Programa göre anneye birinci çocuğu için 300 lira, ikinci çocuğu için 400 lira, üçüncü çocuğu için ise 600 lira yardımda bulunulacak. Programla, aileye yönelik hizmetlerin geliştirilmesi, aile refahının ve nesiller arası dayanışmanın artırılması ve dinamik nüfus yapısının korunması hedefleniyor.
Başbakan Davutoğlu, “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı” toplantısında konuşurken, Aralık ayı başında çıkarılan bedelli askerlikte başvuru sayısının 70 bini aştığını belirerek 1 milyarın üzerinden savunma sanayine katkı sağlandığını söyledi.
Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programıyla getirilen yeni düzenlemeleri açıklayan Başbakan Davutoğlu, “Türkiye çok köklü geleneksel bir kültüre sahip olmakla beraber, hızlıca modernleşen ve kendisini küresel topluma intibak ettirmeye çalışan dinamik bir sosyal bünyeye sahip. Bizim sosyal bünyemizin en önemli kurumlarından ve normatif yapımızın en önemli referans noktalarından biri ailedir. Ailenin korunması, gelecek nesillerin korunması bağlamında büyük bir önem taşıyor. En güçlü yanımız olan bu özelliğimizin modern hayatla, çalışma hayatıyla, istihdamla bütüncüllük oluşturması ve özellikle kadınlarımızın aile ile çalışma hayatı içerisinde bir gerilim haline düşmemesi için yoğun bir çalışma temposu içinde olduk” dedi.
Üç konuya dikkat çeken Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Ailenin korunması... Tarihin başlangıcından itibaren en önemli kurum olan ve doğal hayatın en önemli parçası olan ailenin korunması sadece bir geleneksel değerlerin korunması değil, gelecek nesillerin korunması anlamına gelir. Bu çerçevede en büyüksorumluluk kadınlarımızın üzerinde. Biz ailenin korunması bağlamında kadınlarımızın üzerindeki bu yükü azaltacak tedbirler alma konusunda kararlıyız. İkincisi kadın istihdamı ve kadınlarımızın çalışma hayatındaki konumunu korumaları. Ailemizi korurken, diğer taraftan kadınlarımızın sosyal hayatta yer alması, çalışma hayatına aktif bir şekilde katılmalarını temin etmek lazım. Annelik ile profesyonel meslek sahibi arasında kategorik bir karşılık olmadığının gösterilmesi lazım. Bu paketle bu dengeyi korumaya çalışıyoruz. Buradan çıkabilecek bazı zaafların giderilmesine çaba sarf ediyoruz. Bir üçüncü boyut ise nüfus dinamizminin korunması. Türkiye genç nüfusu ile diğer ülkeler arasındaki arayı kapattı, kapatmaya çalışıyor. Bu genç nüfusun iyi eğitilmesi, genç nüfusun en önemli değer üreten kaynak olarak kullanılması bizim için sadece etik değil stratejik bir hedeftir. Zenginleşmeden yaşlanan toplumların bir müddet sonra çok büyük toplumsal patlamalarla karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Şu anda 65 yaş üzeri nüfusumuz yüzde 7 civarında. Türkiye düşünülenin aksine yaşlanma bakımından hızlı bir trend takip ediyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 65 yaş nüfus oranı yüzde 10’u aşacak.2050 yılında bu trendde devam ederse yüzde 20’yi aşması söz konusu” diye konuştu.
