Ankara Üniversitesi 2012-2013 akademik yılı açılışı için Morfoloji Binası’nda düzenlenen törendeki konuşmasında, Ankara Üniversitesi’nin Türkiye’ye ışık tutan ve köklü geçmişe sahip bir üniversite olduğunu belirtti. Erdoğan, 1951-1952 eğitim ve öğretim yılı açılışında konuşan dönemin Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Rüştü İzmen'in, üniversitenin hedefleriyle ilgili, “Üniversitemiz yalnız hakikatin peşinde koşan ve sosyal olayları bilim ışığı altında objektif olarak aydınlatmaya çalışan bir teşekkül halinde kalacak, bilhassa bu tavrı ve zihniyetiyle memlekete faydalı olacaktır. Bu bakımdan, milletçe benimsediğimiz demokrasi davasında üniversitemize düşen vazifenin önemini kaydetmek isterim. Üniversitemizin bu yolda kendi payına düşeni gerçekleştirmeye çalışmaktan başka bir gayesi bulunmamaktadır” sözlerini dinleyicilerle paylaştı.
Ankara Üniversitesi’nin köklü bir eğitim kurumu olarak, çeşitli meslek gruplarına eleman yetiştirdiğini ifade eden Erdoğan, üniversitenin geçmişle, bugün arasındaki önemli köprülerden biri olduğunu kaydetti. Ankara Üniversitesi'nin bünyesindeki farklı disiplinleri koruyup geliştirmesi için gereken her türlü desteği vereceklerini belirterek, “Özellikle eğitim kurumlarımızın fiziki mekânları önemli. Bu noktada değerli Rektörümüzün talebi doğrultusunda arkadaşlarımıza bir çalışma yaptırdık. Onlara da olumlu cevabımı verdim. Bu mekân sıkıntıları da inşallah giderilmiş olacaktır. Ankara Üniversitesi'ni, araştırma üniversitesi olarak, el birliğiyle dünya çapında bir marka haline getireceğimize inanıyorum” dedi.
-“BİLİMDE SIRALAMAYA GİREMEZSEK EKONOMİDE İLK 10’A GİREMEYİZ”-
Üniversitelerde farklı görüş ve düşüncelerin olmasının doğal olduğunu, bununla birlikte “farklılık adına toplumun ve ülkenin gerçeklerinden de kopulmaması, sağduyunun muhafaza edilmesi” gerektiğini söyleyen Erdoğan, Ankara Üniversitesi’nin aykırılıkla sağduyu arasında dengeyi kurabilen bir eğitim kurumu olduğunu ifade etti. Hükümet olarak, ortaya koydukları 2023 hedeflerine ulaşmada gerek bilimsel çalışma gerek öğrenci yetiştirme anlamında üniversiteler önemli görevler düştüğünü anlatan Erdoğan, “Bilimsel alanda, dünya sıralamasında dereceye giremezsek, ekonomik güç olarak da ilk 10'a girebilmemiz zorlaşır” değerlendirmesinde bulundu. Konuşmasında, ar-ge çalışmalarının önemine de vurgu yapan Erdoğan, AKP hükümetinin eğitime yatırımlarını anlattı ve “İktidara geldiğimiz günden beri en büyük önemi eğitime veriyor, en büyük yatırımı eğitime yapıyoruz. Çok açık söylüyorum, mali olarak bütçemizin neredeyse yüzde 50'si, personel olarak da neredeyse yüzde 50'ye yakınını eğitime veriyoruz. Eğitimi bütçenin birinci sırasına çıkardık” dedi.
