleri üzerine Hasan Hüseyin Özese, "Bu tür sözleri kabul etmiyoruz. Dosyadaki deliller belli, suçlar belli" dedi.

Başbakan Erdoğan’ın Bitlis konuşmasının kayıtlı olduğu CD’yi mahkeme heyetine sunan Perinçek, seçim sürecine ilişkin şunları söyledi: "Türkiye bir seçime gidiyor. 3 yıla yakındır hapisteyim. Türkiye’de son 40 yılda 11 seçim yapılmış. 8’inde hapisteydim, 3’üne katılabilmişim. Bu mu demokrasi? Ben İşçi Partisinin genel başkanıyım. Türkiye seçime gidiyor ve ben 3 yıldır cezaevindeyim." Perçinçek’in "Mahkeme başkanı bile ’Bu dava bu gidişle 30 yılda bitmez’ diyor" sözleri üzerine heyete başkanlık yapan Özese ve hakim Hüsnü Çalmuk, Köksal Şengün’ün böyle bir beyanda bulunmadığını söyledi.

Perinçek, Başkan Şengün’ün bu sözlerinin bir gazetede yayımlandığını ifade ederken Özese, "Biz elimizden geleni yapıyoruz. Yargılamayı hızlı bir şekilde yapıyoruz. Kimseye de alet olmayız" diye konuştu.

-MUZAFFER TEKİN-

Tutuklu sanık Muzaffer Tekin de Danıştay saldırısından 4 yıl sonra "Aydın-1" adlı gizli tanığın ortaya çıktığını ifade ederek, 30 Ekim 2009 tarihinde ifade vermek için savcı Zekeriya Öz’e başvuran bu gizli tanığın bir sayfalık ifade tutanağının olduğunu söyledi.

Savcı Öz’ün bu ifadeyi mahkemeye, üzerinde "Danıştay olayıyla ilgili" olduğuna dair not düşerek kapalı zarf içerisinde gönderdiğini dile getiren Tekin, bu ifadede gizli tanığın adresi deşifre edildiği için mahkeme tarafından iade edildiğini kaydetti.

Tekin, savcılığın bunu düzeltmesinin ardından ifadenin adli emanete alındığını dile getirdi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılmasına ilişkin davanın "Ergenekon" davasıyla birleştirildiğini anımsatan Tekin, "Bu gidişle taş atan çocuklar, yumurta atan öğrenciler de birleştirilirse şaşırmam" dedi. Konuşmasında "gizli tanık 9" ile sanıklardan Osman Yıldırım’ın beyanlarına değinen Tekin, savcılığın Osman Yıldırım’ın arkadaşı olan Nusret Aras’ın Ankara’da emniyet tarafından alınan ifadesinin ise sorgulamadığını anlattı. Tekin’in konuşmasının ardından bazı izleyicilerin alkışlaması üzerine Başkan Özese, alkışlayanları salondan dışarı çıkarttı.

Duruşma, sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor. Bu arada duruşmayı, Sümerelog Muazzez İlmiye Çığ, ilk Avrupa Güzeli Günseli Başar ile Ataol Behramoğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı yazarlar ve çok sayıda İP’li de izledi. 28 Ocak 2011/MİLLİYET