-“TÜRKİYE DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR PERFORMANS SERGİLİYOR”-
Programla, aileye yönelik hizmetlerin geliştirilmesi, aile refahının ve nesiller arası dayanışmanın artırılması ve dinamik nüfus yapısının korunmasının hedeflendiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“3 bileşen altında 38 bileşen bulunuyor. Türkiye 500 aile için bir sosyal hizmet görevlisi düşecek şekilde bölgelere ayrılacak. Aynı aile hekimliği gibi 500 ailenin sosyal ihtiyaçlarını takip edecek. Denetim faaliyetinde bulunacak. Verilen sosyal desteklerin nerede, nasıl kullanıldığını gözetecek yeni bir ekip oluşturuyoruz. Türkiye son dönemde sosyal destek anlamında dünyaya örnek olacak bir performans sergiliyor. Yaşlılara desteğimiz, engelli çocuğu olan ailelere olan desteğimiz, Şehit ve Gazi yakınlarına olan desteğimiz toplumumuzun büyük kesimi bu desteklerden istifade ediyor. Bu projede 2 bin personelimiz var. 5 bin personel daha alacağız. Bu elemanlar mobil bilişim imkânına sahip olacaklar. Ellerindeki bilgisayarlarla 500 aileyi sürekli tarayacaklar. Yepyeni bir mekanizma ile sosyal destek programlarımızın ve ailelere verdiğimiz desteklerin hedefe ulaşması yönünde kapsamlı bir eylem planı geliştirmiş olacağız.
-“DOĞUM NEDENİYLE ÜCRETSİZ İZİNDE GEÇEN SÜRELERİN KADEME KADEME İLERLEMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ”-
İş ve aile hayatını uygunlaştırmak hem aileyi korumak hem de kadınlarımızın üzerindeki yükümlülükleri azaltmak ve kadınlarımıza destek olmak anlamında bir dizi kanunu düzenleme yapmayı planlıyoruz. Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin kademe kademe ilerlemesini sağlayacağız. Erkeklerin askerlikten kazandığı hak gibi kadınların doğumdan aynı hakka sahip olacaklar.
-“DOĞUMA BAĞLI YARI ZAMANLI ÇALIŞMA KONUSUNDA DÜZENLEME YAPACAĞIZ”-
Doğuma bağlı yarı zamanlı çalışma konusunda düzenleme yapacağız. Şu anda analık izni sonrasında yarı zamanlı çalışma imkânı yok. Sadece kamuda annelik izninden sonra 12 aya kadar süt izni var. Yapacağımız düzenleme ile analık izni bitiminden sonra ilk çocuk için 2 ay, ikinci çocuktan sonra 4 ay, 3 ve üzeri çocuklar için 6 ay olmak üzere yarı zamanlı çalışma imkânı getireceğiz. Anneler istemeleri halinde yarı zamanlı, günde 8 saat mesaiyse, 4 saat mesai yapacak geri kalan zamanlarda yeni doğan çocuklarıyla beraber olma imanı olacaklar ve aradaki fark kesinlikle bir kesintiye uğramayacak, yani tam ücret alarak yarı zamanlı çalışacaklar. Bu yarı zamanın ücretini işveren geri kalan tazmin edilecek olan izinli sayılı zamanı ise biz devlet olarak karşılayacağız. Bu vesile ile annelerin kendi çocuklarının yanında kalmaları temin edilmiş olacak. 0-12 aylık bebekleri evlat edinenleri de aynı kapsama alacağız. Bu süreyi engelli çocuk doğuranlar için 12 aya çıkaracağız. Çoğul gebelik halinde bütün bu süreler birer ay uzatılacak. Bütün bu ücreti devlet karşılayacak. Böylece annelik gibi kutsi bir misyonu üstlendiği o ilk aylarda annenin nerdeyse bedeninin bir parçası olma psikolojisini yapmışsa bir arada kalma süresini uzatmış olacağız.
-“ÇOCUK OKUL ÇAĞINA GELENE KADAR EBEVEYNLERE KISMI SÜRELİ ÇALIŞMA İZNİ HAKKINI GETİRECEĞİZ”-
Çocuk okul çağına gelene kadar ebeveynlere kısmı süreli çalışma izni hakkını getireceğiz. Çocuk 5,5 yaşına kadar ben çocuğumla kalmak istiyorum, eğitimiyle ilgilenmek istiyorum, onu eğitime hazırlamak istiyorum diyen annelere 30 saate kadar kısmı çalışma hakkı getireceğiz.