-“ÜNİVERSİTELER OLMADAN HEDEFLERE ULAŞAMAYIZ”-
Öğrencilerin barınma sorununu çözebilmek için yurt yapma çalışmalarının devam ettiğini verilen kredilerin ve yardımların artırıldığını anlatan Erdoğan, “1870 yılından beri devam ede gelen harç uygulamasını da bu eğitim öğretim yılından itibaren kaldırdık” ifadelerini kullandı. Üniversiteler dünyanın her yerinde eğitim kadroları ve öğrencileriyle daima değişimin taşıyıcısı, öncüsü kurumlar olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Biz Türkiye'de de üniversitelerin böyle bir konum üstlenmelerini, daha büyük misyonları hayata geçirmesini arzu ediyoruz. Üniversitelerimizin demokrasinin, hukukun, özgürlüklerin, yenilikçiliğin lokomotifleri haline getirmeden geleceğe ilişkin hedeflerimize istediğimiz sürat ve kapsamda ulaşamayız.”
-“HEDEFİMİZ EĞİTİMİ GSMH’NİN YÜZDE 3’ÜNE ÇIKARMAK”-
Türkiye’nin üniversitelerin, bilimin ve bilim insanlarının desteği ve yol göstericiliği olmadan daha büyük başarılara ulaşamayacağını anlatan Erdoğan, “Üniversite tarafından desteklenmeyen bir ekonomi politikası, sanayileşme çabası, sosyal değişme programı, dış politika, kültür politikası eksik kalır” diye konuştu. Bu amaçla bilim insanlarının desteğini almayı ve bilim kuruluşlarıyla birlikte çalışmaya büyük önem verdiklerini anlatan Erdoğan, “Hedefimiz araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayrılan kaynağı, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te, gayri safi milli hâsılamızın yüzde 3'üne çıkarmaktır. Bu, büyük bir hedef, iddialı bir hedeftir ve biz bu hedefe ulaşmakta kararlıyız, buna kilitlenmiş durumdayız” ifadelerini kullandı.
-“60 KİŞİLİK KOĞUŞTA YATTIM”-
Erdoğan, kendi öğrencilik yıllarında da çok duyduğu sloganları hatırlatarak, “Deniyordu ki, ‘Eğitime bütçe’, deniyordu ki ‘Harçlar kaldırılsın’, deniyordu ki ‘İki üç kişilik yurtlar istiyoruz.’ 10 kişilik 20 kişilik koğuşlarda yatıyorduk. Ben ortaöğretim çağımda 60 kişilik koğuşta yattım. Oralardan geldim. Hep yatılı okudum. Biz bu özlemlerin hepsini hayata geçirdik” dedi.
-“BİLGİYİ İRFAN VE HİKMETLE BİRLEŞTİREREK…”
Erdoğan, öğrenciler adına konuşan Öğrenci Konseyi Başkanı Çağatay Zincirlioğlu'nu dinlerken gururlandığını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi bugün dünyada en büyük güç olarak kabul edilen bilginin üretimi ve kullanımı konusunda en ileri ülkeler seviyesine çıkarmak konusunda kararlıyız. Bilgiyi özellikle irfan ve hikmetle birlikte birleştirerek medeniyet değerlerimizden ve tarihimizden aldığımız ilhamla büyük Türkiye idealimizi gerçekleştirmek için el birliğiyle çalışmak zorundayız.”
-“AKADEMİSYEN ÜCRETLERİNDEKİ SIKINTIYI BİLİYORUM”-
Eğitimdeki sayısal eksikleri çözdüklerini, önümüzdeki dönem de nitelik konusuna yoğunlaşacaklarını ifade eden Erdoğan, “Üniversitelerde akademisyen ücretleri konusundaki sıkıntıyı, son düzenlemelerle ortaya çıkan dengesizliği biliyoruz. Bunun idrakindeyiz. Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması kapsamında bu konudaki sorunların süratle giderileceğine inanıyorum” şeklinde konuştu. Erdoğan öğrencilere şöyle seslendi:
“Sizler şairin ifade ettiği gibi ‘binbir başlı kartalı’ omuzlama sorumluluğunu üstlenmiş bulunuyorsunuz. Türkiye'nin geleceği sizlersiniz. Sizlerden sonraki nesillerin geleceğini de sizler şekillendireceksiniz. Biz Türkiye'yi 2023'e hazırlama hedefini kendimize misyon edindik. Pazar günü ifade ettiğim gibi sizler de Türkiye'yi 2071'lere hazırlayacaksınız. Geçmişimizden kopmadan, tarihimizden aldığımız güçle, heyecanla geleceğe doğru yürüyeceksiniz. Unutmayın, köksüz ağaçların kuruyup yıkılması mukadder olduğu gibi insanların da hayatın engebeli güzergâhında yollarını kaybetmesi kaçınılmazdır. Bireysel gelişim, bireysel haklar, bireysel serüvenler elbette olacaktır. Ama unutmayın, kişi ailesi içinde, yaşadığı toplum içinde, o toplumun değerleri ve kültürü içinde anlam kazanır. Ailenizle ve toplumunuzla sıkı bir ilişki içinde olmazsanız, kalabalıklar içinde yalnızlığa mahkûm olursunuz.”
