Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da katıldığı törenle yapım çalışmalarına başlanan Marmaray Projesi'nde sürpriz gelişme. Japon Taisei-Kumagai Gumi-Gama Endüstri Konsorsiyumu'nun üretim ve şantiye alanı olarak belirlenen ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden üç ay önce üç yıllığına kiralanan 75 dönümlük araziden Japonlar alelacele çıkarıldı.

Ramazan Bayramı'ndan bir gün önce konsorsiyumun kurduğu şantiyeye gelen belediye yetkililerinin 'Burayı hemen boşaltın. Dubaililer gelecek' dedikleri öğrenildi. Fatih'in İmrahor İlyas Bey Mahallesi'nde Gazhane yolu üzerinde bulunan İETT'ye ait araziyi Marmaray Projesi için şantiye ve üretim üssü olarak belirleyen konsorsiyum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne müracaat ederek, kiralamak istediğini belirtti.

Japonlar'a hafriyat izni verilmedi

Bölgenin sur içi olması nedeniyle SİT alanı kapsamına girmesi yapılaşma sorununu da beraberinde getiriyor. Arazinin Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan izin alınmadan yapılaşma yapılamayacağını belirten Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Kentleşme ve Planlama Komitesi Üyesi Yıldız Uysal, 'Arazinin içerisinde sinagog var. Kesinlikle bu alanların korunması gerekiyor. Bölgede bırakın çalışmayı kazı yapılmasına bile izin verilmezken, İETT'nin arazisine dev binalar nasıl yapılacak. Bunu anlamak mümkün değil. Sinagog ve diğer tarihi kalıntılar varsa, yapılar tescillidir' dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Dubai International Propertie arasında imzalanan 5 milyar dolarlık yatırım çerçevesinde değerlendirilmesi düşünülen ve içerisinde tarihi sinagog ve yeraltı yapıları olduğu için SİT alanı kapsamına giren 75 dönümlük arazi de yapılaşmanın nasıl ve hangi şartlarda olacağı tartışma yarattı.

Mimarlar Odası yetkililerine göre, Anıtlar Yüksek Kurulu'na müracaat edilmeden herhangi bir inşaat faaliyetinın yapılaması sözkonusu olamaz. Japon Taisei-Kumagai Gumi-Gama Endüstri Konsorsiyumu'na kiralanan arazinin şantiye olarak kullanılmasından önce, bölgenin tarihi dokusu nedeniyle yer altında bir çalışmanın yapılamayacağını, yer üstünde beton dökülerek geçici bir yapı oluşturabilineceği belirtildi.

Araziyi kiralayan Japon'lar da bu çerçevede bir inşaat yaptı. Ancak arazinin Dubaililer'e verildiği iddiasının ardından, nasıl bir formül bulunacağı da ayrı bir tartışma konusu oldu. İstanbul'da yıllardır kurulması düşünülen Disneyland Projesi için de düşünülen ancak arazinin biraz küçük olması nedeniyle Dubaililer'in bu araziye otel ve alışveriş merkezleri yapacağı iddia edildi. Büyükşehir Belediyesi'ne ne kadar hisse verileceği henüz belirsizliğini korurken, bu projede de belediyeye yüzde 20 hisse verileceği iddia edildi.

En değerli arazi

Zeytinburnu sahil şeridinde bulunan ve İstanbul'un en değerli arazilerinden birisi olan Gazhane'nin yanı sıra Büyükşehir Belediyesi'nin eline İETT'den geçen Beşiktaş ve Kadıköy'deki arazilerin de Dubaililer'le yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirileceği belirtiliyor. Japon Taisei-Kumagai Gumi-Gama Endüstri Konsorsiyumu'na üç yıllığına kiralanan arazinin anlaşma olmasına rağmen Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından, 'Boşaltın. Masraflarınızı karşılayacağız ve size başka bir yer göstereceğiz' talimatı TBMM'ye taşınıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Dubai International Propertie arasında imzalanan anlaşmada içeriğin ve yatırım yapılacak arazi, bölgelerin hangi koşullarda değerlendirileceğinin belli olmamasının düşündürücü olduğunu belirten ANAVATAN İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Başkan Kadir Topbaş'ın ve ilgililerin konuya açıklık getirmesi gerektiğini söyledi. Şirin, iddiaların açıklığa kavuşması için İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM'de bir de soru önergesi vereceğini söyledi.