-“PREMATÜRE DOĞUM, EVLAT EDİNME VE ANNENİN VEFATI HALİNDE İZİN HAKLARINI YENİDEN DÜZENLİYORUZ”-
Prematüre doğum, evlat edinme ve annenin vefatı halinde izin haklarını yeniden düzenliyoruz. Bu çerçevede, işçiler için şayet anne doğum sonrasında hayatını kaybederse geri kalan izinleri baba kullanabilecek. Kamuda çalışanlar evlat edinme durumunda izin hakkından yararlanabilecekler, bu hakkı işçi kardeşlerimize de veriyoruz. Memurlar için prematüre doğumlarda ilave izin hakkı sağlıyoruz.
-“İŞ KANUNU KAPSAMINDA BABALIK İZİNLERİNİ YENİDEN DÜZENLİYORUZ”-
İş kanunu kapsamında babalık izinlerini yeniden düzenliyoruz. Özel sektörde çalışanlar babalık izninden yararlanamıyorlar şu anda işçiler için sadece mazeret izni bulunuyor. Yapacağımız düzenleme ile işçiye, eşinin doğum yapması halinde 5 gün izin vereceğiz. Babaya 5 gün izin vererek annenin ve çocuğunun yanında olmasını sağlayacağız. Çocuğun yüzde 70 oranında engelli olması veya sürekli hastalığının bulunması halinde ebeveynlerden birine 1 yıl içinde 10 güne kadar izin getiriyoruz. Anneler için çok özel bir uygulama getiriyoruz. Her bir anneye doğum yaptığı anda devletimizden bir doğum hediyesi olarak ilk çocukta 300 Türk lirası, ikinci çocukta 400 Türk Lirası, üçüncü çocuk ise 600 Türk Lirası doğrudan anneye yardım ulaşacak. Tabiri caizse anneye ilk altını devlet takacak. Babalarda iyi hizmet ederlerse başka hediyeleri ileride hak edebilirler.
-KREŞ VE GÜNDÜZ BAKIM EVLERİNE VERGİ TEŞVİKİ GELİYOR-
Kreş ve gündüz bakım evlerini yaygınlaştırmak için bu kurumların okul öncesi eğitim kurumlarına tanınan vergi teşviklerinden yararlanmalarını sağlayacağız. Kreş ve bakım evleri vergi teşviklerinden istifade edecek. Böylece çalışan kadınlarımızın çok daha iyi şartlarda çocuklarını bırakabilecekleri ortamlar oluşturulacak.
-“BELEDİYELERE KREŞ VE GÜNDÜZ BAKIM EVİ KURMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ GETİRECEĞİZ”-
Belediyelere kreş ve gündüz bakım evi kurma yükümlülüğü getireceğiz. Belediyelerimi yerel otoriteler olarak oradaki doğan çocuklar ve çocukların bakımlarından sorumlu olacak ve kreş ve gündüz bakım evi kurma yükümlülüğü getireceğiz.
-GENÇLERDE EVLİLİĞİ TEŞVİK ETMEK İÇİN DESTEK MODELİ-
Gençlerde evliliği teşvik etmek amacıyla destek modelleri gerçekleştireceğiz. Bu destlerden bir tanesi çeyiz hesabı. Biz ebeveynleri teşvik ve evlilik günü geldiğinde, gelin alırken acaba ben ne yapacağım, evi nasıl tanzim edeceğim düşüncesinden aileleri kurtarmak için ya da kızımı evlendirirken karşı karşıya sevginin, aşkın vakti olmaya biliyor. Anneler, babalar bir anda aşkla karşılaşmış gençlerin evlilik talepleri ile karşılaşmış olabiliyorlar. Onun için ebeveynlere çeyiz hesabı şeklinde bir uygulama düşünüyoruz. Doğumuna müteakip 18 yaşına kadar çocuklar tarafından kullanılacak bir tasarruf hesabı açacağız, buna da çeyiz hesabı diyeceğiz. Ebeveyn bu hesaba ne kadar yatırmışsa evleneceği zaman ebeveyn yatırdığı hesaba takriben ortalaması yüzde 15 civarında devlet katkı yapacak.”