-ERDOĞAN’DAN GENÇLERE ÖĞÜTLER-
Ailenin millet olduğunu, güçlü ailelerle güçlü milletlerin meydana geldiğini anlatan Erdoğan, “Kibir, gurur asla sizin yanınıza yaklaşmamalıdır. Her zaman tevazu içinde olmayı yaratılmışların en şereflisi insanın en büyük özelliği olarak görmelisiniz. Bunun için merakınızı asla dizginlemeyin. Sürekli yeniliklerin peşinde koşun. Kitapla, kültürle irtibatınızı asla kaybetmeyin. Unutmayın ki kültür geçmişten devralınan mirasın tümüdür” dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“İdare-i maslahata kesinlikle prim vermeyin. Bireysel birikiminizi ve yeteneklerinizi ekip çalışmasıyla birleştirdiğiniz çalışmalarınızdan çok daha verimli ve çok daha büyük sonuçlar elde edersiniz. Ekip çalışmasına önem verin. Belki sizler görmediniz, yaşamadınız, hatırlamıyorsunuz ama Türkiye geçmişte ekonomide, siyasette, toplumsal hayatta çok büyük sıkıntılarla, çok büyük yıkımlarla karşılaştı. Gelecekte aynı felaketlere tekrar maruz kalmamak için lütfen tavrınızı daima hoşgörüden, uzlaşmadan, demokrasiden yana koyun. Şiddete, teröre, toplumu içten çürüten kötü alışkanlıklara karşı mesafeli olun.”
-REKTÖR İBİŞ, ÜNİVERSİTELERİN SORUNLARINA DEĞİNDİ-
Programın açış konuşmasını yapan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, üniversitelerdeki temel ve sosyal bilim alanlarının tercihinde giderek belirginleşen değer kaybının dikkat çektiğini belirterek, “Temel ve sosyal bilimleri güçlendirecek istihdama yönelik devlet politikaları üretilmesi bu alanlara pozitif ayrımcılıkla yatırım yapılması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. Birçok köklü devlet üniversitesinde derslik, kaynak ve kadro yetersizlikleri bulunduğunu ifade eden İbiş, bu durumun yeni açılan üniversitelerle de devam ettiğini ve akademik başarıyı gölgelediğini kaydetti.
-ÖĞRENCİDEN ERDOĞAN’A ÖVGÜ-
Öğrenci Konseyi Başkanı Çağatay Zincirlioğlu ise konuşmasında kendilerine verilen emaneti 2071’de kendilerinden sonraki nesle bırakacaklarını belirtti ve bugün gençlik söz söyleyebiliyorsa, yedek kulübesinden sahaya çıkmışsa, ücretsiz eğitim gelmişse bu konularda Başbkan Erdoğan’a teşekkür edilmesi gerektiğini kaydetti.
-ÖĞRENCİYE DE AKREDİTASYON-
Törenin yapıldığı Ankara Üniversitesi Morfoloji Binası’nda Başbakan Erdoğan’ın gelişi nedeniyle alınan yüksek güvenlik önlemleri dikkat çekti. Bina ve bahçesine sadece önceden belirlenen listedeki isimlerin girmesine izin verilirken, bina dışında Erdoğan’ı protesto eden 20’den fazla öğrenciye biber gazlı müdahalede bulunuldu ve gözaltına alındı. (ANKA)