Ayda 150 bin YTL kira getirir

İETT'ye ait arazide yapı sorununun olduğunu ve Anıtlar Kurulu ile bu sıkıntının giderilmesi gerektiğini belirten yatırımcı Ahmet San, İETT Genel Müdürü Muammer Kantarcı'nın kendisine bu araziye de proje üretmesini istediğini söyledi. Zeytinburnu'nda bulunan 75 dönümlük araziyi gezen San, yapı konusunda ciddi sıkıntıların oluduğuna dikkati çekerek şunları söyledi: 'Bölgede imar yok. Ben İETT yetkililerine, arazinin bir bölümü açık oto pazarı, bir bölümü de eğlence ve dinlence merkezi olarak kullanılabileceğini söyledim. Buradan da yılda yaklaşık 1.5 trilyon gelir elde edilebileceğini belirttim.'

Levent'te Dubai Towers yıkımı

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi tarafından Dubaili bir firmaya yapımı verilen Dubai Towers için, Levent'teki İETT'ye ait arazide ilk çalışmalar başladı. Dubai Towers'in yapımının Dubaili bir firmaya verilmesinin ardından, İETT arazisi üzerinde bulunan Levent Gösteri Merkezi'ni yıkmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı zabıta ekipleri çalışma başlattı. Öğle saatlerinde kepçelerle ve zabıtalarla birlikte araziye gelen görevliler, yıkım kararı alınan 2 bin 400 kişi kapasiteli Levent Gösteri Merkezi'nin sahibi Pelin Mungan ve diğer görevlilerle kısa süreli tartışma yaşadı. Mungan görevlilere, 'Elinizde herhangi bir mahkeme kararı yok. Dolayısıyla böyle bir yıkım yapamazsınız. Ben buraya trilyonlarca lira para yatırdım ve İETT ile yapılmış bir sözleşmem var. Mahkeme kararı olmadan, bu yıkım yasal değil' dedi. Belediye görevlileri ise İETT ile yapılan sözleşmede yer alan maddede, İETT'nin ancak tek taraflı olarak sözleşmeye son verebileceğini ve sözleşmenin fesh edilmesinin ardından Büyükşehir Belediyesi'nin yıkım kararı aldığını söyleyerek, yakım kararını Pelin Mungan'a gösterdi. Bunun üzerine Levent Gösteri Merkezi'nde çalışanlar, gösteri merkezinin eşyalarını dışarı çıkarmaya başladı. Yıkımla ilgili basın mensuplarına bir açıklama yapan Pelin Mungan, '15 Aralık 2004 yılında İETT ile bir sözleşme yaptık.

Bu arazide tinerciler kol geziyordu ve biz buraya 4 trilyonun üzerinde masraf yaparak Levent Gösteri Merkezi'ni açtık. Önümüzdeki günlerde, gösterilerimiz vardı. Levent Kırca burada bir oyun oynayacaktı. Şimdiye kadar yaptığımız yatırımlara baktığımızda, bu yıkım kararı gerçekten bize çok zarar verecek. Bu yıkım yasal değil. Bize bir mahkeme kararı ulaşmadı. Gerekli olan tüm yasal girişimlerde bulunacağız' dedi. Gösteri merkezinin avukatı Şemsi Dak ise yıkım kararının yasal olmadığını belirterek, yürütmeyi durdurmak için gerekli yasal işlemlere başvurduklarını söyledi.