-“KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR VE BAĞIMLILIKLARI AZALTMA KONUSUNDA HİZMETLERİ DAHA ETKİN HALE GELİŞTİRECEĞİZ”-
Kötü alışkanlıklar ve bağımlılıkları azaltma konusunda hizmetleri daha etkin hale geliştireceğiz. Var olan merkezler dışında, geliştirdiğimiz mekanizmalar dışında, uyuşturucu ve istismara kalan çocuklar için çocuk destek merkezleri kuracağız. Sadece çocuklara dönük olan, bir istismarla karşı karşıya kalmışsa, psikolojik bir sorun yaşıyorsa çocuk destek merkezlerinde bu çocuklarımıza destek olmaya devam edeceğiz.
-EVLİLİK ÖNCESİ PROĞRAM-
Evlilik öncesi eğitim programları, aile programları, aile danışmanlığı gibi hizmetleri yaygınlaştıracağız. Genellikle evlilik hayatın başka bir aşamasına geçiş sürecidir. O aşamaya geçmeden önce bütün gençlerimizin istemeleri halinde evlilik öncesi eğitimden geçmeleri birlikte ya da tek tek olabilecek sorunları karşılaşılacak güçlükleri birlikte aşmak gibi konuları bu aile danışmanlığı merkezinde birlikte ele alacağız.
-“AİLE VE BEBEK DOSTU KÜLTÜREL ORTAMLAR OLUŞTURACAĞIZ”-
Aile ve bebek dostu kültürel ortamlar oluşturacağız. Sosyal hayatın bütününde anne ve bebeğin ihtiyacını karşılayacak düzenlemeler getireceğiz. Bu alış vermezlerinden, sosyal merkezlere kadar her yerde anne ve bebeğin yalnız kalabileceği, o ortamlarda evdeymiş hissini sahip olacağı ve rahat edeceği ortamlar oluşturacağız. Engelli, yaşlı ve çocuk dostu şehirler modelini geliştireceğiz.
-“YAŞLI HİZMET MERKEZLERİ SAYISINI ARTIRACAĞIZ, FAALİYET ALANLARINI GENİŞLETECEĞİZ”-
Yaşlı hizmet merkezleri sayısını artıracağız, faaliyet alanlarını genişleteceğiz. 65 yaş üzerindeki nüfusun artması sağlık hizmetlerinin kalitesinin artmasını gösterir, o toplumda ömür seviyesinin artığını gösterir. Yaşlılarımızın sayısının artmasından rahatsız değiliz. Onlara hizmet etmek hayatı bereketlendirir. Mesele genç nüfus azalması. Yaşlı Hizmet Merkezleri oluşturacağız ve buralarda yaşlılarımıza en iyi şekilde hizmet sunmaya çalışacağız.
-KADINA KARŞI ŞİDDET-
Kadına karşı ve aile içi şiddet konusunda çok kapsamlı seferberlik başlatacağız. Şiddet her yerde kötüdür. Dün Fransa’da olduğu gibi ama en affedilemez şiddet aile içinde kadına karı ve çocuğa karşı uygulanan şiddettir. Biz şiddet gören çocuklarımıza, kadınlarımıza hissettikleri muhabbeti, talep ettikleri muhabbeti göstermeye kararlıyız. Çok geniş bir kampanya ile kadına yönelik şiddete karşı hem devlet olarak etkin tedbir almaya devam edeceğiz hem de muhabbet ortamının ailelerden başlayarak toplum satına yayılması çabasını sağlamaya çalışacağız.”(ANKA)